AFAD, Gaziantep-Nurdağı’na bağlı Künesler Mezrası’nın yakınındaki 271 dönümlük ormanlık alana Hisar Köyü için konut yapmayı planlıyor. Künesler Mezrası sakinleri, Gaziantep 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açtı. Ormanlık alandaki ağaçların kesilmesine ve yerine kalıcı konut yapılmasına karşı çıkan köylüler, Avrupa Künesler Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdi Çadır, ağaçların kesilmesini istemediklerini ve demografik yapının değişmesinden endişe ettiklerini Medyascope’a anlattı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden sonra yıkılan bölgelerde yeni yerleşim kuruluyor. 24 Şubat 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile deprem nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen illerde, yerleşme ve yapılaşmaya ilişkin birtakım düzenlemeler yapıldı. Bu kararname ile birlikte deprem bölgesindeki ormanlık alanlar ve meralarda inşaat yapılmasının önü açıldı.
Bu karar kapsamında da 6 Şubat depremlerinin büyük hasar verdiği Gaziantep-Nurdağı’na bağlı Hisar Köyü için AFAD’ın yapacağı kalıcı konutlar, köye yaklaşık 600 metre mesafedeki Künesler Mezrası’na ait 271 dönümlük ormanlık alana yapılacak.
Hisar Köyü’nde 98 konut, üç ticarethane ve 14 ahır bulunuyor. Ormanlık alana yapılacak kalıcı konutlarda, evleri ve ahırları yıkık ya da ağır hasarlı 68 konut ve sekiz ahır hak sahibi bulunuyor.
Künesler Mezrası sakinleri ise ardıç ve çam ağaçlarının bulunduğu, aile geleneği olarak on yıllardır korudukları ormanlık alandaki ağaçların kesilmesine tepkili. Piknik yaptıkları, temiz hava almak için ziyaret ettiklerini ve mesire alanı olarak kullandıkları ormanlık alandaki ağaçların kesilmesine karşı çıkan bölge halkı, konuyu yargıya taşıdı ve Gaziantep 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması için dava açtı. Kaymakamlığa, valiliğe, CİMER’e ve AFAD’a dilekçeler yazan mezra sakinleri, ormanlık alandaki ağaçların kesilmemesi için mücadele ediyor.
Hem yazılı hem de sözlü olarak gidebildikleri ve ulaşabildikleri her makama, ormanlık alandaki ağaçların kesilmemesi ile ilgili dertlerini anlatan mezra sakinleri, Hisar Köyü’ne çok yakın başka bir alanın konut yapımı için değerlendirildiğini ancak, yetkililerden edindikleri bilgilere göre “o alanın altyapı masrafları daha yüksek olacağı öngörülmesi” üzerine değerlendirmenin olumlu sonuçlanmadığını anlattı.
İhaleyi alan şirket, jandarma ile bölgeye geldi
Pilon Yapı İnşaat Turizm Petrol Madencilik Gıda Otomotiv Tekstil İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, Dağyapı Prefabrik Yapı Malzemeleri İnşaat Madencilik Gıda Turizm Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile MD İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, iş ortaklığı ile 751 deprem konut ve 291 ahır yapım işi ihalesini aldı. Ormanlık alandaki deprem konutlarını da yapacak olan bu üç şirketin yetkilileri, ölçüm yapmak için üç kere mezraya geldi ve bu üç seferde de köylülerin engel olup direnmesiyle geri göndü. Firma, dördüncü defa ormanlık alana jandarma ekipleriyle birlikte gelerek, köylülerin tüm diretmesine rağmen ölçümlerini tamamladı.
AFAD, hazırladığı değerlendirmede ormanlık alanda bulunan alüvyon zemine dikkat çekiyor
AFAD’ın deprem konutlarının yapılacağı alan için hazırladığı “Yer Seçimi Yapılan Alana İlişkin Jeolojik Değerlendirme” raporunda ormanlık alanın bir kısmında alüvyon bulunduğu, bu nedenle de ayrıntılı jeolojik değerlendirmenin “İmar Planına Esas Jeolojik-Jeoteknik Etütler” ile ortaya konması gerektiği belirtildi.
Ayrıca değerlendirmede alüvyon içerisindeki kil-kum-çakıl oranları ile yeraltı suyu seviyesinin bilinmemesi ve parselin diri faya yakın olması gibi nedenlerle şişme, oturma, taşıma gücü, sıvılaşma ve benzeri sorunların ortaya çıkma ihtimaline karşı inşaat aşamasına geçilmeden önce gerekli mühendislik önlemlerinin kontroller sonucunda alınması gerektiği belirtiliyor.
Yani AFAD, hazırladığı değerlendirmede jeolojik sakıncaların bulunup bulunmadığının ve eğer varsa alınabilecek önlemlerin araştırılmasını tavsiye ediyor.
Ormanlık alan, diri fay hattına 300 metre uzaklıkta
Deprem konutlarının yapılması planlanan ormanlık alan Hisar Köyü’ne yaklaşık 600 metre mesafede. Orman, diri fay hattına ise yaklaşık 300 metre mesafede bulunuyor. Hisar Köyü’nün mevcut yerleşim alanı ise diri faya yaklaşık 500 metre mesafede. Yani Hisar Köyü, aslında diri fay hattına ormanlık alandan daha uzak mesafede bulunuyor.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
AFAD: “Fay hattına 500 metre mesafeye kadar alan yapılaşmaya açılmamalı”
AFAD’ın hazırladığı değerlendirmede “Vaziyet planında diri faya 500 metre mesafe şartı sağlayan alana kadarki bölümün park, spor alanı vb. gibi mahallenin ortak alanı olarak belirlenmeli ve yapılaşmaya açılmamalıdır, 500 metre mesafeden fazla olan bölümde vaziyet planında konut alanı olarak belirlenip ve bu bölümler imar planına işlenmelidir” deniliyor.
Hazırlanan değerlendirmede muhtar, mezra ve köy sakinleri ile yapılan görüşmelerde civarda yaşamını sürdüren aileler arasında “sosyokültürel yapıdan kaynaklanan sorunlar” olduğu anlatıldığı dile getiriliyor.
“Bu orman bizim için çok kıymetli”
Künesler Mezrası sakinlerinden Mulla Kel, ormanlarının çok eski olduğunu ve yıllardır orayı Künesler halkının koruduğunu anlattı. Civarda böyle bir ormanın olmadığını altını çizen Kel, “Ormanımızın büyük bir bölümü ardıç ağacı. Geri kalanı da palamut ve çam ağacı. Bu orman bizim için çok kıymetli. Biz burada piknik yapıyoruz, temiz hava alıyoruz, zaman geçiriyoruz” dedi.
13 ve 14 yaşında iki çocuğu olduğunu dile getiren Kel, “Çocuklarım güvenle ormana gidiyor, orman benim köyümün içinde, çocuğumun başına bir iş gelmeyeceğini biliyorum. Oradaki çoban benim arkadaşım, akrabam” diyerek yaşadıkları alana yabancı ailelerin gelmesinin güvenlik açısından tedirgin edici olduğunu ekledi.
Hisar Köyü ve Künesler Mezrası’nda yaşayan ailelerin yedikleri, içtikleri, kültürleri ve mezheplerinin birbirinden farklı olduğunu belirten Kel, Künesler’de yaşayanlarını çoğunun Alevi olduğunu, Hisar Köyü’nün de büyük çoğunluğunun Sünni olduğunu, bu konutların yapılması durumunda bölge halkı arasında anlaşmazlık ve tartışmaların çıkabileceğinden endişe ettiklerini anlatıp şunu ekledi: “Daha şimdiden iki köy arasında insanlar Facebook üzerinden tartışmaya, kavga etmeye başladı bile.”
“Ekolojik dengeyi bozacaklar, orada yaşayan hayvanlara yazık değil mi?”
“Güzelim orman niye kesilsin?” diye soran Avrupa Künesler Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Abdi Çadır, “Köylümüz çok tedirgin. Bu orman bizim mesire alanımız. Çok büyük bir alan. Orada yüzyıllık ağaçlar var. Orası oksijen deposu. İnsanlar orada saatlerce zaman geçiriyor. Ardıç ağaçlarımız var. İnsan sağlığına çok faydalı bir ağaç. Çamlarımız var. Ekolojik dengeyi bozacaklar. Bir sürü hayvan yaşıyor bu ormanda. İklim değişikliğinin olduğu, sıcakların giderek arttığı bir dönemde dünya buna çare ararken, milli servetimiz, değerimiz olan ormanları kesmek akla ziyandır. Yazık değil mi sincaplara, tavşanlara, kelebeklere, o güzelim ağaçlar gidecek” dedi.
Sayıca az olduklarını, muhtarlıklarının Hisar Köyü’ne bağlı olduğunu ve seslerinin gür çıkmadığını dile getiren Çadır, “Kendimizi hiçbir yere ifade edemiyoruz. Kurumlara gidiyoruz, dilekçe veriyoruz. Muhtar bile dilekçe verdi ‘Oraya gidersek sorun yaşayabiliriz’ diye ama devlet buna inanmıyor” diye devam etti.
Künesler Mezrası’nda yaşayan çocuklar da 26 Mayıs Pazar günü hazırladıkları pankartlarla ağaçların kesilmemesi için basın açıklaması yaptı. “Ormanıma dokunma”, “Orman geleceğimizdir, orman hazinemizdir”, “Ne mutlu yeşil vatanım var” pankartları taşıyan çocuklar, zamanlarını geçirip oyunlar oynadıkları orman için yetkililere çağrıda bulundu.