Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

YEREL SEÇİM 2024: Ordu, İYİ Parti’nin kazandığı ilk büyükşehir belediyesi mi olacak?

Ordu’da seçim yarışı AKP’li Hilmi Güler ile eski AKP’li, yeni İYİ Parti’li Enver Yılmaz arasında geçiyor. İki iddialı adaya ve Ordulu yurttaşlara mikrofon uzattık. Farklı sesler kadar partisine sadık olanlara da rastladık. Yılmaz’a desteğin, İYİ Parti’nin kentteki potansiyelinin çok üzerinde olması AKP’nin işini zorlaştıracak gibi görünüyor.

Karadeniz’in fındığıyla meşhur kenti Ordu’da 31 Mart Yerel Seçimleri için adaylar sahada ve sokaklar seçim havasına bürünmüş durumda. İşlek caddeler boydan boya adayların posterleriyle, pankartlarıyla bezeli. 

Sokaklar kalabalık ancak sokakları dolduran yurttaşların çoğu “Başıma bir şey gelir” kaygısıyla ya da eski partisine sitemleri kayda girmesin diye kameraya konuşmak istemiyor. Yurttaşların tercihleri ve ihtiyaçları değişse de, Enver Yılmaz’ın yeniden Ordu siyasetine dönmesi seçim sonucunda hayli etkili olacak. 

En küçük büyükşehirdi

Ordu, 2023’e kadar en düşük nüfuslu büyükşehirdi. 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerdeki can kayıpları ve deprem sonrası göçün etkisiyle Malatya nüfusu Ordu’nun gerisinde kaldı. Kentte yatırım olmaması, istihdam sağlanmaması, işsizlik nedeniyle göç vermesi ve diğer pek çok yerde olduğu gibi hayat pahalılığı önemli sorunların başını çekiyor.

“Kurucu başkan” Enver Yılmaz

Ordu, 2012 yılında büyükşehir olan 14 ilden biriydi. 2014’teki yerel seçimlerde AKP’den aday olan Enver Yılmaz, Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin kurucu belediye başkanı oldu. Yılmaz, eylül 2018’de belediye başkanlığından istifa etmiş ve “23 yıllık aktif siyasi hayatıma son veriyorum” demişti ancak 2024 seçimleriyle sahalara döndü. 

Yılmaz göreve yüzde 54,4 oy alarak geldi. Cumhur İttifakı’nın AKP’li adayı Hilmi Güler ise 2019’da partisinin oyunu yüzde 56,9’a çıkardı. 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı, CHP Milletvekil Mustafa Adıgüzel’i aday göstererek yüzde 15,4 oranında oy aldı. Eski AKP milletvekili İdris Naim Şahin ise Saadet Partisi’nden aday olarak yüzde 26,1 oya ulaştı. Kentte yüksek desteği olduğu görülen Şahin, 14 Mayıs’ta İYİ Parti’den milletvekili adayı olsa da seçilemedi.

31 Mart 2024 Yerel Seçimleri için AKP Güler’i yeniden aday gösterirken, eski partisinden geri çevrilen Enver Yılmaz İYİ Parti’den aday oldu. 14 Mayıs 2023 seçimlerinde kentteki iki milletvekilini koruyan CHP ise 31 Mart’ta Zekai Sana ile yarışacak. 

Ordulu yurttaşlar ne diyor?

Sokakta Enver Yılmaz’ın ismi öne çıkıyor. Önceki seçimlerde AKP’ye oy verip “Değişiklik olsun” diyen ya da gönlü hala AKP’den yana olup sırf Yılmaz aday olduğu için bu seçimde İYİ Parti’ye oy verecek olan çok kişi var. Ordu’da karşılaştığımız manzara, Yılmaz’ın gittikleri her yerde kendilerine yoğun bir teveccüh olduğu anlatısıyla da uyuşuyor.

Hilmi Güler, nezaketini koruyup Yılmaz hakkında yorum yapmaktan imtina etse de kaygısız görünmeye çalışıyor. İkinci dönemde de başkanlığa devam edeceğinden emin konuşuyor, yarım kalan projelerini anlatıyor. AKP’ye desteği süren yurttaşların önemli bir kısmı Güler’in hizmetlerinden memnun olduğunu dile getirse de Erdoğan’a bağlılık, belediye başkanının performansının önüne geçiyor. 

Enver Yılmaz’a yoğun destek

Daha önce AKP’ye oy verdiğini söyleyen yurttaş “Küstük, halimizi görüyorsunuz” diyerek bu seçimde Yılmaz’ı destekleyeceğini belirtti. Bir yurttaş da “Bu düzene bir dur diyelim artık daha nefes alacak gücümüz kalmadı” diyerek Yılmaz’a oy vereceğini söyledi. Başka bir yurttaş ise Yılmaz aday olmasaydı alternatifin Yeniden Refah olacağını dile getirdi:

“Enver Yılmaz’ın geçmiş dönemlerde yaptığı hizmetlerden memnunuz. Yeni gelenler de bir şeyler yapmıştır ama onun yaptığı kadar iş yapmadığı için biz Enver Yılmaz’ı destekliyoruz. 2019’da Hilmi Güler’e oy vermiştim ama şu anda memnun değilim. (Enver Yılmaz aday olmasa) İYİ Parti’ye oy vermezdim, doğrudan Yeniden Refah Partisi’ne giderdim.”

“Büyükşehirde Enver Yılmaz, genel seçimde Reis’i desteklemiştim” diyen yurttaş, başka aday gösterseydi İYİ Parti’ye değil yine AKP’ye oy vereceğinin altını çizdi.

Kimisi için tek seçenek AKP 

“Herkesin eksiği vardır” diyerek AKP’ye desteğini sürdüren yurttaş “Eskiden yaşlıların kuyrukta öldüğü zamanları unuttunuz mu” dedi. Malulen emekli olup hala çalışan yurttaşa AKP’nin “emekli yılı” ilan ettiği 2024’te emekliler için yaptıklarının yeterli olup olmadığını sorduğumuzda, “Hangi görüşten olursak olalım, depremler üst üste geldi, ülkemizin dört bir yanı, bizi içten dıştan yıkmak istiyorlar, Osmanlı’yı da böyle yıktılar. Onun için gene hükümetimizin yanında olmamız lazım” diye yanıt verdi.

AKP’ye oy veren başka yurttaş ise “Çünkü elimizi en çok tutan insanlardan birisi. Sonuna kadar Hilmi Güler” dedi.

Ordu’nun farklı sesleri

“Oyunuz kime” sorusuna bir yurttaşın cevabı “Ben sosyalistim, yalandan talandan yana olmayan kamucu birisine oy vereceğim” oldu ancak yurttaş bu tarifine uyan bir aday olmadığını belirtti.

Zafer Partisi’nin düşüncelerini yansıttığını dile getiren yurttaş “Her şeyi demek serbest, Türk’üm demek yasak gibi geliyor bana” dedi.

Yıllarca AKP’ye oy verdiğini söyleyen başka yurttaş ise, çocuklarının atanamadığını söyleyip torpilden yakındı “Türkiye’nin hali çok karmakarışık. Hilmi Güler’in bu kaçıncı çıkışı, daha gerek var mı? Yok mu başka gençler? Çok oy verdik, artık bunlara oy vermeyi düşünmüyorum ama kime vereceğiz, Allah hayırlısını yapsın” sözleriyle değişiklik istedi.

CHP seçmeni sadık

CHP’nin adayı Zekai Sana’ya oy vereceğini söyleyen yurttaş “Temiz bir aday, arkası önü temiz” diyerek Sana’yı övdü. “Atatürk’ün partisi olduğu için” her zaman CHP’ye oy verdiğini söyleyen başka bir yurttaş da Sana’nın Ordu için doğru isim olduğunu dile getirdi.

Sana’yı tanımayan ancak her zaman CHP’ye oy verdiğini söyleyen yurttaş, “Adayı pek tanımıyorum ama kim olursa olsun. Artık yeter, İstanbul’da İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş. Ordu’da da Zekai Bey’miş, n’olursa olsun, tanımasam da başka yere oyum gitmez” diyerek devam etti.

Erdoğan’a ayrımcılık eleştirisi

Belediyeleri köylere hizmet etmediği, sadece şehir merkezine yönelik çalıştıkları yönünde eleştiren ve daha önce AKP’ye oy verdiğini söyleyen bir yurttaş, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hatay’da ve Ordu’da merkezi yönetimle yerel yönetimin aynı partili olmasına yönelik sözlerini ayrımcılık olarak değerlendirdi:

“Cumhurbaşkanı’nın ayrımcı konuşmaları iyiyiden iyiye yayıldı. AK Parti’li olarak, ‘Oy verirseniz hizmet var’ demesinin ayrı bir facia olduğunu düşünüyorum. Bir de o depremzedelere o şekilde konuşmasını çok ayrımcı buldum ben. Ayrımcı olduğunu da açıkça belirtti. Onun için AK Parti üyeliğinden çıktım. Oyumu CHP’ye kullanacağım çünkü CHP’li olmadığım halde CHP’nin söyledikleri çıkıyor. Ayrımcı olduğunu CHP bize her zaman söylüyordu ama bizzat kendinden duyana kadar ayrımcı olduğunu düşünmüyordum.” 

Hilmi Güler “devrim niteliğinde” dediği çalışmalarını anlattı

2002-2011 arasında AKP milletvekili olan ve yedi yıl süreyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak görev alan Hilmi Güler, 2019’da Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Seçimin nabzını tutan Medyascope’un sorularını yanıtlayan Güler, yol, su ve çöp hizmetleriyle yürüyen klasik belediyecilik anlayışının dışına çıktıklarını dile getirdi. Güler, başkanlığının ilk döneminde çöpten elektrik ürettiklerini, tarıma, hayvancılığa, teknolojiye, turizme ağırlık verdiklerini ve göçü önlemek için yeni iş sahaları açtıklarını anlattı. 

Güler, kente imzasını attığını düşündüğü çalışmanın ne olduğunu sorduğumuzda şöyle konuştu: 

“Daha evvel bakanken Akdeniz-Karadeniz yolunu başlatmıştık, bu Halil Rıfat Paşa’nın 150 yıllık bir projesiydi, onu yaptık. İlk dönemdeki en önemli işlerimizden bir tanesi şuydu: yüksek binaları, kıyı kenar çizgisine, yasalara uymayan binaları, gökdelenleri mahkeme kararıyla yıktık ve halkın kullanımına açtık. Böylece 122 kilometrelik Ordu sahilinde, sahille halkımızın buluşmasını engelleyecek muhtemel emsalleri ortadan kaldırdık. Denizi daha kullanılır hale getirdik. Şimdi Ordu’da her yerde, herkes rahatlıkla denize girebiliyor. Devrim niteliğinde bir çalışma aslında.”

Güler’den Ordu’nun fındık fiyatlarında söz sahibi olması vurgusu

Güler, fındık üretiminin Ordu’nun en önemli konularından olduğunu vurgulayarak “Şu anda dünyanın en büyük fındık sahalarına sahip şirketlerinden biriyiz. 565 dönüm yerimiz var, burada tarım ve hayvancılığa ağırlık vererek önemli bir kümeleşmeyi sağlayacağız” dedi. Güler, ikinci dönemde fındığa ilişkin çalışmalara devam edeceklerini anlattı: 

“Eğer biz fındığı fındık olarak satarsak 2 milyar dolar, çikolataya çevirirsek 8 milyar dolar para kazanıyoruz. Böyle kıymetli bir kaynağı kullanmamız lazım. Ordu tek başına İtalya’nın ürettiği fındığın dört katını üretiyor ama fiyatında direkt söz sahibi olamıyordu. Bir yabancı firma, Cumhurbaşkanımız bir fiyat açıkladıktan 33 gün sonra kendisi fiyat açıklayıp pazar gücünü rekabet kuralları dışında kullanıyordu. Burada bunu önlemeye çalışıyoruz. Bunu yaparsak Karadeniz’in ekonomiyle, sosyolojiyle ilgili çoğu sorununu temelden çözmüş olacağız.”

Güler’e göre Erdoğan doğalgaz açıklamasıyla iktidarla belediyelerin uyumlu çalışmasının avantajını anlattı

Güler, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz varsak doğal gaz var biz yoksak doğal gaz yok” sözlerini sorduğumuzda, Erdoğan’ın “Merkezi yönetim ile yerel yönetim el ele vermezse o şehre bir şey gelmez, Hatay’a geldi mi” sözlerini hatırlatarak cevap verdi:

“Ben 30 yıldır Cumhurbaşkanımızla beraber çalışıyorum, onu o şekilde almadım. Cumhurbaşkanımızın o anlamda söylemediklerini biliyorum çünkü bu sözü farklı şekillerde birkaç yerde, mesela Hatay’da ifade ettiler. Buradaki konu bir koordinasyon, organizasyon, takım oyunu meselesi. O şekilde algılanmaması lazım geldiğini düşünüyorum. Biz beraber çalışmalar yaptık ve çok da başarılı sonuçlar elde ettik, İstanbul’un hava kirliliği sorununu çözdük. Daha sonra ben Enerji Bakanı, kendileri Başbakan olarak uluslararası dev projeleri birlikte yürüttük. Buradaki iktidarla belediyelerin uyumlu çalışmasının avantajını ve üstünlüğünü ifade ettiklerini düşünüyorum.”

Enver Yılmaz AKP’den aday gösterilmeyince İYİ Parti’nin teklifini kabul etti

İş insanlarıyla yaptıkları bir toplantının sonunda Medyascope’a vakit ayıran Yılmaz, İYİ Parti’den aday olma sürecini şöyle anlattı: 

“Ben adaylık başvurumu resmi başvuru yapmaksızın AK Parti’den yaptım. AK Parti temayülüne Genel Merkez bizi soktu. Daha sonra anket yaptılar. Anketlerde en üst seviyede çıkmamıza, tahmin ediyorum temayülde de açık ara birinci çıkmış olmamıza rağmen AK Parti mevcut belediye başkanıyla devam etti. Ben zaten her halükarda aday olacağımı kamuoyuyla paylaşmıştım. Anketler böyle bir yol izlediğimizde sonuç alabileceğimiz imajını oluşturunca, daha sonra teklifler gelmiş ola da İYİ Parti’de adaylığı somutlaştırmak suretiyle devam ettik.”

“Neden İYİ Parti” sorusuna Yılmaz şöyle yanıt verdi: 

“İYİ Parti, özellikle Ankara ve İstanbul ayrışmasından sonra, CHP ve DEM ile ayrımının ulusal siyasette üst noktaya geldiği andan itibaren, milli ve manevi konulardaki hassasiyeti, Karadeniz’deki muhafazakar ve milliyetçi yapıyı da düşündüğümüzde bizim için çok iyi bir adresti. Bu konuda önce genel başkan yardımcıları, daha sonra da Meral Hanım bizzat aradı, bu davete icabet ettik. Gayet uyumlu bir çalışmamız var. İYİ Parti’ye gelmiş olmaktan dolayı mutluyum memnunum.”

Başkanlıktan istifa etmesinde Numan Kurtulmuş etkisi

Yılmaz, belediye başkanlığından istifa ederken, o dönem AKP Genel Başkanvekili olan, şimdiki TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile diyalogları nedeniyle sürecin kopma noktasına geldiğini söyledi:

“Biz mücadele etmeyerek, kavga etmeyerek, usulünce ve nezaket çerçevesinde görevden ayrıldık. Partideki aidiyetimiz İYİ Parti’ye geçinceye kadar da devam etti. O süre içinde de ‘Belki rehabilite edilir, o süreç tekrar eski hale gelebilir’ beklentimiz vardı, o da olmadı. Dolayısıyla biz 2001 yılından itibaren birinci üyesi olduğumuz AK Parti’den ‘Ya o ya ben’ tehdidi ve tercihinde bulunanlara karşı mücadele etmeyi hem Ordulular, hem seçmenimize karşı ahlaki olarak uygun bulmadığımız için ayrıldık.”

Mevcut başkana “halktan kopuk” eleştirisi

Kendisini destekleyen kimsenin “Niye ayrıldınız, niye İYİ Parti’ye geçtiniz” diye sormadığını belirten Yılmaz, “Artık mevcut yerel yönetimlerden muzdaripliğini en üst seviyede seslendiriyorlar. Ben sokakta hem partiye, hem de şahsımıza yönelik çok ciddi bir teveccüh görüyorum. Bizim adaylığımız aynı zamanda muhalif görüşe ve muhalif partilere de çok ciddi bir cesaret vermiştir” diye konuştu. 

İYİ Parti’ye ilk büyükşehir belediyesini kazandırma dileğini paylaşan Yılmaz, mevcut başkan Hilmi Gülere’e yönelik eleştirilerini sıraladı:  

“Sanal ve sosyal belediyecilikte uzman mevcut belediyeciye, sloganların tersine gerçek belediyecilik dersi vermek için ortaya çıktık. Onlar hayal dünyasında yaşıyorlar. Onların yerel yönetime ilişkin hiçbir planları, projeleri yok. Pandemiyi mazeret kabul edip, halktan ve sokaktan tamamen kopmuşlar. Bizim 19 ilçemiz var, Belediye Başkanı’nın gitmediği ilçe var. Ben en az gittiğim ilçeye zamanında 30 defa gitmiştim. Halkla hiç iç içe değiller, AK Parti’nin, Tayyip Erdoğan’ın ve Enver Yılmaz’ın mirasını yiye yiye bitirdiler. Artık yenecek miras olmadığı için sokağa da çıkamıyorlar.”

Erdoğan’ın “Partiye sadakat” sözlerine Yılmaz’dan cevap: “Şahsi kanaatleridir”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 Şubat’ta Ordu’da yaptığı mitingde, “Siyasetin namusu var. Evvela üyesi olduğun, adayı olduğun partiye sadakat göstermen gerekir” diyerek isim vermeden Enver Yılmaz’ı eleştirmişti. Yılmaz’ın Erdoğan’a cevabı yalnızca “Şahsi kanaatleridir” oldu. Yılmaz, “Esasen kamuoyunda algılandığı şekliyle bana söylediği hiçbir söz yok çünkü ben seçildiğimde İYİ Parti’den ayrılıp AK Parti’ye geçeceğim diye hiçbir beyan söylemediğim gibi, hiç böyle bir niyetim de olmadı” diye konuştu. 

Yılmaz, Erdoğan’ın gündem olan doğalgaz açıklamasına da cevap verdi: 

“Ordu’da CHP’li Gülyalı Belediyesi’nde doğalgaz var. Doğalgaz, iktidar-muhalefet ayrımına tabi olmaksızın, konjonktürün, mevcut ihtiyaçların, taleplerin imkanlar çerçevesinde hayata sokulabileceği, devletimizin bir yatırımıdır. Dolayısıyla hangi ilçede doğalgaz ihtiyacı varsa ve talep oluşmuşsa devletimizin ilgili birimleri Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun alacağı karar çerçevesinde doğalgazı götürüyor. İzmir’de de, Eskişehir’de de, her yerde doğalgaz var.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.