Hacettepe Üniversitesi Sosyal Araştırma Yöntemleri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Hilal Arslan, ekonomik özgürlüğü olmayan veya eğitimsiz kadınların şiddete daha fazla maruz bırakıldığı yönündeki algının doğru olmadığını söyledi. Resmi istatistiklere işaret eden Arslan, çalışan kadınların yüzde 37’sinin, çalışmayan kadınların ise yüzde 35’inin birlikte olduğu erkek tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığına dikkat çekti. Arslan, sosyal güvenceli bir işte çalışmanın ise şiddete karşı mücadelede kadınlara yardımcı olduğunu dile getirdi.
Kadın Dayanışma Vakfı’nın 2013-2022 kadın danışma merkezi raporuna göre vakfa şiddet nedeniyle yapılan başvurularda eğitim durumunu paylaşan kadınların yüzde 38’i üniversitesi mezunu, yüzde 36’sı lise mezunu, yüzde üçü ise okuma yazma bilmiyor. Aynı raporda şiddete maruz bırakılan kadınların yüzde 33’ü ev kadını yüzde 29’u ise maaşlı çalışan olarak kaydedildi.
Hacettepe Üniversitesi Sosyal Araştırma Yöntemleri Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi ve Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği (CEİD) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hilal Arslan, eğitim ve çalışma durumu ile fiziksel şiddete maruz bırakılma ilişkisini Medyascope’a değerlendirdi.
“Lisans ve üstü düzeye sahip her beş kadından biri fiziksel şiddet maruz bırakılıyor”
Toplumda ekonomik özgürlüğü olmayan veya eğitimsiz kadınların şiddete daha çok maruz bırakıldığı yönünde bir algı olduğunu söyleyen Dr. Hilal Arslan, resmi istatistiklere göre durumun tam tersi olduğunu dile getirdi. Arslan, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Ensititüsü’nün yaptığı Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması verilerine dikkat çekerek lisans ve lisansüstü eğitim düzeyine sahip her beş kadından birinin, herhangi bir okulu tamamlamamış her 10 kadından 4’ünün birlikte olduğu erkek tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığına dikkat çekti.
“Yüksek eğitimli olmak fiziksel şiddete maruz kalma riskini tamamıyla ortadan kaldırmıyor”
Dr. Hilal Arslan, kadınların eğitim durumu ile şiddetin yaygınlığı arasındaki ilişkiye dair şunları söyledi:
“Eğitimi olmayan ya da düşük eğitimli kadınların bu şiddet türlerine maruz kalma olasılığı yüksek eğitimli kadınların maruz kalma olasılıklarının iki kat daha fazla fakat bu resmi istatistik yüksek eğitimli olmanın fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalma riskini tamamıyla ortadan kaldırdığını göstermiyor.”
“Çalışan kadınların yüzde 37’si çalışmayan kadınların ise yüzde 35’i fiziksel şiddete maruz bırakılıyor”
Lisans ve lisansüstü eğitim düzeyine sahip kadınların yüzde 34’ünün yaşamının herhangi bir döneminde duygusal şiddet ve istismarına maruz bırakıldığını belirten Arslan, herhangi bir okulu tamamlamamış kadınların ise yüzde 44’ünün erkeğin duygusal şiddet ve istismarına maruz bırakıldığını söyledi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Arslan, çalışma durumu ve şiddet ilişkisi bağlamından bakıldığında ise gelir getiren ücretli bir işe sahip kadınların yüzde 37’sinin fiziksel şiddete maruz bırakılırken ücretli bir işte çalışmayan kadınların ise yüzde 35’inin yaşamının herhangi bir döneminde birlikte olduğu erkek tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığını vurguladı.
“Lise ve üzeri eğitim gören ve sosyal güvencesi olan kadınlar kurumsal yollara başvuruyor”
Lise ve üzeri eğitim gören, sosyal güvenceli bir işte çalışan kadınların maruz bırakıldıkları şiddetle başa çıkabildiğini belirten Arslan, “En az bir kurumsal (polise başvuru vb.) ya da kurumsal olmayan (evi terk etme vb.) yol, maruz bırakıldıkları şiddetle baş etmelerinde destekleyici oluyor” dedi.
