Tülay Hatimoğulları: “Normalleşme dediğiniz Kürtsüz bir normalleşmedir, düpedüz darbedir”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, grup toplantısında Kobani davası kararları için “Normalleşme dediğiniz Kürtsüz bir normalleşmedir, düpedüz darbedir” dedi. Siyasetçilerin ölümlere ilişkin suçlamalardan beraat ettiğini hatırlatan Hatimoğulları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Yasin Börü üzerinden halkı aldatmakla suçladı. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 21 Mayıs Salı günü partisinin grup toplantısında Kobani davası kararlarına ilişkin konuştu. Toplantıyı pek çok siyasi parti, sivil toplum kuruluşu ve sendika temsilcisi de izledi.

24 siyasetçiye toplamda 407 yıl 7 ay hapis cezası verildiğini belirten Hatimoğulları, “Arkadaşlarımız Kürt sorununun barışçıl çözümünde ve demokratik siyasette ısrar ettikleri için, HDP’yi iktidar karşısındaki en güçlü muhalefet odağı haline getirdikleri için yargılandılar” dedi. 

“Erdoğan Yasin Börü’nün öldürülmesi üzerinden halkı aldatmaya devam ediyor”

Hatimoğulları, HDP’li siyasetçilerin 6-8 Ekim’de yaşanan ölümlere ilişkin suçlardan beraat ettiğini hatırlatarak devam etti: 

“‘Kobani düştü düşecek’ diyenlerin hayalleri sükuta uğradığı için bu bir intikam davası olarak açılmıştır. Bu intikamı almak için yıllardır Yasin Börü’yü arkadaşlarımızın öldürdüğünü iddia ettiler. Bir çocuğun ölümünden siyasi intikam senaryosu çıkaracak kadar yürekleri kurumuş, vicdanları köhnemiş bir anlayış var karşımızda. Erdoğan daha dünkü konuşmasında, kararda Yasin Börü’nün katledilmesiyle ilgili bir ceza olmamasına rağmen, Yasin Börü’nün öldürülmesi üzerinden halkı aldatmaya devam ediyor. Yargılanan hiçbir arkadaşımız bir tek kişinin ölümünden sorumlu değildir. Cezalar tamamen yaptıkları siyasi konuşmalar üzerinden verilmiştir.”

“Bu normalleşme değil, düpedüz darbedir”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yargıya talimat vermesi sonucunda bu kararların çıktığını söyleyen Hatimoğulları, “siyasette yumuşama, normalleşme” tartışmalarıyla ilgili konuştu: 

“Bakın normalleşmeden bahsettiler ve bu hukuk katliamını yapanlar, arkadaşlarımıza ceza yağdırdıkları gün 28 Şubat darbecilerini salıverdiler. Ertesi günü beklemediler, ya da bu kararı bir gün önce vermediler. Bu mesajı kime ve nasıl vermek istediklerinin farkındayız, biz de kendi mesajımızı aldık. Normalleşme dediğiniz Kürtsüz bir normalleşmedir. AKP normunu kendisinin yarattığı bir normalleşmeden bahsediyor. Bu normalleşme değil, anormalliktir, düpedüz darbedir. Toplumu ayrıştıran, kutuplaştıran, şiddeti bitirmemekte ısrar eden, barış taleplerini duymayanların normalidir.”

Kobani davası kararlarının, devletin Kürt sorunu konusunda atacağı adımlar için ipucu verdiğini söyleyen Hatimoğulları, “Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle bütün siyasal ve toplumsal örgütlenmelerle beraber bunu elbette değerlendiriyoruz, bunun gereğini hep beraber yapacağız” dedi.

“Demirtaş şahsında Kürt siyasetinden intikam almak isteniyor”

Hatimoğulları, Kobani davasında 42 yıl ceza alan Selahattin Demirtaş’ın barışım sembol isimlerinden biri olduğunu söyleyerek “Demirtaş şahsında insan haklarından, barış mücadelesinden, Kürt siyasetinden intikam almak isteniyor” dedi. 

Demirtaş’ın “Bin ömrüm olsa hepsini halkım için feda ederim. Moralli olun, dik durun, direnin. Umudumuzu, hayallerimizi, geleceğimizi zorbalara teslim etmeyeceğiz. Biz bir insanlık hareketiyiz. Biz yenilmezler hareketiyiz” dediğini aktaran Hatimoğulları, “Selahattin başkan siz cezaevinde nasıl dimdik duruyorsanız, emin olun ki mücadelenizde bizlere devrettiğiniz bayrağı asla yere düşürmeyeceğiz” diye konuştu.

“Susurluk dönemine rahmet okutan bir çeteleşme ve kirlilik ağı devletin her yerinde”

Hatimoğulları, Ayhan Bora Kaplan soruşturması kapsamında yaşanan gelişmelere ve emniyet içindeki operasyonlara da değindi: 

“Türkiye her gün yeni bir mafya ve çete olayına uyanıyor, yeni paralel yapılar türedi ve halkların bir arada yaşam taleplerine suikast düzenliyorlar. Bir gün Ankara Emniyeti’ndeki haberlere baktığımızda at izinin it izine karıştığını görüyoruz. İktidar güdümlü suç örgütlerine, bir diğer iktidar güdümlü suç örgütü operasyon çekiyor. Devletin bağırsakları patlamış, kirli ilişki ağları ortaya dökülmüştür. Sokak ortasında insan öldüren çete ve mafyalar, medya tetikçileri, hepsi serbest siyasetçiler ise ceza alıyor. Çete mafya siyaset el ele vermiş, Susurluk dönemine rahmet okutan bir çeteleşme ve kirlilik ağının, artık devletin her yerinde, emniyette, yargıda zuhur ettiğini görüyoruz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.