CHP Sözcüsü Deniz Yücel, Samsun’da toplanan MYK gündemine ilişkin basın toplantısı yaptı. Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında kilit isimlerden birinin Süleyman Soylu olduğunu söyleyen Yücel, “Derhal dokunulmazlığının kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilmesi gerekmektedir” dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) 19 Mayıs kutlamalarının ardından Samsun’da il başkanlığında toplandı. Toplantı gündemine ilişkin açıklama yapan Parti Sözcüsü Deniz Yücel, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında “kilit isim” olarak nitelediği Süleyman Soylu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasını istedi.
“Kilit isim Süleyman Soylu’dur, dokunulmazlığı kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilsin”
Emniyet teşkilatı mensuplarıyla, çetelerin ve üst düzey bürokratların da adının karıştığı bir darbe yapılanmasından, devlet içerisinde bir hesaplaşmadan bahsedildiğini aktaran Yücel, suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan’ı kast ederek “Üç beş sene öncesine kadar sokaklarda torbacılık yapan, sonradan çete liderliğine terfi eden biri nasıl olur da devletin bu denli üst düzeyiyle ilişki kurar” dedi. Yücel, emniyet teşkilatına yıllarca liyakatla değil, çeşitli tarikatların referanslarıyla polis alındığını söyleyerek devam etti:
“Korkarız ki daha kötü günler bizi bekliyor. Bu olayların en kilit isimlerinden biri de eski İçişleri Bakanı, bizim ‘Suçişleri Bakanı’ olarak nitelediğimiz Süleyman Soylu’dur. Yargıya, adalet mekanizmasına ve devlete hak ettiği itibar ve güven yeniden kzandırılmak isteniyorsa Süleyman Soylu’nun derhal dokunulmazlığının kaldırılarak yargılama sürecine dahil edilmesi gerekmektedir.”
“Sarayların lambaları ışıl ışıl yanmaya devam edecek ama emekçi servise binmeyecek”
Kamuda tasarruf tedbirlerine değinen Yücel, “İsrafı sona erdirecek her türlü tedbirin alınması gerekir ancak emekliye, işsize, işçiye, bu ülkenin dar gelirli vatandaşlarına dayatılacak olan adı tasarruf, özü hak ve hizmet gaspı olan her türlü uygulamanın karşısındayız” dedi. Ekonomideki kötü gidişatın faturası yine emekçiye çıkarıldığını söyleyen Yücel “Sarayların lambaları ışıl ışıl yanmaya devam edecek, uçak, makam araçları azalmayacak ama emekçi servise binmeyecek, kamuda gençlere yer açılmayacak. Bunun adı tasarruf değil, seçim intikamıdır” diye konuştu.
Yücel, 100 milyar liralık tasarruf hedefinin, 2024 bütçesinin yüzde 1’ine dahi denk olmadığını belirterek, Mehmet Şimşek’in 2015’te araç israfına yönelik eleştirilere verdiği “Türkiye’nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez” cevabına göndermeyle “Çerez parası bile değil” dedi.
“Yargı reformu AKP’nin keyfi uygulamalarına hukuki bir kılıf bulma çabası”
2019’dan bugüne sekiz yargı reformu paketinin Meclis’e getirildiğini söyleyen Yücel “Hiçbiri gerçek anlamda yargı reformu değildi çünkü AKP’nin amacı reform yapmak değil yargıyı ele geçirmek” dedi. Yücel, 9. yargı paketinde yer alan etki ajanlığı düzenlemesinin bir hukuk garabeti olduğunu söyleyerek devam etti:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Bu düzenlemenin gerekçesi, devletin iç ya da dış siyasal yararına yönelik olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin cezalandırılması söz konusu olacak. Böyle bir düzenleme AKP’nin keyfi uygulamalarına hukuki bir kılıf bulma çabasından başka bir şey değildir. Bu düzenleme ‘Hükümeti eleştireni bir kılıf bulur içeri tıkarım, istediğim kadar da ceza veririm’ demek. Vatandaşın sırf AKP’ye muhalif diye subjektif kriterlerle ajan ilan edilmesine, AKP’nin yurttaşlarımızı susturma, korkutma, sindirme ve fişleme amacıyla hazırladığı bu hukuksuzluğa asla sessiz kalmayacağız.”