Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

İstanbul’dan gitmek ve kalmak

Tarih boyunca pek çok toplumun yaşadığı ve ülkelerin demografik yapısını etkileyen göç olgusu, toplumları ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi olarak değiştiriyor. Türkiye’de ülke içerisinde olan göç hareketliliği 1950’li yıllardan itibaren hareketlenmeye başlıyor. 2022 yılına gelindiğinde Türkiye’de iç göç, dünyaya kıyasla daha hareketli. İltica ve Göç Araştırma Merkezi (İGAM) Başkanı Prof. Dr. Murat Erdoğan, tarihsel olarak iç göç hareketliliğini, sonuçlarını ve etkilerini anlattı. 

Kurgu: Murat Türsan

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de 2022’de iki milyon 791 bin kişi şehirler arasında göç etti. En çok göç alan ve göç veren şehir ise İstanbul oldu. Başka şehirlerden İstanbul’a göç edenler 385 bin kişiyken, İstanbul’dan gidenlerin sayısı 415 bini aştı. Yani 2022 yılında İstanbul hem en çok göç alan hem de en çok göç veren il oldu.

Prof. Dr. Murat Erdoğan

İnsanların İstanbul’dan gitme nedenlerinin başında ise şehrin büyümesi, trafik, konut sorunu, fiyatların yükselmesi ve beklenen İstanbul depremi geliyor. Prof. Dr. Murat Erdoğan, İstanbul’un -33 bin göç verdiğini ve bu sayının hayli yüksek olduğunu söyledi. Erdoğan bu rakamları Almanya üzerinden örneklerdirdi: 

“Almanya’yla Türkiye’nin nüfusu hemen hemen aynıdır. Ben bundan 30 sene önce doktora için Almanya-Freiburg’a gittim. Kentin nüfusu 220 bindi. Aradan 30 sene geçti. Geçen sene gittiğimde o kentin nüfusu yine 220 bindi. Yani ya iki bin artar, ya üç bin azalır. 30 sene önce İstanbul’un nüfusu -yanlış hatırlamıyorsam- 6-7 milyondu. Ankara’nın nüfusu ise 2 milyondu. Şu an Ankara 6 milyon, İstanbul 18 milyon oldu. Dolayısıyla bizdeki nüfus hareketliliği sosyal dünyayı, ekonomiyi, kültürü ve tabii ki siyaseti de etkileyen çok önemli bir dinamik.”

6 Şubat Kahramanmaraş depremi, İstanbul’daki deprem gerçeğini tekrar gün yüzüne çıkardı. Olası İstanbul depremi hakkında uzmanların uyarıları, depreme dayanıklı binaların sayısının azlığı da kişilerin şehirden kaçmasına neden oldu. İstanbul’a göç edenler genellikle son dönemde inşa edilen Esenyurt, Başakşehir gibi bölgeleri tercih ediyorlar. Çünkü o bölgelerde sanayinin insan gücüne ihtiyacı var. Göç eden kişiler zamanla yanlarına akrabalarını, tanıdıklarını veya hemşehrilerini almak istiyorlar. Buna da “zincirleme göç” deniyor: 

“İnsanlar niye büyük kentlere gidiyor? Bir çalışma imkânı bulabilmek için. Yani bulunduğu yerde ekonomik anlamda tatminkâr değil. İşleri düzgün değil, yeterince para kazanamıyor… Hele tarım sektöründeyseniz işiniz daha zor. İki, çocuklarım daha iyi eğitim alsın. Üç, gittiğim yerde sosyal ağlarım olsun. Yani siz Karslıysanız İstanbul’da gideceğiniz yer büyük ölçüde Esenyurt falandır ya da Ardahanlı iseniz. Ama siz Tunceli’den geliyorsanız o zaman İstanbul’a yerleşeceğiniz yer başka bir alan oluyor. Yani bu anlamda bir zincirleme göç trafiğinden de söz ediyoruz.”

Türkiye’ye kitlesel anlamda en büyük göç hareketini kuşkusuz Suriyeliler oluşturuyor. Mayıs 2023’te Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye’de bulunan yabancı sayısının 4 milyon 990 bin 663 olduğunu, bunlardan 3 milyon 381 bin 429’unun Suriyeli olduğunu açıkladı. Resmî verilerin yanı sıra bir de düzensiz göç sayıları var. 2005 yılında yakalanan düzensiz göçmen sayısı 57 bin 428 iken 2023 yılında 120 bin 995 oldu. Yakalanan düzensiz göçmenlerin uyruklarına baktığımız zaman da en üst sırada 36 bin 911 ile Afganistan, 21 bin 469 ile Suriye geliyor. Peki düzensiz göçmenler yakalandıktan sonra prosedür ne oluyor? Murat Erdoğan şöyle anlattı:

“Türk devleti her sene yakaladığı düzensiz göçmen sayısını paylaşıyor. Bu sayılara baktığımızda Türkiye’de son 10-12 senede yaklaşık 2 milyon düzensiz göçmen yakalandı. Peki bu düzensiz göçmenler yakalandıktan sonra ne oluyor? Normal şartlarda ülkelerine gönderilmesi lazım ama bunlar da öyle kolay süreçler değil. Geri gönderme anlaşmanızın olması lazım, kişilerin kimliğinin tespit edilmesi lazım. Hukuki süreçler var. Bazen karşındaki ülke bunu istemiyor. Bazen bu işin maliyeti çok yüksek oluyor falan. Dolayısıyla burası bayağı problemli bir alan. Ama Türkiye’deki kafa karışıklığının temel sebebi de burası. Türkiye’de şu an o anlamda ne kadar düzensiz göçmen olduğu ve bunun İstanbul payının ne olduğunu söylemek falcılık olur.”

2023 Mayıs seçimleriyle birlikte muhalefet liderlerinin de Türkiye’deki yabancılar konusunu dile getirmesi hem toplumda bir farkındalık yarattı hem de tepkiyi ön plana çıkardı. Bundan sonraki dönemlerde de Türkiye’de yaşayan yabancılar, hem siyasetin hem de toplumun önemli bir konusu olmaya devam edecek.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.