YÖK açıkladı: Üniversiteler araştırmaya bütçenin yüzde 3’ünü ayırıyor, öğretim elemanı başına ortalama 1 yayın bile düşmüyor

YÖK’ün verilerine göre Türkiye’de 208 yükseköğretim kurumu, 184 bin 702 öğretim elemanı var. URAP’ta yer alan rapora göre Türkiye, üniversitelerin performansını değerlendiren 11 kurumdan beşinde ilk 500’e giremedi. YÖK’ün açıkladığı “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu 2023” de Türkiye’nin sıralamalarda neden geride kaldığına işaret eden çarpıcı verileri ortaya koydu.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 2022 yılında “endeksli dergi ve kitaplarda” öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı ortalamasını 0,44 olarak hesapladı. 188 üniversite, bütçelerinin ortalama yüzde 3,43’ünü Ar-Ge faaliyetlerine harcadı. Öğrenci başına altı basılı kitap düştü. Eski ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut’a göre bu veriler nedeniyle Türkiye uluslararası sıralamalarda geride kalıyor.

Rapora göre 2022 yılında ulusal hakemli dergilerde toplam 48 bin 904 yayın yapıldı. Üniversitelerin ulusal hakemli dergilerdeki yayın sayısı ortalaması 245,75 oldu. Ancak öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı ortalaması 0,25’te kaldı. Kurum adresli yayın sayısı 500 ve üzeri olan üniversite sayısı ise sadece 27.

Öğretim elemanı başına 0,44 yayın düşüyor

Bilimsel kriterler doğrultusunda yayın yapan dergilerdeki bilimsel makalelere tek merkezden ulaşma imkanı sağlayan endeksli dergi ve kitaplarda kurum imzasıyla 87 bin 55 adet yayın yapıldı. Üniversitelerin yayın sayısı ortalaması 441,19, öğretim elemanı başına düşen yayın sayısı ortalaması ise 0,44 oldu. Kurum adresli yayın sayısı 500 ve üzeri olan üniversite 55’te kaldı. 

Türk üniversiteleri ilk 500’e neden giremiyor?

Uzmanlara göre başarıdaki düşüşün önemli nedenlerinden biri üniversitelerin bütçeden araştırma ve geliştirmeye pay ayırmaması. YÖK raporundaki verilere göre 2022 mali yılında 188 üniversite, bütçelerinin ortalama yüzde 3,43’ünü Ar-Ge faaliyetleri kapsamında harcadı. Bütçesinin yüzde 15 ve üzerini Ar-Ge’ye harcayan üniversite sayısı 5’te kaldı. 

2021 yılına ait rapora göre 193 üniversite, bütçelerinin sadece yüzde 3,45’ini Ar-Ge’ye ayırdı.

YıllarBütçenin yüzde kaçı Ar-Ge faaliyetleri kapsamında harcandı?
2021%3,45
2022%3,43

YÖK raporunda yer alan verileri değerlendiren Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Enformatik Enstitüsü (URAP) Koordinatörü ve ODTÜ eski Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Türkiye’de üniversitelerin bütçelerinin sınırlı olduğunu, kurumlara ayrılan bütçenin büyük bölümünün personel maaşına, doğalgaz, elektriğe, inşaat çalışmalarına gittiğini belirtti.

Üniversitelerde araştırmaların kolay kolay yapılamadığını, Ar-Ge çalışmalarına ayrılan paydan yükseköğretim kurumlarının yeteri kadar bütçe almadığını söyleyen Akbulut, bu durumun üniversiteleri olumsuz etkilediği görüşünde.

Akademisyenlerin yayın sayılarında beklenen düzeyde artış olmadığına dikkat çeken Akbulut, Ar-Ge çalışmalarının bilimsel yayın ve patent almak için oldukça önemli olduğuna dikkat çekiyor. Üniversitelerin dünyadaki sıralamasını olumsuz etkileyen de bu gerçek. Akbulut’a göre bir üniversitede araştırma yapılmadığında o eğitim kurumunun yüksekokul olması mümkün değil. ABD ve Çin’de bütçeden üniversitelere ayrılan payın neredeyse Türkiye’nin milli gelirinin yarısına denk düşmesi de bu gerçeği pekiştiriyor.

“Baskılara rağmen yayınlar kötü”

Eğitim- Sen Üniversiteler Şubesi Eski Başkanı Beyzade Sayın da yayın ve atıf sayılarının istenilen seviyede olmadığı görüşünde. Baskılara rağmen yayınların kötü durumda olduğundan söz eden Sayın, araştırmaya ayrılan düşük bütçelerin Türkiye’deki üniversitelerin dünyadaki yerini olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor.

“Akademisyenlerin büyük bölümü yayın üretmiyor”

Türkiye’nin gelişmiş Avrupa ülkelerini yakalayamadığını savunan Prof. Dr. Akbulut’un beklentisi yayın sayısının katlanarak artması:

Bilimin yeri üniversitelerdir, ODTÜ araştırmaya yeterli derecede kaynak bulamıyorsa kırsaldaki gelişmekte olan üniversite nasıl bulsun? Türkiye’nin en iyi dokuz üniversitesinin dünya sıralamalarında ilk 100’e yükselmesi için atıf sayısını 10, makale sayısını altı kat artırması gerekiyor“.

Akbulut, yayın sayısını olumsuz etkilenmesinin bir nedeni olarak da Türkiye’de profesör ve doçent olmanın eskiye göre kolaylaşması. Hocaların yarısından fazlasının yayın üretmediğini, Harvard’da, MIT’de yılda sekiz ila dokuz makale çıkarıldığını hatırlatan Akbulut, yabancı dil bilmeyen akademisyenlerin uluslararası düzeyde makale yazamayacağını vurguluyor.

Öğrenci başına düşen kitap sayısının en az 15-20 olması gerektiğini vurgulayan Akbulut, Türkiye’deki üniversitelerin ülke sıralamalarında üst seviyelere gelmesi için dünya standartlarında makalelerin yazılması gerektiğine de dikkat çekiyor.

YÖK’ün raporunda öne çıkan diğer veriler neler?

2021-2022 eğitim öğretim yılında en az 30 mezun veren 179 üniversite değerlendirildi. Bunlar arasında yüzde 80 ve üzerinde normal eğitim süresinde mezun veren üniversite sayısı 10 oldu.

2018-2022 döneminde üniversitelerin endeksli dergilerde kurum adresli yayınlar içinde atıf alan yayın ortalaması yüzde 71,9 oldu. Kurum adresli yayınlarının yüzde 75 ve üzeri atıf alan üniversite sayısı 67 iken, yüzde 80 ve üzeri atıf alan üniversite sayısı 22’de kaldı.

2018-2022 yıllarında üniversitelerin ulusal hakemli dergilerde kurum adresli yayınlarına 187 bin 727 atıf yapıldı. Bu üniversitelerin atıf alan yayın ortalaması 948 oldu. Kurum adresli yayınlarının bin ve üzeri atıf alan üniversite sayısı 67’de kaldı.

  • 2022’de 149 üniversite 2 bin 415 “patent, faydalı model veya tasarım başvurusu” yaptı. Başvuru sayısı 10 ve üzeri olan üniversite sayısı 57.
  • 2021 yılında 153 üniversite 2 bin 113 “patent, faydalı model veya tasarım başvurusu” yaptı. Başvuru sayısı 10 ve üzeri olan üniversite sayısı 63.
Yıllar“Patent, faydalı model veya tasarım” başvurusu yapan üniversite sayısıBaşvuru sayısı
20211492.415
20221532.113

2022’de 36 üniversiteden öğretim elemanları YÖK, TÜBİTAK, TÜBA veya TÜSEB’den 71 bilim, teşvik ve sanat ödülü aldı. Aynı yıl 57 üniversite 879 araştırmacı istihdam edildi. 10 ve üzeri araştırmacı istihdam eden üniversite sayısı 22 oldu.

182 üniversite arazisinin ortalama yüzde 35,8’i yeşil alan. Yeşil alan oranı en yüksek ilk 5 üniversite listesinde Mersin Çağ Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi yer aldı. 130 üniversitede yerleşkenin ortalama yüzde 44,3’ü dumansız hava sahası olarak belirlendi.

Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarında yeri nerede?

Webometrics Dünya Üniversite Sıralamaları Listesi’nde, Scimago Rankings’de, NTU sıralamasında, Center for World University Rankings (CWUR) bünyesinde ilk 500’de Türk üniversitesi yer almadı.

Orta Doğu Teknik Üniversitesi Enformatik Enstitüsü URAP (University Ranking by Academic Performance) Laboratuvarı’nın çalışmasına göre, Türk üniversitelerinin hiçbiri University Ranking by Academic Performance (URAP) listesinde ilk 500’e giremedi.

2022 yılı sıralamalarına göre 54 üniversite THE, 21 üniversite QS ve 11 üniversite ARWU dünya sıralamalarında yer aldı.

Üniversitelerden THE ve ARWU sıralama sistemlerinde 11 ve QS sıralama sisteminde 9’u ilk 1000’e girdi.

2021 yılı sıralamalarına göre ise 43 üniversite THE, QS veya ARWU dünya sıralamalarında yer almayı başardı. Üniversitelerden 15’i ilk 1000’de yer alırken bunların 3’ü ilk 500’e girdi. 

Academic Ranking of World Universities (ARWU) raporunda İstanbul Üniversitesi 450’nci oldu.

Times Higher Education (THE) Dünya Üniversiteleri Sıralaması’na Koç Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ve Çankaya Üniversitesi 450’nci olarak kayda geçti.

Quacquarelli Symonds (QS) listesinde de Koç Üniversitesi 477’nci oldu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.