Premier Lig Panorama: Beşinci haftanın ardından | Alvarez’in rolü – Areola’nın kurtarışları – Doku ile City’nin oyun planı

Premier Lig’de beşinci hafta geride kaldı. Bu haftanın merakla beklenen West Ham United – Manchester City maçını Medyascope Spor Servisi’nden Öner Tavtay sizler için analiz etti.

Premier Lig Panorama: Beşinci haftanın ardından | Alvarez’in rolü – Areola’nın kurtarışları – Doku ile  City’nin oyun planı

Milli aranın dönüşüne ikinci yarıların damga vurduğu Premier Lig’in beşinci haftası geride kaldı. Liverpool, Aston Villa, Manchester City ve Tottenham’ın 1-0 geriden gelerek kazandığı heyecan dolu bir haftaydı. Bu hafta sizler için haftanın sonucu en çok merakla beklenen maçlarından biri olan West Ham United – Manchester City maçını inceleyeceğim. Hazırsanız başlayalım!

West Ham United 1-3 Manchester City

Jeremy Doku’nun Premier Lig macerası daha iyi başlayamazdı. Guardiola’nın onu ligin en iyi kapanan ve fiziksel mücadelesi çok yüksek West Ham karşısında ilk 11’de sahaya sürmesi cesur bir hamleydi. Rennes 2020 yılında bonuslarla birlikte 26 milyon euroya transfer ettiği Doku’yu 2023 yaz transfer döneminde City’ye tam 65 milyon euroya sattı. İstatistik olarak bakınca verilen para çok yüksek gibi gözükse de 20 yaşındaki Doku neden alındığını daha ilk maçtan bizlere kanıtladı. Premier Lig’in en dişli beklerinden olan Coufal’e maç boyunca sürekli zor anlar yaşatmayı başararak Guardiola’yı haklı çıkarttı.

Görselde de gördüğümüz üzere bunlar Doku’nun maç boyu çalım denemeleri oldu, sadece 3 tane başarılı denemesi olması sizleri yanıltmasın. Çünkü onlardan biri gole dönüştü. Bunun dışında Coufal’i bire bir savunmaya zorlayarak takımın savunmasına destek vermesine engel oldu. Zaman zaman da Coufal ile birlikte başka oyuncuları da üstüne çekerek arkadaşlarına alan açtı. Aslında Pep, Grealish’i transfer ettiğinde ondan beklentisi de bu yöndeydi. Bu eksiklik sayesinde Doku, City takımına katıldı.

Şimdi gelelim maçın geneline. Premier Lig’in bu sezon kontratak konusunda en tehlikeli takımı West Ham. Chelsea ve Brighton maçlarında bu konuda ne kadar başarılı olduklarını gördük. Mikel Antonio gibi yıkılmayan bir 9 numaraya sahip olmak da bu kontratakları güçlendiren opsiyonlardan biri. Bu sene West Ham’ın sahip olduğu bir diğer avantaj ise Ward-Prowse’un takıma katılması. Duran toplar konusunda Premier Lig’in en iyisi olduğunu düşünürsek West Ham’ı bu konuda da çok tehlikeli kılmayı başarıyor. Nitekim takıma da öyle kolay uyum sağladı ki 4 maçta 2 gol, 3 asistlik bir katkı verdi. Bu maçta da West Ham’ın ilk yarıda bulduğu nadir kontralardan birinde Bowen’ın ortasını gole çevirdi.

İlk yarı bittiğinde West Ham 1-0 öndeydi ve işler istedikleri gibi gidiyordu. City’nin xG’si 1.15 gibi gözükse de kaçan 3 büyük fırsat vardı. Özellikle Haaland maç boyu büyük fırsatlar tepti.  West Ham ise bulduğu tek büyük şans ile gole ulaştı. İlk yarının bitiş düdüğüyle birlikte Pep hemen soyunma odasının yolunu tuttu. İkinci yarı bize bambaşka bir City izletebileceğinin göstergesiydi bu.

Üstteki ilk yarıyı, alttaki ikinci yarıyı gösteren görsellere baktığımızda gözümüze çarpan farklılıklar var. Bunlardan ilk fark edileni ilk yarı Doku dışında herkesin merkezde konumlanması, ikinci yarı ise neredeyse ortayı tamamen boşaltmış haldeler. İlk yarı Rodri’nin yanında konumlanıp topu üçüncü bölgeye dağıtan Bernardo Silva, ikinci yarıda kendini sağa atmaya başladı. Foden’ın çıkışından sonra da tamamen bu bölgede görev yaptı. Alvarez de kendini sola atarak Doku’nun üzerindeki baskıyı rahatlatmaya çalıştı. Beni en çok şaşırtan kısım ise ikinci yarıda City’den gördüğümüz 2-3-5 formasyonuydu.  Walker ve Gvardiol adeta bir orta saha gibi Rodri’ye yakın oynayıp üçlü bir blok oluşturdular. Böylece uzaklaştırılan topları geri kazanmaları kolaylaştı. Mikel Antonio’nun oyundan alınması ise bu dizilişin ekmeğine yağ sürdü. Moyes’un 4-6-0 formasyonuna dönerek 1-1’i tutmaya çalışmasından sonra City, daha fazla cesaretlendi. Çünkü West Ham’ın kontrada en büyük kozu oyundan alındı ve yerine orta saha karakterli bir oyuncu girdi. Artan baskılarla birlikte ikinci gol geldi. Bu golden sonra o katı West Ham savunması açılmak zorunda kalınca maç boyunca dünyaları kaçıran Haaland, sonunda golünü atmayı başararak maçı kopardı. Maçı kaybetmelerine rağmen Areola yine yaptığı kurtarışlarla maça damgasını vurmayı başardı. Yediği gollerde de ciddi bir hata yapmadığını belirtelim.

İlk haftadan beri atlanmaması gereken bir konu var. Alvarez geldiğinden bu yana bambaşka bir role bürünmeye başladı. Geçen sene Haaland’ın yedeği konumundaydı. Kimi zamanda ikinci bir forvet gibi arkasında veya kanatta görev aldı. Bu sezon ise ilk maçta sakatlanan De Bruyne’ün yokluğunda onu aratmayacak bir performans sergilemeye devam ediyor. Duran topları kullanıyor, kilit paslar atıyor, müthiş bir gol tehdidi olmaya da devam ediyor. Savunmada ise bitmek bilmeyen enerjisi ile takım presini başlatan isim konumunda. Gerçekten de şu an Avrupa’da her takımın kendisinde olmasını isteyeceği bir oyuncuya dönüştü. Bu maçta da Bernardo Silva’ya yaptığı asist şapka çıkarılacak seviyede. İstikrarlı bir şekilde performansını devam ettirmesi halinde dünyanın en iyi oyuncularından birine dönüşmesi hiç de uzun sürmeyecek.

City’nin oyun merkezinde bulunan iki oyuncunun pas istatistikleri bile bize her şeyi anlatıyor. Rodri, şu an Avrupa’nın en iyi 6 numarası. Eskiden çoğunlukla çapa görevi gören ve paslarına, şutlarına ihtiyaç duyulmayan bir oyuncuydıu. Şimdi ise City’nin köprüsü konumunda bulunarak savunmanın sigortası, hücumların da pas istasyonuna dönüştü.

Yazının sonuna doğru gelirken eklemem gereken bir başka ilginç istatistik var. Kaleci Ederson ve Ruben Dias dışında ilk 11’deki herkesin kilit pas atmış olması City’nin takım olarak bile ne kadar tehlike barındırdığını kanıtlıyor. Dünyanın en potansiyelli stoperlerinden biri Gvardiol’ü sol bekte kullanan Guardiola, ayaklarını ne kadar iyi kullandığını bildiği için kendisini en pahalı savunma transferine dönüştürdü. Bu sene City’nin transferlerinin ne kadar yerinde olduğunu görmeye devam ediyoruz. Ligde 5’te 5 yapmayı başaran ve bunu kolay gösteren City’yi kim durdurabilecek acaba? Premier Lig Panorama’nın burada sonuna geliyoruz, haftaya tekrar görüşmek üzere!

Yazan: Öner Tavtay

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.