Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin üzerinden sekiz ay geçti. Depremden etkilenen yurttaşlara ise elektrik faturaları gelmeye devam ediyor. Faturalar, eşit taksitlerle altı ayda tahsil ediliyor ancak yurttaşlar depremin acılarını hala yaşarken faturaların gelmesine tepkili. Hatay Barosu Başkanı Cihat Açıkalın, Haziran’da faturalara yapılan zammı da hatırlatarak, “Faturalar yüksek geliyor. Devlet enerji şirketlerine ‘Fatura bedellerini almayın’ demeliydi” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin üzerinden sekiz ay geçti. Deprem bölgesinde konutu ya da işyeri yıkılan, acil yıkılma kararı olan abonelerin 6 Şubat’tan önceki doğalgaz ve elektrik borçları silindi. 6 Şubat’tan sonraki faturaların ödemesi ise üç ay ertelendi. Haziran itibariyle elektrik şirketleri depremden etkilenen yurttaşlara toplu olarak kestiği faturaları göndermeye başladı. Faturalar, gecikme zammı uygulanmadan eşit taksitlerle altı ayda tahsil ediliyor. Depremden etkilenen yurttaşlar ise bölgede faturaların tamamının silinmemesine tepkili.
Resmi Gazete’de 25 Mayıs 2023’te yayımlanan “Olağanüstü Hal Kapsamında Enerji Tüketim Bedellerinin Terkine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ”e göre, depremler nedeniyle konutu ya da işyeri yıkılan, acil yıkılma kararı olan, ağır ve orta hasar alan abonelerin 6 Şubat’a kadar olan elektrik ve doğalgaz borçları silindi. 6 Şubat’tan sonraki faturaların ödemesi de 31 Mayıs’a kadar ertelendi.
Erdoğan üç ay erteleme sözü vermişti
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Depremin en yıkıcı etkilerinin görüldüğü Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya illerinin tamamı ile Gaziantep’in İslahiye ve Nurdağı ilçelerindeki elektrik ve doğal gaz faturalarının tanzim ve tahsilini 3 ay süreyle erteliyoruz” demişti.
“Doğal olarak bu faturaların tahsilatını erteliyoruz”
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise depremin ardından 9 Şubat’ta Hatay’da doğalgaz ve elektrik faturalarının tahsilatı konusunda sorular geldiğini belirterek, “Tabii olağanüstü bir hal yaşıyoruz. Doğal olarak bu faturaların tahsilatını da erteliyoruz” demişti.
“Şubat’tan bu yana gelen elektrik, su faturalarının hepsi tahsil ediliyor”
Hatay’da depremden etkilenen yurttaş İlker Aşkar, sekiz aydır şehirde barınma, sağlık, eğitim konularında sorunların devam ettiğini Medyascope’a anlattı. Aşkar, bu sorunlara çözüm bulunmamasına “8 ay geçmesine rağmen bizi görmezden geliyorlar” diye tepki gösterdi. Ayrıca toplu olarak gelen elektrik faturalarından muaf olmayı talep ettiklerini, bölgede eylemler yaptıklarını, yerel yönetim ile görüştüklerini ama sonuç alınamadığını kaydetti. Aşkar, 11 Ocak-11 Ağustos tarihleri arasında okunan ve 2.027 Türk Lirası gelen faturasını göstererek şöyle konuştu:
“Depremin gerçekleşmesinden sonra iktidar ve yerel yönetim faturaların altı ay boyunca alınmayacağına dair resmi açıklamada bulundu ama son iki-üç aydır 6 Şubat’tan bu yana gelen elektrik, su faturalarının hepsi tahsil ediliyor. Bu konuda bir sürü girişimde bulunduk, basın açıklaması yaptık. Çeşmelerimizden su akmıyor ama fatura geliyor. İnsanlar depremin ilk dönemlerinde evlerinde çıkıp konu komşu bir bahçede çadırın etrafında oturdu. 20 kişi tek evden elektrik aldı. Düşünün ki bu durumda size on binlerce liralık fatura geliyor. Bunların hepsi tek tek tahsil ediliyor.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Vatandaş yakınmasını herkese söyledi ama sorun çözülmedi”
Hatay Barosu Başkanı Cihat Açıkalın ise Haziran ayında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun mesken aboneliğine yüzde 15, sanayi ve ticarethane abonelerine yüzde 25 zam yapıldığını hatırlattı. Açıkalın, Danıştay’a fahiş fiyata ilişkin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle başvuruda bulunduklarını söyledi. Deprem bölgesinde faturaların gelmesinin yanı sıra fiyat artışına karşı Rekabet Kurumu ve EPDK’nın önlem alması gerektiğini savunan Açıkalın, şöyle konuştu:
“Neticede bu kamusal bir hizmet. Kamusal hizmetin özel sektör eliyle verildiği hallerde, tekel çerçevesinde yapılan hizmetlerde Rekabet Kurumu’nun sıkı denetimi olması lazım. Fiyat artışları başta olmak üzere ücretlendirmeler dahil olmak üzere devletin denetimi altında olması gerekir. Burada denetim görevinin deprem bölgelerinde sağlıklı işlemediği, vatandaştan gelen yakınmaların yöneticilere iletildiği biliniyor. Vatandaş sadece bize söylemiyor. Milletvekillerine, firma yöneticilerine, yetkilere, şikayet hatlarına, herkese söylüyorlar. Ortada bir sorun varsa bu sorun bir firmanın denetlenmesini gerektiriyorsa ve mücbir sebep dediğimiz olağanüstü koşulların olduğu bir bölgede şikayetler, mağduriyetler çözülemiyorsa çözmeyen firma kadar denetim görevini yapmayan yetkililer de kusurludur.
“Elektrik faturaları yüksek geliyor”
“Elektrik fiyatları yüksek geliyor. Bu tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir konu. Herkese yüksek elektrik faturaları gelmeye başladı. Çünkü zam yaptı. Bu zamların devletin açıkladığı enflasyon rakamlarının üzerinde olmaması gerekir. Örneğin, yüzde 50 enflasyon var diyorsanız elektriğe yüzde 60 enflasyon oranında zam yapamazsınız. Çünkü ülkedeki enflasyonun üzerindeki artış bunu hizmete sunan tek grup olduğunuz, başka yerden bu hizmet alınamadığı için bir hizmetin gereğinden fazla fiyatlandırılması haksız kazanç temini demektir. Bunun denetlenmesi gerekir.“
“Devlet, enerji şirketlerine ‘ortak olun’ demeliydi”
Açıkalın, depremden etkilenen yurttaşların yüksek gelen faturalarını ödemekte zorlandığını ise şu sözlerle anlattı:
“Yurttaşların beklentisi faturaların Şubat ayından sonra da faturaların gelmemesiydi ama yapamadılar. Devlet ilgili firma yetkilileri ile görüşerek ‘arkadaş siz elektrik faturalarının bedelini almayın, bu birlikte omuzlamamız gereken ortak bir meselemiz. Bu yurttaşlarımızın sorununu siz de bu ülkede kamusal hizmet veren bir şirketsiniz. Bu külfete ortak olun’ diyecek. Ama bunu demedi. Vatandaşın deprem bölgesinde geliri olmadığı, geliri olanın da geliri azaldığı için geçim sıkıntısı arttı, en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldi.”