Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Premier Lig Panorama: 23. haftanın ardından | Klopp’un sınıfta kalan tercihleri – Savunma hataları – Maçın yıldızı Jorginho

Premier Lig’de 23. hafta geride kaldı. Bu haftanın merakla beklenen maçında Arsenal kendi sahasında Liverpool’u 3-1 mağlup ederek zirveyle arasındaki puan farkını bir maça indirdi. Maçın analizini Medyascope Spor Servisi’nden Öner Tavtay sizler için yazdı.

Premier Lig Panorama: 23. haftanın ardından | Klopp’un sınıfta kalan tercihleri – Savunma hataları – Maçın yıldızı Jorginho

Premier Lig gol rekorunun kırıldığı bir haftayı geride bıraktık. 10 maçta toplam 45 gol atıldı ki bu da her maçta en az dört gol gördüğümüz anlamına geliyordu. Bu heyecan dolu haftada Liverpool yine Kuzey Londra sendromuna takıldı ve Arsenal deplasmanında üç puan bırakarak evine döndü. Arsenal ise lider Liverpool ile puan farkını ikiye indirdi ve bir maçı eksik Manchester City ile puanları eşitledi. City de Brentford deplasmanından Foden’ın hat-trick performansı ile galip döndü. Eksik maçını da kazanması durumunda liderliği geri devralabilecek. Aston Villa da kötü gidişe dur diyerek Sheffield deplasmanından bol gollü galibiyetle döndü ve haftayı beraberlikle kapatan Tottenham’dan dördüncü sırayı geri aldı.

Newcastle United 4-4 Luton Town

Panoramada es geçmek istemediğim bir maçtı bu. O yüzden istisna yapıp kısaca heyecan dozu çok yüksek geçen maçtan bahsetmek istiyorum. Luton Town bu sene bizlere öyle ilginç şeyler gösteriyor ki artık onları da konuşmanın vakti gelmişti.

Genel istatistik

Genel istatistiklere bakınca iki takımın aslında ne kadar denk bir mücadele ortaya koyduğunu fark edebiliyoruz. Fakat 4-2’lik skoru koruyamayan Luton Town’ın galibiyeti kaçırdığını, bir yandan da mağlubiyetin eşiğinden döndüğünü vurgulamak lazım. Özellikle skor 4-2 olduktan sonra ciddi anlamda oyundan düştüler. Şimdi bunun sebeplerine gelelim.

Luton’un 10 kişi ile hücumu
Luton’un ceza sahasında çoğalması

İlk görselde tam gözükmese de sağ altta bir Luton’lu oyuncu daha var. Bu da karenin içinde tüm Luton oyuncularını görebiliyoruz anlamına geliyor. Hücumda adeta 3-2-5 gibi bir formasyon gösteriyorlar. Bu da temelde çok yorucu bir formasyon aslında. 3-4-3 dizilişini düşünürsek kanat bekler sürekli bindirme yapıyor ve hatta ters koşularla ceza sahasına yöneliyor. Luton’un önde beş veya altı oyuncuyla pres yaptığını görüyoruz. İşin ilginç tarafı bunu skordan bağımsız yapıyorlar. Önde de olsalar, geride de olsalar mutlaka ön sahada en az dört kişiyle rakibe basıyorlar. Bu da rakip takımın o baskıdan çıktığı anda pozisyon yakalaması anlamına geliyor.

Newcastle da sık sık bu baskıyı aşıp ciddi pozisyonlara girdi. Luton’un gerideki üçlüsü bu taktik için çok güven vermiyor. Alan paylaşımı konusunda sıkıntıları var. Bazen de orta sahadan veya kanat beklerden yardım çok geç geliyor. Rob Edwards mütevazı takımına cüretkar bir oyun oynatsa da bu taktikle ligin son haftalarında çok zor zamanlar geçirebilirler. Özellikle öne geçtikten sonra enerjiyi korumaları onlar için çok daha mantıklı bir hareket olacaktır. Ross Barkley önderliğinde ortaya çıkacak kontralarla skoru arttırarak daha fazla üç puanı cebe koyup, bir sene daha Premier Lig’de boy göstermeyi garantileyebilirler. İstikrarsız Newcastle karşısında 4-2’lik skoru koruyamamak bu problemin çözülmesi gerektiğini gösteriyor. Umarım Luton Town, bir şekilde enerjisini maç sonuna kadar korumayı başarabilir, çünkü izlemesi çok keyifli bir takım. Genelde düşük profilli takımların kale önüne otobüs çektiğini ve tempo düşürdüğünü görüyoruz. Luton ise bu tip takımların aksine sürekli önde basan, tempo yapan, ceza sahasına en az beş oyuncu sokan bir takım.

Newcastle tarafında da çok değişen bir şey yok. Bence kalitelerinin altında bir performans sergiliyorlar. Eddie Howe’ın vadesi bana göre çoktan doldu, eğer Newcastle yüksek bütçesiyle bir şeyler yapmak, lig için iddialı bir konuma gelmek istiyorsa ona göre bir yapılanmaya gitmeli. 33 yaşında Trippier’in süreklediği ve Premier Lig’in belki de en kötü sol bek Dan Burn’ün sürekli ilk on birde çıktığı bir takımla zirveye oynayamazsınız. Eddie Howe geçen sene çok iyi işler başarmış olabilir ama şu an istenen eşiği aşamayacağını bu sene bizlere kanıtladı. Kendisine emekleri için teşekkür edilip yollar ayrılmalı diye düşünüyorum. Ayrıca şu maçta böylesine hızlı kanat oyuncularına sahip Luton Town’ın karşısına Dan Burn gibi ağır ve müdahaleleri sürekli kart riski barındıran bir oyuncuyla çıkarsan böyle bir skor şaşırtıcı olmaz. Livramento ve Hall gibi genç oyuncular bu kadroya entegre edilmeyecekse neden alındılar diye sormadan edemiyor insan.

Ross Barkley’nin Newcastle United Performansı

  • En fazla topla buluşma (79) – En fazla isabetli pas (51/55) – En fazla üçüncü bölgeye pas (23)
  • En fazla üçüncü bölgeye girme (9) – En fazla yaratılan gol şansı (4)
  • Kazanılan ikili mücadele (8) – Başarılı savunma müdahelesi (6) – Top kapma (4)
  • Araya girip top kazanma (3) – Başarılı top saklama (2) – 1 gol – 1 asist

Sürekli düşüşteki bir kariyeri canlandırmak kolay değildir ama Luton Town, Barkley’e inandı ve o da adeta küllerinden doğdu. Rob Edwards’ın ustalık eserinin temel taşı Barkley, tekrar İngiltere Milli Takımına dönecek mi baharda göreceğiz. Bence fazlasıyla hak ediyor.

Maçın özeti:

Arsenal 3-1 Liverpool

Liverpool’u uzunca bir süredir bu kadar etkisiz görmemiştim. Özellikle hücumda çok verimsizlerdi. Saliba ve Raya’nın hediye ettiği gol olmasa neredeyse pozisyon bile üretemediler. Tek isabetli şut ve 0.41 xG ile maçı tamamladılar. İlk yarıda isabetli şutları dahi yok.

MacAllister-Gravenberch-Jones orta sahasının bir ölüm fermanı gibi olduğunu düşünüyordum, çok da yanılmadım. Gravenberch ve Jones bir orta saha için yumuşak kalıyorlar. Hele de fizik ve tempo ile oynayan Arsenal gibi yüksek profilli takımlara karşı problem olmaktan öteye geçemiyorlar. Arsenal de Jorginho-Rice-Odegaard üçlüsüyle çıkınca oldukça baskın bir Arsenal üstünlüğü hissettik. Havertz’in sahte dokuz pozisyonunda ciddi kafa karıştırması ve Liverpool’un savunma dengesini bozması da Arsenal’e pozisyonları getirdi. İki golü savunma ve kaleci hatalarından bulsalar da 3.52 xG onlar için çok büyük bir başarı. Topla sadece %43 düzeyinde oynayarak müthiş bir verimle oynadılar. Arteta özellikle bu sene büyük maçlarda yaptığı analizler ve hamlelerle büyük fark yaratıyor. Önceki senelerde Arsenal’in büyük maçlarda hep sorun yaşadığını görmüştük. Bu sezon hem City’yi, hem de Liverpool’u yenmeyi başardılar.

İlk yarı, orta haritası
İkinci yarı orta haritası

Maçla ilgili bana ilginç gelen iki olay var. Birincisi akan oyunda açılan ortalar. Liverpool ilk yarıda neredeyse ortaların tamamını Trent’le gerçekleştirdi. Beş ortadan sadece birinde isabet buldular. Arsenal ise yedi ortadan sadece bir isabet buldu.İkinci yarı ise iki tarafın da isabetli ortası bulunmuyor ama Liverpool çok sayıda isabetsiz orta yaptı. Arsenal orta sayısını sadece üçte tutarken, Liverpool tam dokuz orta denemesi yaparak hücumda ne kadar verimsiz kaldığını kanıtlamış oldu. Özellikle Martinelli ve Saka’ya karşı çözüm üretememelerini görmek maçın kaderini etkileyen faktörlerden biriydi. Gomez, Trent ve Robertson gerçekten ruh gibiydiler. Martinelli attığı koşularla sürekli tehlike yarattı, Saka ise oyunu iki yönlü olarak çok iyi oynadı.

Saka ve Martinelli savunma haritası

Görselde Saka ve Martinelli’nin savunma performanslarını görüyoruz. Martinelli ileride kalmasına rağmen o bölgede savunma açısından verimli bir maç geçirdi diyebiliriz. Saka ise bir lokomotif gibi sağ kanatta sürekli gidip geldi. Oyunu iki yönlü oynayan en iyi kanat oyunculardan biri diyebiliriz. Bu yönüyle eminim Guardiola’nın bile rüyalarını süslüyordur. 

Arsenal pas haritası
Liverpool pas haritası

Gelelim pas haritalarına. Dikkat çekici şey Zinchenko’nun alışılmışın aksine 6-8 gibi pozisyon almamış olması. Özellikle de Trent’in bindirme tehditleri Zinchenko yu bölgesinde tuttu. Gakpo da sağ kanatta dursa da Liverpool adına ileri uçta konumlanan tek oyuncuydu. Havertz de sahte dokuz olarak Odegaard’la iyi bağlantı yapmayı başardı. Martinelli de en uçtaki oyuncu olmasına rağmen ciddi pas bağlantısına sahipti. Liverpool tarafında ise Klopp, Arsenal orta sahasının üstünlüğünü Gomez ile baskılamaya çalıştı ama bu Saka’nın etkin performansı ile geri tepti. Nunez gibi gol atmasa bile diğer yönlerden çok çalışkan bir forvet yerine Gakpo’yu tercih etmesiyle Alman teknik adam sınıfta kaldı. Yaptığı denemelerin şaşırtıcı derecede tutması sebebiyle Klopp’e fazla özgüven geldiğini söylesek yalan olmaz. Alisson ve Van Dijk’ın korkunç hataları yaşanmasa bile Arsenal’in maçı bir şekilde kazanacağını düşünüyordum.

Maçın Adamı Jorginho’nun Liverpool Performansı

  • 70 kez topla buluşma – 24 kez üçüncü bölgeye pas – 7 kez ikili mücadele kazanma
  • 4 kez araya girerek top kazanma – 3 kez hava topu kazanma – 2 kez top kapma
  • 2 kez faul kazanma – 1 yaratılan gol şansı
  • Declan Rice’ın Jorginho yorumu: “Başka oyuncularda olmayan kaliteli özellikleriyle oyunu kontrol eden bir oyuncu.”

Günün sonunda Arsenal istediğini alırken, Liverpool da rüyadan uyandırılmış oldu. Salah ve Endo’nun eksikliğini hiç hissetmeden geçtikleri dönem bu ağır Arsenal mağlubiyeti ile son buldu. Klopp’ün artık rotasyon denerken iki kere düşüneceğini umuyorum. Sahaya attığınız her oyuncudan her zaman verim alamazsınız. Özellikle de profil olarak Liverpool’a uymayan Gravenberch’i takıma adapte etmeyi başaramaması bunun örneklerinden biri. Liverpool’un orta sahada Gravenberch’ten çok daha çalışkan oyunculara ihtiyacı var. Endo’nun dönüşüyle bir sonraki maç, onlar adına daha rahat geçecektir. Arsenal adına ise önümüzdeki hafta West Ham deplasmanı var ve orada ilk maçın intikamını arayacaklardır. Panoramadan bu haftalık bu kadar, önümüzdeki hafta tekrar görüşmek üzere!

Maçın özeti:

Yazan: Öner Tavtay

Editör: Doğa Üründül

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.