DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, gazetecilerin CHP ile işbirliği sorusuna “Konuşulmuş il, ilçeler yok. Görüşmeler ve işbirlikleri sizlere açık olacak, netlik kazandıkça da paylaşacağız” diye cevap verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grup toplantısının ardından gazetecilerin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile görüşmelerine yönelik sorularını yanıtladı.
DEM Parti heyeti 11 Ocak’ta CHP’yi ziyareti etmişti ve görüşmenin ardından açıklama yapan genel başkanlar yerel seçimlerde işbirliği yapılabileceğine işaret etmişti. Hatimoğulları, işbirliği konusunda uzlaşılan yerler olup olmadığı sorusuna yanıt verdi:
“Bununla ilgili açıklamamızı CHP Genel Merkezi’nde yapmıştık. Konuşulmuş il, ilçeler yok, olunca zaten kamuoyuyla paylaşacağımızı daha önce de belirttik. Zaten bizlerin ‘kent uzlaşısı’ adı altında ortaya koyduğumuz görüşmeler ve işbirlikleri sizlere açık olacak, hiç endişe etmeyin. Netlik kazandıkça sizlerle de paylaşacağız.”
DEM Parti’nin İstanbul’da aday çıkarıp çıkarmayacağı konusunda Hatimoğulları, “Henüz netleşen bir durum yoktur” dedi.
“Kürt sorununun çözülmesi için herkes elini taşın altına koymalı”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Hatimoğulları, CHP ile görüşmede Abdullah Öcalan’ın gündeme geldiği yönündeki soruyu cevapladı:
“Biz orada Kürt sorununu konuştuk. Kürt sorununun bu ülkede barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi için Türkiye’de bulunan bütün siyasi partiler, iktidar partileri dahil olmak üzere, herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Biliyorsunuz gelen asker cenazeleri oldu, bu konudaki üzüntülerimizi de ifade ettik. Bundan sonraki süreçte bu tür acıların yaşanmaması, Kürt gençlerinin, Türk gençlerinin ölmemesi için 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların bitmesiyle ilgili Türkiye’de sadece siyasi partiler değil, aynı zamanda bütün toplumsal dinamikler, demokrasi güçlerinin görev alması gerekiyor.”
