Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

20 yıllık hasreti dindirdi ama yetmedi: Roma’dan bir Jose Mourinho geçti

İtalyan futbolunun en köklü kulüplerinden biri AS Roma ve dünya futbolunun en “özel” teknik direktörlerinden biri Jose Mourinho… Bu iki marka bir araya gelince, hepimizin beklentisi büyüktü. Bu birliktelik üç yılın ardından sona erdi. Peki Mourinho, Roma’da gerçekten başarısız mıydı?

2021-22

Mourinho için teknik direktörlük kariyerinin en zor günleri yüksek ihtimalle Kuzey Londra’da, Tottenham’da geçirdiği günlerdi. Bir buçuk yıl süren bir maceranın ardından Nisan 2021’de kovulduğu açıklandı. Yaklaşık 20 gün sonra AS Roma, 2021-22 sezonu için Mourinho ile anlaştığını açıkladı. AS Roma’da da işler yolunda değildi. Paulo Fonseca ile sezonu 7. sırada bitirmişlerdi.

“Special One” Roma’yı devraldıktan sonra, herkesin gözü transferlere döndü. 90 milyon euroya yakın bonservis bedeli harcandı ancak tek dikkat çeken isim, yaklaşık 40 milyon euroya alınan Tammy Abraham oldu. İngiltere’de bir türlü tutunamayan Abraham, İtalya’da Mourinho ile çalışmayı bir fırsat olarak gördü.

Sezona iyi bir başlangıç yaptılar ve Serie A’nın ilk üç maçını kazandılar. Liderlik koltuğuna oturdular. Ancak bu kısa sürdü. Hellas Verona karşısında alınan mağlubiyetten sonra geri gidiş başladı. İlk üç galibiyetten sonra oynadıkları 18 maçın yarısını kaybettiler.

Bir yandan da UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde mücadele ediyorlardı. Play-off turunda o sezonu Süper Lig şampiyonu olarak tamamlayacak olan Trabzonspor’u elediler. Bodo/Glimt, Zorya Luhansk ve CSKA Sofya ile aynı gruba düştüler. Nispeten kolay görünen bir gruptu. Lider de çıktılar ancak kolay olmadı. İlk iki maçta sekiz gol attıktan sonra rakipleri Bodo/Glimt oldu. Norveç ekibine karşı şok bir mağlubiyet aldılar: 6-1. Bir sonraki maçta da beraberlikle yetindiler. Ancak Roma gruptan lider çıkmayı başardı. Bu mağlubiyetler, Mourinho’nun sihrini kaybedip kaybetmediğinin sorulmasına neden oldu.

2022’ye girildikten sonra Serie A’da işler kısmen daha iyi gitti. Roma, sezonun başındaki kadar kolay mağlup olmuyordu ve Mourinho kısmen de olsa oyun anlayışını takıma oturtmuştu. Derby della Capitale’de Lazio’ya karşı alınan 3-0’lık galibiyet de sezonun en özel anlarındandı. Serie A’da işler bir iyi bir kötü giderken dikkatler, UEFA Avrupa Konferans Ligi’ndeydi.

Son 16 turunda Vitesse’e karşı oynanan ilk maç Sergio Oliveira’nın golüye 1-0 kazanıldı. İkinci maç da 1-0 geriye düşen Mourinho’nun öğrencileri, Abraham’ın ancak 90+1’de attığı golle turu aldı. Çeyrek finalde kader onları bir kez daha karşı karşıya getirdi. Roma’nın rakibi Bodo/Glimt oldu. Az kalsın kabus senaryosu gerçek oluyordu. İlk maçı 2-1 kaybettiler. Bu, sezonun Roma adına Nisan ayında bitmesi anlamına gelirdi. İkinci maça çıkarken Mourinho ve öğrencileri, bunun tek şansları olduğunun farkındaydı. Abraham’ın bir ve Zaniolo’nun hat-tricki ile maçı kazandılar. Yarı finalde Leicester City karşısında da 1-1 ve 1-0’lık maçlarla tur atladılar ve finale kaldılar. Mourinho’nun katı savunma anlayışı sonuç veriyordu.

Arnavutluk’un başkenti Tirana’da oynanan tarihin ilk UEFA Avrupa Konferans Ligi finalinde Feyenoord ile karşı karşıya geldiler. Mourinho’nun Feyenoord’a karşı da sert savunma anlayışı devam etti. Sahaya; Patricio, Ibanez, Smalling, Mancini, Mkhitaryan, Cristante, Karsdorp, Zalewski, Zaniolo, Pellegrini ve Abraham 11’iyle çıktı. Perdeyi erken açtılar. 32. dakikada Zaniolo maçın tek golünü attı. Jose Mourinho, tarihin ilk UEFA Avrupa Konferans Ligi’ni kazandı. Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi kupalarının yanına bir Avrupa kupası daha ekledi.

Mourinho için kupa kazanmak unutulan bir alışkanlık değildi ama AS Roma için öyleydi. 2001-02’de İtalya Süper Kupası kazandıklarından beri kupa kazanamıyorlardı. Yüz binlerce Roma taraftarı, hayatlarında ilk kez bir şampiyonluk görüyorlardı. Hem de bu kulübün ilk Avrupa şampiyonluğuydu. Mourinho bunu ilk sezonunda başarmıştı. Sonraki sezonlar için umutlar da arttı.

Tarihin ilk UEFA Avrupa Konferans Ligi’ni o kazandı.

2022-23

Mourinho’nun ikinci sezonu başlarken, yaz transfer dönemi bir önceki yıl gibi sessiz geçirilmedi. Mourinho ile yapabileceklerinin ve başarabileceklerinin farkına varan yönetim, kesenin ağzını açtı. Bonservisi elinde olan pek çok oyuncu, imza bedelleri karşılığı takıma katıldı. Serie A’nin en iyi isimlerinden olan Paulo Dybala ve Andrea Belotti takıma katıldı. Manchester United’da beraber çalıştığı Nemanja Matic de, Mourinho’nun özellikle istediği isimlerdendi. Bonservis ödenen tek isim, Milli futbolcumuz Zeki Çelik oldu. Lille’e 7 milyon euro ödendi. PSG’den Giorginio Wijnaldum’un kiralanması da kritikti. Hala Avrupa’nın en iyi çift yönlü orta sahalarından biriydi.

Sezona yine fena olmayan bir başlangıç yapıldı. İlk dört maçta üç galibiyet alındı, sadece Juventus’la berabere kaldılar. Ancak beşinci haftada Udinese karşısında şok bir 4-0’lık yenilgi aldılar. Mourinho takımlarının mağlup olması farklı, bir de 4-0 mağlup olması farklı bir şeydir. Roma’da hedefler Serie A şampiyonluğu değildi. Kadrolarının hala Inter, Milan veya Juventus seviyesinde olmadıkları ortadaydı. Gerçi sezonu şampiyon tamamlayan da sürpriz bir şekilde Napoli olmuştu. Yine de Mourinho tüm planlarını ilk dörde girmek ve Şampiyonlar Ligi’ne geri dönmek üzerine kurdu. Serie A onlar adına yine inişli ve çıkışlı devam etti. Wijnaldum’un sezonu kapatması da, Roma adına sezonun kötü gitmesinin nedenlerinden biri oldu.

Geçen sezonun Avrupa Konferans Ligi şampiyonu olarak, bu yıl Avrupa Ligi’nde yer alma hakkı elde ettiler. Real Betis, Ludogorets Razgrad ve HJK Helsinki ile aynı gruba düştüler. İşler pek istedikleri gibi gitmedi. Real Betis’ten iki maçta bir puan alınca, grubu ikinci tamamladılar. Play-off turunda Red Bull Salzburg’u, son 16 turunda Real Sociedad’ı kupanın dışına ittiler. Çeyrek finalde kader ağlarını bir kez daha ördü. Geçen sezon finalde mağlup ettikleri Feyenoord ile denk geldiler. İlk maçı 1-0 kaybetseler de Roma’da 4-1 gibi net bir skorla bir kez daha Feyenoord’u üzdüler. Yarı finalde Bayer Leverkusen ile sert bir eşleşme oynadılar. İlk maçı 1-0 kazandılar. İkinci maçta gol atamadılar ancak kalelerini gole kapattılar. Mourinho, Roma ile ikinci sezonunda yine bir Avrupa kupası finalindeydi. Ligde işler yolunda gitmedi. İlk 4 sıradan uzak kaldılar. Mourinho ve Roma’nın Şampiyonlar Ligi’ne dönmek için tek şansı Avrupa Ligi finalinde Sevilla’yı mağlup etmekti. Ancak bilen bilir, Sevilla ve Avrupa Ligi isimleri yan yana gelince, dünya karması kursanız mağlup etmeniz zor oluyor.

Budapeşte’de oynanan finalde öne geçen taraf Jose Mourinho’nun öğrencileri oldu. Dybala 35. dakikada perdeyi açtı. 55. dakikada Mancini’nin kendi kalesine attığı golle maç 1-1 bitti. Uzatmalarda da eşitlik bozulmadı ve penaltı atışlarına gidildi. Mourinho iyi penaltıcılarını sona sakladı. Önce savunmacılar geldi. Cristante hata yapmasa da, Mancini ve Ibanez penaltı atışlarını kaçırdı. Sevilla da kimse hata yapmayınca, bir kez daha Avrupa şampiyonu oldular. Mourinho ve Roma, boynu bükük bir şekilde İtalya’ya döndü. Gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde yer alamayacaklardı.

Avrupa Ligi finalini kaybettikten sonra, ikincilik madalyasını takmayı reddetti.

2023-24

Sezon başlarken önemli transferler yapıldı. Mourinho’dan umut henüz kesilmiş değildi. Serie A’da bir gol canavarına dönüşen Romelu Lukaku takıma katıldı. Leandro Paredes, Renato Sanches ve Houssem Aouar gibi önemli orta saha oyuncuları transfer edildi. Hedefler yine benzerdi. Serie A şampiyonluğu zor olsa da Şampiyonlar Ligi biletini kapmak.

Sezon korkunç başladı. İlk üç maçta sadece bir puan aldılar ve küme düşme hattına gerilediler. Dördüncü hafta Empoli’yi 7-0 gibi bir skorla mağlup etseler de pek bir şey değişmedi. Yine de Ekim ve Kasım ayları onlar adına fena geçmedi. İlk dörde kendilerini atmayı başardılar.

Roma taraftarının gözünü döndürdüğü yer Avrupa Ligi gruplarıydı. Zira, ilk iki sezonda olduğu gibi bu sezon da Avrupa’da final, hatta kupa bekliyorlardı. Slavia Prag, Servette ve Şerif Tiraspol’ün olduğu grubu ikinci sırada tamamladılar. Tesadüf olamayacak kadar ilginç bir şekilde, play-off turunda Feyenoord ile eşleştiler. Rotterdamlılar içlerinden yüksek ihtimalle “Ne zaman kurtulacağız bu Mourinho’dan?” diye sormuşlardır. Dilekleri gerçek oldu.

Serie A’daki gidişat Aralık ayında bozuldu. Aralık ve Ocak’ta Roma sadece tek bir maç kazandı, onda da son şampiyon Napoli’yi mağlup etti. Takım Serie A’da 9. sıraya geriledi. Roma, Jose Mourinho ile yolları ayırma kararı aldı. Toz tutmuş müzelerine 20 yıl sonra bir kupa sokan teknik direktör ile yola devam etmeyi tercih etmediler.

Artık çoğu insan, Jose Mourinho’nun eskisi gibi “Özel Biri” olmadığını düşünüyor. 60 yaşına geldi. Ancak bizim tanıdığımız Mourinho hiç şüphesiz, kendini bir kez daha Avrupa’ya kanıtlamak isteyecektir. Adresinin neresi olacağını ise, zaman gösterecek.

Editör: Mehmet Ali Yıldırım

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.