Diyarbakır-Sur’da Ulu Camii’nin yanında bulunan Sipahi Çarşısı’nın ne zaman ve neden “Çarşiya Şewiti” olduğunu ve bunun Ermeni Âşık Melül ile ilgisini biliyor musunuz?
CEGA’nın haberine göre, kentin somut ve soyut kültürel varlıklarının korunması amacıyla kurulan “Diyarbakır Hafızası”, bugünkü adıyla “Yanık Çarşı” olan “Çarşiya Şewiti” ile ilgili bizleri 1895 yılına götürüyor.
Sipahi Çarşısı niye yandı ve Çarşiya Şewiti oldu?
Diyarbakır’da, 1895 yılında Vali Enes Paşa döneminde yaşanan Ermeni nümayişi sırasında çıkan yangın, yüzlerce dükkâna yayıldı.
Yangının Sipahi (Ispahi) Çarşısı’na sıçramasıyla ne dokuma tezgâhı, ne işlenecek kumaş kaldı. Çarşının adı, o olaydan sonra “Çarşiya Şewitî” (Yanık Çarşı) oldu.
Diyarbakırlı Âşık Melül kimdir?
Kente kültür ve sanatla dokunan Âşık Melül’ün asıl adı Levon. Levon, birçok Ermeni gibi, puşi ve mantin* ustası babası Ermuş Efendi’nin yanında yetişti. Çıraklıktan ustabaşılığa kadar yükseldi.
Âşık Melül, destanı nedeniyle mi öldürüldü?
“Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları” ansiklopedisinde Şevket Beysanoğlu, Âşık Melül ile ilgili bir rivâyete yer veriyor. Âşık Melül’ün 1895’teki olayların öncülerini taşladığı destanı nedeni öldürüldüğünden söz ediyor. Fakat, Âşık Melül’ün öldürülmesine neden olduğu belirtilen destanı bugüne ulaşmamış.
Âşık Melül bilinen bir türküsünde şöyle diyor:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yüzüm gülmez gam eksilmez aradan
Ayrılalı kaşı gözü karadan
Ver muradım yeri göğü yaradan
Melül aşık çaresi var yanınca
*canfese benzeyen bir tür ipekli, değerli kumaş