Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. Yeni anayasa tartışmaları hakkında konuşan Hatimoğulları, “Türkiye’nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı var” dedi, anayasa yapım süreci için kendi komisyonlarını kurduklarını açıkladı.

Grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda idam edilmelerinin 52. yıldönümü nedeniyle Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı andı. Hatimoğulları, “Biz onları hiçbir zaman unutmadık ama onların kalemini kıranlar, onları darağacında sallandıranlar tarihin çöp sepetinde oldukları için insanlık tarihi onları hiçbir zaman hatırlamayacak” dedi.
Yeni anayasa tartışmalarını değerlendiren Hatimoğulları, “Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş, Parlamento’da grubu bulunan siyasi partilere ziyaret gerçekleştirdi. Türkiye’nin demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. 12 Eylül’den kalma, askeri cuntanın anayasasının bu topraklara cevap olamayacağını, böyle bir otoriter rejimin ürünü olan anayasanın ülkeyi demokratikleştirmeyeceğini hepimiz biliyoruz” diye konuştu.
Demokratik bir anayasa yapım süreci için DEM Parti’nin kendi komisyonunu kurduğunu açıklayan Hatimoğulları, Anayasa’nın en geniş yelpazede toplumsal bir mutabakat metni olduğuna dikkat çekerek Türkiye’nin tabana yayılmış bir demokratik anayasa tartışma sürecine ihtiyacının olduğunu vurguladı.
Anayasa tartışmalarının; açlık, yoksulluk ve işsizlik sorunlarının üstünü örtmemesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özgürlük düşmanı bir atmosfer var. Fakat elbette ki demokratik anayasa ihtiyacının altını çizerek söylüyorum. Bugüne kadar hep müzakere ve diyalog partisi olarak çağrılarımızı, Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi konusunda bir az önce bahsini ettiğim, Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi dahil, elbette ki bir demokratik anayasa yapım sürecinde çözüme kavuşturulabileceğini biliyoruz.”
Belediyelere kayyum atanacağı iddiası
Hatimoğulları, DEM Parti’nin 27 belediyesine kayyum atanacağı iddiasını da değerlendirdi:
“Kalemini iktidarın mürekkebiyle doldurmuş bir görevli şöyle bir yazı yazmış. 27 belediyemize kayyım atanacağından bahsetmiş. Yani diyor ki, ‘Yurttaşın seçme ve seçilme hakkını elinden alacağız.’ Günlerdir iktidar yandaş medya saray medyası bir algı yaratmaya çalışıyor. DEM Parti’nin sanki bayrakla sorunu varmış gibi bir algı yaratıyorlar. Emin olun yaptıkları bütün haberler yalan DEM Parti belediyelerinin hiçbirinde bayrak sorunu olmamıştır. Bizim bayrakla sembollerle hiçbir sorunumuz yoktur.”
Sözlerine “Hem anayasa yapacağım diyeceksin hem de halkın en önemli hakkı ve kazanımı olan ve Türkiye’nin erken dönemde elde etmiş olduğu seçme ve seçilme hakkını elinden alamazsın” diyerek devam eden Hatimoğulları, DEM Parti’nin 31 Mart Yerel Seçimleri’nde başarılı olduklarını aktardı:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“DEM Parti yerel yönetimlerde ortaya bir seçim başarısı koymuştur. Kayyım olan bütün yerler geri alınmıştır. Ben buradan bu çalışmaları yürüten değerli halklarımıza, parti emektarlarımıza bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. Şunu bilsinler ki Van’da nasıl irademizi gasp etmelerine izin vermediysek bundan sonra da irademizi hiçbir yerde gasp etmelerine izin vermeyeceğiz.”
“Bunlar Harun diye yola çıktılar ama Karun oldular”
Asgari ücretin enflasyon karşısında günden güne eridiğini hatırlatan Hatimoğulları, “Onlar işçiye emekçiye değil, saraya lükse şatafata yatırım yapmaya devam ediyorlar. Bakın kamuda tasarruftan bahsediyor. ‘Müsrifi Allah sevmez’ fetvası veren Diyanet İşleri Başkanlığı, iktidarın elitleri başta olmak üzere lüks ve şatafat içinde yaşamaya devam ediyor. Bunun maliyetini de kimin cebinden karşılıyorlar. İşçinin emekçinin yoksulun ödediği vergilerle karşılıyorlar. Bunlar Harun diye yola çıktılar ama Karun oldular. İşçinin emekçinin emeklinin yoksulun boğazından çalarak sermayedarın yandaşın cebine koydukları her kuruş para onlara haram olsun zehir zıkkım olsun” dedi.