Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Babacan, Hafize Gaye Erkan’ın Hürriyet’e verdiği röportajı eleştirdi: “MB başkanları, söylediklerinin herkes tarafından eş zamanlı duyulacağı yerlerde konuşur”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’a röportaj vermesini eleştirdi. Merkez Bankası başkanlarının söylediği sözlerin kurumsal görüşü yansıttığına dikkat çeken Babacan, “Merkez Bankası başkanlarının yatırımcılarla, iş çevreleriyle birebir görüşmeleri kabul edilemez. Telefonla ya da yüz yüze olsun Merkez Bankası başkanları söylediklerinin herkes tarafından eş zamanlı duyulacağı yerlerde konuşurlar. Başka türlüsü haksız kazançlara yol açabilir ve enflasyonu düşürme hedefi ile çelişir” diye konuştu.

Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da aralarında Medyascope Ankara Haber Müdürü Senem Büyüktanır’ın da bulunduğu gazetecilerle bir araya geldi. Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Babacan, Merkez Bankası’nın veri sakladığına ve Kur Korumalı Mevduat Sistemi’ne (KKM) ödenen faizler için para basıldığına dikkat çekti.

“Merkez Bankası Başkanı sıfatıyla yapılan açıklamalar piyasaları etkiler”

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan ile yaptığı söyleşideki “İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz…Apartman görevlimiz olan Sadık Abi’ye de çoğu zaman fiyatları soruyorum. Onu sorguya çekiyorum. Ben ‘İndi’ diyorum. O ‘İnmedi’ diyor. Sürekli ‘Fiyatlar inmedi, istersen git şu soğanın fiyatına bir bak’ diyor” sözleriyle gündeme gelmişti. Merkez Bankası Başkanı sıfatıyla kurulan cümlelerin özenle seçilmesi gerektiğini dile getiren Babacan, Merkez Bankası Başkanı sıfatıyla yapılan açıklamaların piyasaları etkilediğini hatırlattı. Başkan’ın yaptığı açıklamaların bu sebeple herkesin eş zamanlı duyabileceği şekilde yapılması gerektiğini söyleyen Babacan şöyle konuştu:

“Dost uyarısı, bunlar doğru şeyler değil”

“Özellikle yatırımcılarla olan telefon görüşmesi, birebir görüşmeler falan, başkanın yapıyor olması ki ben o röportajdan öyle bir sinyal de aldım yine dost uyarısı bunlar doğru şeyler değil. Merkez Bankası’nın bir iletişim grubu olur. Yazılı metin olur ve bu metin cümle cümle herkese okunur. Ya da geniş katılımlı basın toplantısı, canlı yayın olur ve orada sorular sorulur. Herkes eş zamanlı duyar. Çok hassas bir konu. Bu konulara umarım bundan sonraki süreçte arkadaşlar dikkat eder.”

Yaptıkları açıklamaların herkes tarafından eş zamanlı olarak duyulması gerekir”

“Merkez Bankası başkanlarının iletişimi çok dikkatli yapması gerekir. Kurumsal süzgeçlerden geçmiş, her bir cümlesi ölçülmüş, tartılmış iletişim metodu olması gerekir. Yaptıkları açıklamaların eş zamanlı olarak herkes tarafından duyulması, öğrenilmesi gerekir çünkü bu açıklamalar piyasa hassasiyeti olan açıklamalardır. Kanunda çok açık yazan bir hükmü vardır ‘Merkez Bankası’nın temel önceliği fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarı hedefiyle çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ya da istihdam politikalarına destek vermeli’ dolayısıyla Merkez Bankası Başkanı’nın ülkenin cumhurbaşkanına güzellikler yapma gibi bir görevi yok.”

“Haksız kazançlara yol açabilir ve enflasyonu düşürme hedefiyle çelişir”

“Merkez Bankası başkanlarının yatırımcılarla, iş çevreleriyle birebir görüşmeleri kabul edilemez. Telefonla ya da yüz yüze olsun, Merkez Bankası başkanları söylediklerinin herkes tarafından eş zamanı duyulacağı yerlerde konuşur. Bir cümle kurumsal görüşü yansıtır. Başka türlüsü haksız kazançlara yol açabilir ve enflasyonu düşürme hedefiyle çelişir. Zor bir iştir ve tecrübe gerektirir. Bir insanın kendisinde bu vasıflar bulunmasa dahi bu vasıfların bulunduğu bir kadro ile çalışarak da bazı açıklar kapatılabilir. Dolayısıyla burada Merkez Bankası’nın içinden gelen insanların Para Politikaları Kurulu’nda ağırlığının olması lazım. Kötü niyet olduğunu kastetmiyorum fakat bunları bir dost tavsiyesi olarak algılasınlar.”

TÜİK denetlenmeli

“TÜİK gerçek enflasyon rakamlarını açıklamadığı sürece ne makro politikaların bir anlamı oluyor ne de toplumun geniş kesimleri için gerçek bir refah artışı söz konusu olabiliyor. Daha önce kısa süreli görev yapan bakanların döneminde TÜİK ile ilgili bağımsız danışma kurulu gibi bir şey oluşturulmuştu. Orada gerçekten iyi isimler de vardı ve biz de dedik ki ‘Nihayet bir niyet oluştu’ fakat bir iki hafta sürmedi, bakan değişti. Kurul da buharlaşıp gitti. TÜİK’in bağımsız bir yapı tarafından denetlenmesi lazım yoksa bu kadar farklı enflasyon rakamlarının havada uçuştuğu yerde güven sağlanamaz.”

“Merkez Bankası verilerini saklıyor, buradan haksız kazanç sağlayanlar olur”

Merkez Bankası bazı konularda verileri hala saklıyor. 2002 ve 2015 yılları arasında Merkez Bankası’nın doğrudan satış yöntemi ile yaptığı piyasa müdahalesinin toplamı 8,5 milyar dolar. Son beş yıldır bu rakamlar açıklanmıyordu. Yeni ekonomi yönetimi geldi rakamlar hala açıklanmıyor. Eğer Türkiye’de serbest kur rejimi varsa Merkez Bankası’nın hangi gün ne kadar döviz sattığını ya da aldığını açıklaması lazım. Eğer siz bunu saklıyorsanız ve bunu çok az sayıda insan biliyorsa, geniş kitleler ve piyasa oyuncularının çoğu bilmiyorsa adil ve şeffaf bir yönetim olmaz. Buradan haksız kazanç sağlayanlar olur.

“Merkez Bankası para basarak KKM’ye kur farkı ödüyor”

“Düşünün ki 13 yıl boyunca toplam rakam 8,5 milyar dolar fakat geçtiğimiz birkaç yıl için rakam 256 milyar dolara ulaşmış durumda. Bu rakam da dolaylı yollardan zar zor hesap ediliyor ve tamamen karanlıkta tutuluyor. Merkez Bankası’nın bir an evvel şeffaflaşması gerekiyor. Kur Korumalı Mevduat’a ödenen farklar belirsiz. Yeni ekonomi yönetimiyle birlikte kur farklarını artık Hazine değil Merkez Bankası ödüyor. Merkez Bankası bu kur farklarını nasıl ve nereden ödüyor? Para basarak ve bu rakamları bilmiyor. Merkez Bankası en temel verileri en büyük rakamları hala gizli ve karanlıkta tutuyor. Bu temel konular düzelmeden Türkiye’nin ekonomisinin kalıcı olarak düzelmesi mümkün değil. Gördüğümüz şey gittikçe yaygınlaşan ve derinleşen yoksulluk.”

“Piyasalar ‘Acaba Erdoğan TCMB Başkanı’nı ne zaman görevden alacak’ diye bekliyor”

“Erdoğan’ın enflasyon meselesiyle yüzleşmesi lazım. ‘Benim teorim yanlışmış. Yıllarca faiz sebep enflasyon sonuç demiştim. Merkez Bankası başkanlarını laf dinlemiyorlar diye görevden aldım ve faizi düşürdüm. Düşürdüm fakat baktım ki yanlış dolayısıyla yeni Merkez Bankası’na ve ekonomi yönetimine faiz artırma izni verdim’ demesi lazım. Dikkat edin Erdoğan’ın ağzından altı aydır ‘faiz’ lafı çıkmıyor. Piyasa ‘Acaba sabrı ne zaman taşacak, ne zamana kadar bekleyecek, Merkez Bankası Başkanı ne zaman görevden alınacak’ diye bekliyor. Sayın Erdoğan’ın kaleminin ucu Merkez Bankası Başkanı’nın kafasının üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor, ‘Bir gece ansızın görevden alınabilir’ diye. Bu korku ve baskı altında çalışan bağımsız olmayan bir Merkez Bankası’nın da kredibilitesi olmaz. Samimi yüzleşme şart.”

“Merkez Bankası’nın bankaları fonladığı faiz oranını kimse bilmiyor”

Merkez Bankası faiz açıklıyor fakat açıkladığı faiz repo faizi. Oysa ki Merkez Bankası, bankaları başka bir faizle fonluyor. TL Dolar ya da TL Döviz Swapı dediğimiz işlemlerle fonluyor ve bu işlemlerin faizini kimse bilmiyor. ‘Faiz %40’ diyorsun ama sen arkadan başka bir faiz uyguluyorsun ve bunu kimse bilmiyor. İnanılır gibi değil.

“Ponzi olaylarının sebebi (biraz da) helal para kazanmanın zorlaştığı bir ülkede gayrimeşru yollarla para kazanma arayışıdır”

“Zamanında yakın çalıştığım iki arkadaşım Cevdet Bey ve Mehmet Bey göreve geldiğinde ‘Bu görevlendirmeler iyi oldu’ dedik. Biz bu arkadaşların niyetinin de iyi olduğunu biliyoruz. Belki ellerinden gelen çok sınırlı, yapabileceklerinin sınırı var ama niyetleri iyi. Üç ay bir şey söylemedik, belki düzelir diye. Aradan altı ay geçti ve çok temel konularda adımlar atılamıyor ya da atılmıyor. Ya da doğal olarak sınırları var arkadaşların. Tüm bu tablo Türkiye’de gelir ve servet uçurumunu artırıyor ve sosyal sorunları derinleştiriyor. Uyuşturucu, kara para, bahisler, ponzi oyunları, kumarla para kazanmaya çalışma gibi olayların sebebi biraz da helal para kazanmanın zorlaştığı bir ülkede gayrimeşru yollarla para kazanmanın arayışıdır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.