Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Gazze savaşının gölgesinde 8 Mart: “Üzerlerindeki gökyüzünden korkan kadınların günü”

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırılarının ardından başlayan savaş, her iki tarafta da bugüne kadar geri alınamayacak hasarlar bıraktı. İsrail hâlâ abluka altındaki Gazze’ye havadan ve karadan saldırılarına devam ediyor. Devam eden savaş, en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. İsrailli ve Filistinli kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne savaşın gölgesinde giriyor.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e saldırılarının ardından başlayan savaşta, geri alınamayacak izler bırakıldı. Kimileri ülkelerini terk etmek zorunda kaldı, kimileri ailelerini kaybetti. Savaş en çok kadınları ve çocukları etkiledi.

Filistinli ve İsrailli kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne savaşın gölgesinde giriyor. Kadınların direnişinin ve mücadelelerinin sembolü olan bu gün, dünyanın birçok yerinde kutlanacak. Kadınlar dünyanın bir yerinde mücadeleleriyle büyük kazanımlar elde ederken dünyanın bir diğer ucunda kadınlar, parçası olmadıkları savaşın gölgesinde yaşıyor.

Filistinli ve İsrailli kadınların 8 Mart’ını sizler için derledik.

Çocukları hâlâ Gazze’de rehin olan İsrailli kadınların “kadınlar günü”

Simona Steinbrecher, kızı Doron’un (30) iki farklı fotoğrafını gösterdi. Birinde Doron’u yüzünde gülümsemeyle görürken bir diğerinde neredeyse insansız kalmış Gazze’de solgun bir yüzle görüyoruz. İkinci fotoğrafı Hamas’ın savaşın başlamasından 107 gün sonra yayımladığı bir videodan çekilmişti.

Hamas tarafından rehin alınmadan önce Doron veterinerdi. Gazze’de saldırılar başladığı sırada annesini arayabilme imkânı olan Doron, silahlı bir grubun evine girmeye çalıştığını söyledi. Steinbrecher, o an için şunları söylüyor:

“Bu, bütün annelerin korkulu rüyası. Dehşet vericiydi. Ona çok yakınım ancak yanına gidemiyorum. Çünkü bölgenin çevresi teröristler tarafından çevrelenmiş durumda. Onun kaçırıldığını biliyorum ama ona yardım edemiyorum.”

Doron, Gazze’de tutsak edilen 134 rehineden biri. Bugüne kadar Hamas’ın serbest bıraktığı rehinelerden öğrenilene göre rehinelere cinsel şiddet ve taciz uygulanıyor. Steinbrecher, en çok da bundan korktuğunu söylüyor:

“Doron genç bir kadın. Cinsel şiddete uğramasından hatta hamile bırakılmasından çok korkuyorum.”

Romi (23), Hamas’ın Nova açık hava festivalindeki saldırılarının ardından kaçırılan isimlerden biri. Romi’nin annesi Meirav Leshem Gonen, şunları söylüyor:

“Benim kızım hala Gazze’de. Bu nasıl bir dünya. Hangi ‘kadınlar günü’ Benim kızımı daha koruyamayacaksa bu ‘kadınlar günü’ ne işe yarıyor?”

Aradan geçen beş ay sonra dahi tıpkı Steinbrecher gibi Leshem Gonen de kızını eve getirmek için mücadele etmeye devam ediyor.

Bir yandan kadınlar esir tutulmaya devam ederken bir yandan da onları geri getirebilmek için mücadele etmeye devam eden kadınlar, hiç açmadıkları ve parçası olmadıkları o savaşın gölgesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giriyor.

Hamas’ın rehin tuttuğu kadınlara cinsel şiddet uyguladığına dair birçok rapor bulunuyor

İsrail’deki dokuz cinsel şiddeti araştırma merkezinin bir araya gelerek oluşturduğu The Association of Rape Crisis Centers’ın yayımladığı ilk rapora göre Hamas, 7 Ekim’den beri sistematik ve kastî bir şekilde rehinelere cinsel şiddet uyguluyor.

Rapor, birçok noktada cinsel şiddet izlerine rastladığını ve bu izlerin belirli bir sistematiği izlediğini aktarıyor.

Raporun cinsel şiddet olarak belirttiği suçlar arasında savaş sırasında yaralanan kadınların silah zoruyla cinsel istismara ve tecavüze maruz bırakılmaları bulunuyor. Raporda şunlar yazıyor:

“Birçok tecavüz vakası, Hamas militanlarının kolektif şiddeti sonucu gerçekleşiyor. Bazı vakalarda ise bu cinsel şiddet, maruz bırakılan kadının ailesi, arkadaşları veya partnerlerinin karşısında gerçekleştiriliyor.”

Cinsel şiddet, yalnızca saldırı esnasında gerçekleştirilmiyor. Aynı zamanda rehin alınan kadınların da Hamas militanları tarafından cinsel şiddete maruz bırakıldığı vakalar bulunuyor.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) tarafından hazırlanan raporda da cinsel şiddet konusu oldukça vurgulandı.

Gazze’de kadınlar öldürülüyor, arkalarında çocuklarını bırakıyorlar

Gazze’de savaş devam ederken bebeklerin doğumuna şahit oluyoruz. Merkez Gazze’deki El Aksa Hastanesi’nden bir hemşire, daha bir aylık bebeği işaret ederek “Bu yeni doğan bebeğe Hanna ebu Amşa’nın kızı diyoruz” dedi. Hanna ebu Amşa, yeni doğan kızına isim verecek kadar yaşayamadı. Hanna, İsrail’in Gazze’de düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybetti.

Mülteci kampında kalan bir başka çocuk A. H., başına gelenleri şöyle aktarıyor:

“Bir füze annemin kucağına düştü ve onu parçalara ayırdı. Günlerce onun parçalara ayrılmış bedenini enkazın altından çıkarmaya çalıştık. Yetkililer bana erkek kardeşimin, tüm ailemin öldürüldüğünü söylediğinde dünya başıma yıkıldı. Annem ve babam hayattayken uyuyabiliyordum ama artık uyuyamıyorum.”

Filistinli STK’den 8 Mart öncesi açık mektup: “Filistinli kadınların hakları nerede?”

Filistin merkezli Sivil Toplum Kuruluşu (STK) El-Muntanda (Kadına Şiddere Karşı Savaş Forumu), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi bir açık mektup yayımladı. “Kadın ve çocukları hedef alan ve hâlâ devam eden bu şiddete derhal son verin. Burada bir soykırım işleniyor” diyen El-Muntanda, şu ana kadar Gazze’de öldürülen Filistinlilerin yüzde 70’inin kadın ve çocuk olduğunu belirtti.

İsrail’in Gazze’ye ablukası ve saldırıları devam ederken saat başı iki kadın öldürülüyor. Öldürülen kadınlara ek olarak hâlâ akıbeti bilinmeyen birçok kadın bulunuyor.

Birçok kadın zorla sınır dışı edilirken birçokları da İsrail ordusu tarafından rehin tutuluyor.

“Bugünü, üzerlerindeki gökyüzünden korkan Filistinli kadınların günü ilan ediyoruz”

El-Muntanda açık mektubun devamında şunları söylüyor:

“Bugünü, uzun kuyruklarda aç bir şekilde yetersiz yardımları bekleyen, üzerlerindeki gökyüzünden korkan, şehirleri füzelerle dolu Filistinli kadınların günü ilan ediyoruz.”

Gazze’de hükümetin medya ofisinden açıklama: Saldırılarda en az sekiz bin 900 kadın öldürüldü

Gazze’de hükümetin medya ofisinin 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günü’ne özel yaptığı paylaşımda 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’in sürdürdüğü saldırılarda en az sekiz bin 900 kadının öldürüldüğü belirtiliyor.

Kayıp ve akıbeti bilinmeyen kadınların sayısı iki bin 100’e yükselirken 23 bin kadının da bu ağır işgalde yaralandığı belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler (BM)  Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 8 Mart özelinde X hesabından bir paylaşım yaptı. Paylaşımda şu söyleniyor:

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Gazze’deki kadınlar bu acımasız savaşın sonuçlarına katlanmaya devam ediyor.”

UNRWA’ya göre günde ortalama 63 kadın, İsrail’in saldırıları sebebiyle hayatını kaybediyor.

Gazze Şeridi’ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz besleniyor

Gazze’de Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamaya göre Gazze Şeridi’ndeki 60 bin hamile kadın, yetersiz besleniyor. Yetersiz beslenmenin yanı sıra dehidrasyon ve uygun sağlık bakımı hizmetlerinden muzdarip olan kadınlar güvensiz ve sağlıksız koşullarda yaşamaya çalışıyor.

“Filistinli kadınlar azmin ve kararlığın sembolü”

Gazze’deki hükümetin medya ofisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu uluslararası gün, başta Gazze Şeridi’ndekiler olmak üzere Filistinli kadınları onurlandırmanın değil, aşağılanmasının, öldürülmesinin, üzerlerine ateş açılmasının, işkence ve zorla yerinden edilmesinin gerçek bir örneğini temsil ediyor. İşgalci İsrail ordusunun sivillere karşı soykırım savaşında Filistinli kadınları soğukkanlılıkla katlettiği bir döneme denk gelen Dünya Kadınlar Gününde, dünya da bu felaketi ve Filistinli kadınlara yönelik bu tehlikeli ihlali hiçbir şey yapmadan izliyor.”

Kaynak: Reuters

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.