Editör: Mert Gümüş
Türkiye’nin yakın geçmişindeki en büyük kitlesel eylem olan Gezi Parkı’nın üzerinden 11 yıl geçti. Mayıs 2013’te başlayan ve 20 gün süren eylemler, Türkiye’nin dört bir yanına yayıldı. Medyascope, Gezi Parkı eylemlerinde gün gün neler yaşandığını ve sonrasını sizler için derledi…
Gezi Parkı’nın Asker Ocağı Caddesi’ne bakan duvarının bir kısmı Mayıs 2013’te yıkıldı ve beş ağaç yerinden söküldü. Yaklaşık 70 kişi ve Taksim Dayanışması üyeleri, parkın yıkılmasına tepki göstererek iş makinalarının önünde durdu, sosyal medya üzerinden toplanma çağrısı yaptı.
Bu çağrının ardından eylemciler çadır kurarak parkı korumaya çalışırken polisin biber gazlı müdahalesine maruz kaldı. 29 Mayıs sabahına gelindiğinde, polis parkta kalanlara müdahale etti ve çadırları söktü. Bu müdahalenin ardından eylemciler yeniden çadırlarını kurdu ve parkta kalmaya devam etti. 30 Mayıs 2013’te polis yeniden müdahale etti, eylemcilerden bazıları bu müdahale sırasında yaralandı. 31 Mayıs sabahı polis parka baskın düzenledikten sonra eylemler sadece İstanbul ile sınırlı kalmadı.
Gezi eylemleri, “Her Yer Taksim, Her Yer Direniş” sloganıyla İstanbul dışına çıktı, 79 kente yayıldı. Eylemlerde Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Berkin Elvan, Abdullah Cömert ve Medeni Yıldırım hayatını kaybetti. Eylemlerden yaklaşık dokuz yıl sonra (25 Nisan 2022) ise Gezi Parkı davasında mahkeme heyeti Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapisle, Mücella Yapıcı, Ali Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman ve Çiğdem Mater’in ise 18’e yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına hükmetti.

Emniyet Genel Müdürlüğü raporlarına göre bu süre boyunca Gezi Parkı’ndaki eylemlere destek vermek için Bayburt hariç Türkiye’nin tüm kentlerinde protesto gösterileri düzenlendi.
Gezi Parkı eylemleri esnasında gün gün neler yaşandı?
27 Mayıs 2013
- Gece yarısı Gezi Parkı’nın Divan Otel tarafındaki duvarının yıkılması ve bazı ağaçların sökülmesiyle birlikte Taksim Gezi Parkı Derneği üyeleri tarafından sosyal medya üzerinden eylem çağrısı yapıldı ve yıkım çalışmalarının durdurulması istendi. Çadır kurarak parkta beklemeye başlayan eylemcilere polis, biber gazıyla müdahale etti ve bu durumun ardından kalabalık giderek arttı.
28 Mayıs 2013
- Sabah saatlerinde Taksim Dayanışması’nın çağrısı üzerine parkta toplanan kalabalık artmaya başlarken kalabalığın artmasıyla birlikte çevik kuvvet polisleri meydanda konuşlanmaya başladı. Polis, toplanan kalabalığa biber gazıyla müdahale ederken öğle saatlerinde dönemin Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, eylemcilere destek olmaya geldi.
- Yıkım çalışmalarına devam etmek için iş makinaları ilerlerken büyük çoğunluğu zabıta önlüğü giymiş olan Kalyon İnşaat çalışanları duruma müdahale etmek istedi. Önder, iş makinalarının önüne geçerek yıkım ekibinin ruhsatlarının olmadığını söyledi ve yıkım çalışmaları durdu. Önder, “Ben ağacın da vekiliyim. Ağaçları kestirmeyeceğiz. Fakir fukaranın gölgesinin kesilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
- CHP adına ise Gezi Parkı’na ilk olarak dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin geldi.
29 Mayıs 2013
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
- Taksim Dayanışması’nın da yer aldığı kalabalık, parkta çadır kurarak çalışmaların devam etmesini engelledi. Eylemciler çalışmaların tekrar başlayabilme riskine karşı Gezi Parkı’nı terk etmedi. Bir gün önce sökülen ağaçların yerine yeni fidanlar dikildi. Parka gelen bazı sanatçılar, eylemcilere destek olmak için konser düzenledi. Akşam saatlerinde film gösterimi ve müzik dinletisi gibi etkinlikler düzenlendi.
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün temel atma töreninde konuşan Başbakan Erdoğan ise “İşte birileri geliyor, Taksim Meydanı’nda yok Gezi Parkı şöyle olmuş, böyle olmuş, gösteri yapacaklar şudur budur vesaire. Ne yaparsanız yapın. Biz kararı verdik. Verdiğimiz gibi bunu işleyeceğiz” dedi.
- Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı’na gelerek protestoculara destek verdi ve her gün bir CHP milletvekilinin bu protestolara katılacağını açıkladı.
30 Mayıs 2013
- Polis bu kez daha sert bir saldırıda bulunarak, parkta bulunan çadırları kaldırdı. Eylemciler, biber gazı ve TOMA ile saldırılarak parktan uzaklaştırıldı. Ancak kısa süre sonra eylemcilere halktan geniş katılımın olmasıyla birlikte parka bir kez daha girildi.
- Sırrı Süreyya Önder, tekrar Gezi Parkı’na gelerek, yıkım ekibindeki dozerlerin önüne geçti ve çalışmaları yeniden durdurdu. Parkta toplanan eylemciler sabahlamaya devam etti.
- Ankara’da ise ODTÜ’lü öğrenciler Gezi eylemlerine destek olmak için yürüyüşe geçti. Polisin sert müdahalesiyle karşılaşan öğrenciler, sabaha kadar eylemlerine devam ederken vatandaşlar da tencere ve tavalarla evlerinden eylemcilere destek oldu.
31 Mayıs 2013:
- Sabah saat beş sularında parkta uyuyan eylemcilere polis daha sert müdahalede bulundu. Biber gazıyla müdahalenin ardından eylemcilerin içinde uyudukları çadırlar ateşe verildi. Gün içerisinde Taksim’de eylemler devam ederken, İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Topçu Kışlası’nın yapımına onay veren kararı iptal etti.
- Polis çadırları kendisinin yakmadığını, eylemciler tarafından yakıldığını açıkladı. Ancak çekilen görüntülerde yakma işlemini yapanların polis ve zabıta olduğu anlaşıldı. Dönemin Beyoğlu İlçe Emniyet Müdür Yardımcısı olan ve 15 Temmuz’dan sonra ihraç edilen Ramazan Emekli, daha sonrasında olaylara ilişkin “görevi kötüye kullanmak” ve “genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması” suçlarından 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
- Taksim’e ulaşan füniküler, metro ve otobüs gibi toplu taşımanın kapatılmasına rağmen kalabalık daha da büyüdü. On binlerce kişi İstiklal Caddesi, Osmanbey, Sıraselviler ve Tarlabaşı yönlerinden Taksim Meydanı’na çıkmaya çalışırken, polis de biber gazı ve plastik mermi kullandı. İstiklal Caddesi’ni binlerce gaz kapsülü kapladı. İstanbul Tabip Odası, olaylarda 100’den fazla kişinin yaralandığını açıkladı.
- İstanbul’un başka semtlerinde de sokağa yüzlerce kişi çıkarken, evlerinin pencerelerinden eylemlere destek vermek amacıyla tencere ve tavalara vurarak ses çıkaranlar oldu.
1 Haziran 2013
- Polislerin Gezi Parkı’ndaki çadırları yakmasının ardından başlayan olaylar 24 saat boyunca hız kesmeden sürdü ve yayıldı. Kadıköy’de partisinin mitinginde Taksim’i işaret eden Kılıçdaroğlu’nun çağrısının ardından Anadolu yakasında Gezi Parkı eylemlerine destek vermek amacıyla toplanan kalabalık, O dönemki ismiyle Boğaziçi Köprüsü olan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden yürüyerek Taksim Meydanı’na ulaştı.
- CHP önderliğindeki vatandaşların Taksim’e doğru yürümesinin ardından Taksim Meydanı ve Gezi Parkı etrafındaki polisler, araçlarını bırakarak geri çekildi. Yurttaşlar bunun üzerine parkı kapatan bariyerleri yıkarak içeriye girdi. Taksim Meydanı’nda büyük bir coşku yaşandı.
- Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de ilk kez konuyla ilgili bir açıklama yaparken hükümetten farklı düşünce ve kaygılara daha çok kulak vermesini istedi. Gül ayrıca polisin de müdahalelerinde ölçülü olası gerektiğini söyledi.
- Başbakan Erdoğan ise biber gazı kullanımının yanlış olduğunu ve incelendiğini belirterek, eylemcilerden Taksim’de esnaf, yaya ve ziyaretçilere “daha fazla zarar verilmemesini” istedi.
2 Haziran 2013:
- Polisin Gezi Parkı ve Taksim Meydanı’ndan çekilmesinden sonra İstanbul’un başta Beşiktaş olmak üzere diğer bazı yerlerinde ve Ankara’da toplanan göstericiler ile polis arasında sert çatışmalar yaşandı.
- Eskişehir’de düzenlenen Gezi Parkı’na destek eylemleri sırasında 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, uğradığı saldırı sonucunda ağır yaralandı. 38 gün komada kalan Korkmaz, 10 Temmuz 2013’te yaşamını yitirdi.
- Ankara’da Kızılay’da toplanan kalabalık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Başbakanlık binasına yürümek isterken polisin müdahalesiyle karşılaştı. Olayların ardından Ankara’da yaklaşık 500 kişi gözaltına alındı.
- Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler, altı günde 67 şehirde 235 eylem yapıldığını ve bin 730 kişinin gözaltına alındığını söylerken maddi zararın da 20 milyon TL’yi aştığını açıkladı.
- Erdoğan, “Açık söylüyorum; birkaç tane çapulcunun o meydana gelip insanımızı, halkımızı yanlış bilgilendirmek suretiyle tahrik etmesine pabuç bırakmayacağız” dedi.
- Habertürk TV’ye çıkan Erdoğan, “Twitter denilen bir bela var, sosyal medya denilen şey toplumların baş belasıdır” sözlerini sarf ederek, içki içen herkesi “alkolik” olarak nitelendirdi.
3 Haziran 2013:
- Eylemler tüm ülkede sürerken ilk can kayıpları yaşandı. İstanbul’un Ümraniye ilçesinde bir kişinin aracını eylemcilerin üzerine sürmesiyle 19 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş, Hatay’ın Antakya ilçesinde ise biber gazı kapsülü ile başından vurulan 22 yaşındaki Abdullah Cömert hayatını kaybetti.
- Erdoğan ise Afrika turuna çıkmadan önce yaptığı bir röportajda “Bizim de evlerinde zorla tuttuğumuz bu ülkenin en az yüzde 50’si var” dedi.
4 Haziran 2013:
- KESK ve DİSK’in aralarında bulunduğu bazı meslek örgütleri, Gezi Parkı eylemlerine destek verdiklerini açıklayarak genel grev kararı verdi. Çevik kuvvet polislerinin kasklarındaki sicil numaralarını gizlediklerine dair görüntüler sosyal medyada yayılırken Avrupa’dan da sert müdahalenin durmasına ilişkin birçok mesaj geldi.
- Bazı üniversite ve akademisyenler ile yurtdışından sivil toplum kuruluşları ve felsefeciler, polisin sert müdahalesinin durdurulması çağrısı yapan açıklamalar yaptı. Ayrıca ABD ve AB de kaygılarını dile getirdi.
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), eylemlerin başlangıcından bu yana üçü ağır en az 2 bin 800 kişinin yaralandığını açıkladı.
5 Haziran 2013:
- Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Taksim Dayanışması’ndan bir grupla görüştü. Grup adına görüşmenin ardından bir açıklama yapan Eyüp Muhçu, Gezi Parkı için referandum önerisini kabul etmediklerini, demokratik toplumlarda halkın sağduyusunun dikkate alındığını kaydetti.
- Kendilerini “Antikapitalist Müslümanlar” olarak adlandıran grup da parka gelerek kandil simidi dağıttı.
- Sosyal medya paylaşımlarından dolayı İstanbul başta olmak üzere onlarca kentten onlarca kişi ise gözaltına alındı.
6 Haziran 2013:
- Eylemlerin 10’uncu günü nedeniyle Gezi Park’ında düzenlenmesi planlanan konser, can kayıpları nedeniyle iptal edilirken “Gezi Kütüphanesi” kuruldu.
7 Haziran 2013:
- Başbakan Erdoğan’ın Afrika turu dönüşü sırasında yaptığı açıklama “Demokratik taleplere canımız feda” cümlesini Habertürk, Türkiye, Sabah, Zaman, Yeni Şafak ve Star gazeteleri taşra baskılarında manşetten; Bugün ise sürmanşetten verdi.
- PKK lideri Abdullah Öcalan’ın mesajı ise dönemin BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tarafından eylemcilere ve kamuoyuna iletildi. Öcalan mesajında, “Direnişi anlamlı buluyor ve selamlıyorum. Elbette ki bu duruş yeni bir siyasal kırılma yaratmıştır. Ancak hiç kimse ulusalcı, milliyetçi, darbeci çevrelere de kendini kullandırmamalı” dedi.
8 Haziran 2013:
- Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş futbol takımlarının taraftar grupları birlikte Taksim’e yürümeye başladı ve bu durumun ardından sosyal medyada bu yürüyüşe “İstanbul United” adı verildi.
- Başbakan Erdoğan, İstanbul’da beş saat süren AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısında, olayların arkasında “faiz lobisi, ünlü spekülatör George Soros ve Türkiye’deki işbirlikçileri” olduğunu ve kendilerine karşı bir “sivil darbe” yapılmak istendiğini bildirdi.
9 Haziran 2013:
- Taksim Dayanışma Platformu, Taksim Meydanı’nda büyük bir miting düzenledi. Gezi eylemcileri adına açıklama yapan mimar Mücella Yapıcı, “Parkımızı iade edin. Her ne ad ile olursa olsun parkın bir santimetrekaresini dahi yapılaşmaya açacak projelerinizi unutun” dedi.
- Erdoğan da önce Adana, ardından Mersin’de birer miting düzenledi ve Ankara’ya dönüşünde konuşma yaptı. Erdoğan konuşmasında, “Kızılay’da, Sıhhiye’de, yok şurada yok burada, artık bu eylemlere son verilmesini özellikle rica ediyorum. Bir derdiniz varsa, temsilcilerinizi seçersiniz ben dahi kabul ederim ama aynı şekilde devam ederseniz anladığınız dilden konuşmak zorunda kalırım” dedi.
- Erdoğan, Dolmabahçe Bezm-i Alem Camisi’ne sığınan eylemcilerin camiye ayakkabılarla girdiği ve içeride içki içtikleri yönünde bir iddia ortaya attı ancak bu iddia caminin müezzini Fuat Yıldırım tarafından yalanlandı. Yıldırım “Burada içki içilmedi. Eylemciler buraya sığındıktan sonra içki içen görselerdi zaten kendileri dışarı atardı. Polisin kovaladığı büyük bir grup kapıları zorlayarak içeri girdi. Engellemeye, kapıyı kapatmaya çalıştık ama başaramadık. Bu iki günlük süre içinde yaralılar tedavi edildi. Polis gazından kaçanlar camiye sığındı. Caminin içindeki kameralar kırıldı. Grupla polis arasında arabuluculuk yaptım. Polisin çekilmesini sağlayıp grubun dışarı çıkmasına yardımcı oldum. Lütfen bu olaylar bitsin. Sükunet gelsin” dedi.
10 Haziran 2013:
- Bakanlar Kurulu toplantısının ardından bir açıklama yapan Bülent Arınç, eylemlerde yer alan bazı toplulukların Erdoğan ile görüşeceklerini açıkladı.
- Eylemlerde ön saflarda görünen sanatçılardan, oyuncu Memet Ali Alabora’nın yönetmenliğini yaptığı ve başrolünde oynadığı “Mi Minör” adlı oyunun “eylemlerin provası” olduğu iddia edildi. Yeni Şafak Gazetesi’nin “Bu Ne Tesadüf” manşetiyle duyurduğu haberin ardından, Alabora hakkında soruşturma açıldı. Alabora ise basın toplantısı düzenleyerek iddiaları reddetti. Daha sonrasında ise Alabora, can güvenliğinin olmadığını söyleyerek Türkiye’den ayrılarak Galler’e yerleşti.
11 Haziran 2013:
- Polis, sabah erken saatlerinde göstericilerin hazırladığı barikatları aşarak Taksim Meydanı’na geldi. Kısa sürede meydana hakim olan polis, AKM binası ve Cumhuriyet Anıtı üzerinde bulunan pankartları topladı. Vali Hüseyin Avni Mutlu, Gezi Parkı’na müdahale edilmeyeceğini duyurarak göstericilerin ailelerine seslendi ve Gezi Parkı’nda kalanların can güvenliklerinin olmadığını açıkladı.
- Başbakan Erdoğan ise “Taksim’de gösteri yapan ve samimi duygularla oralara gittiğini kabul ettiğim gençleri özellikle buralardan ayırarak, ‘Artık bu işi bitirin’ diyor ve gözlerinden öpüyorum” dedi
- Akşam saatlerinde polisin Gezi Parkı’na girmek istemesi sonucu halk ile polis arasında sabaha kadar çatışma yaşandı. Olayların CNN, BBC gibi pek çok yayın kuruluşu tarafından canlı olarak verilmesi üzerine hükümet, bu kuruluşların durumu “bir iç savaş gibi” göstermesine tepki gösterdi. CNN kanalının Dış Haberler Servisi Şefi ve sunucusu Christiane Amanpour canlı yayında Başbakanlık Danışmanı İbrahim Kalın’ın konuşmasını ve röportajını “show is over” diyerek yarıda kesti.
- Akşam saatlerinde Gezi Parkı’na giren polis, girişteki bazı malzeme ve çadırları kaldırdıktan sonra geri çekildi.
12 Haziran 2013:
- Erdoğan, bir grup oyuncu ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Bu görüşme sonrası oyuncu Necati Şaşmaz sosyal medyada alay konusu olan bir açıklama yaptı. Şaşmaz, “Geceden gündüze değil de, bugünden yarına değil, çok acil olarak değil ama çabuk çabuk yapılması gerekiyor. Acil değil ama çabuk çabuk yapılması gerekiyor, bizlere sunulması gerekiyor. Çünkü bizim gece karanlığındaki fosforlu kedi gözleri gibi bizim onları izlememiz gerekiyor” dedi.
- Polis müdahalesinin ardından devam eden çatışmalar, polisin meydandan çekilmesi ile sakinledi. Aynı gün Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinde yer alan bazı grupların temsilcileri ile bir araya geldi.
- Aynı gün görüntüleri hâlâ yayınlanmayan ve kamuoyunun “Kabataş olayı” olarak bildiği bir haber kamuoyunda geniş yer buldu. 25 yaşında bir kadın, Kabataş sahilinde bebeğiyle birlikte eylemcilerin saldırısına uğradığını beyan ederek “belden yukarısı çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 70-100 kişilik grubun kendisini 52 saniye boyunca dövdüğünü” iddia etti. Saldırı iddiaları ile ilgili soruşturma başlatılırken ve iktidara yakın bazı gazeteciler görüntülerin dehşet verici olduğunu köşelerine taşıdı. Olay gününe ait kayıtlarda herhangi bir saldırıya dair görüntülerin olmadığı ortaya çıkarken, savcılık daha sonra herhangi bir delil bulunamadığı için soruşturmayı kapattı.
- Akşam saatlerinde ise iki piyanist Yiğit Özatalay ve Davide Martello, Atatürk Anıtı’nın önünde bir konser verdi.
13 Haziran 2013:
- Ankara’daki Gezi Parkı’na destek eylemleri sırasında polis memuru Ahmet Şahbaz tarafından başından vurulan Ethem Sarısülük hayatını kaybetti.
- Başbakan Erdoğan, oyuncu ve şarkıcı Hülya Avşar ile görüşürken Avşar, görüşme sonrası yaptığı açıklamada “24 saat içinde müdahale sinyali aldığını” söyledi.
14 Haziran 2013:
- Başbakan Erdoğan, bir kez daha çekilme çağrısı yaptı ve “Mesajı aldık. Yargının kararını bekleyeceğiz. Karar olumsuz çıkarsa uyacağız, olumlu çıkarsa da halkoylamasına gideceğiz. Daha ne diyeyim” dedi.
- Erdoğan eylemcilere şöyle seslendi: “Artık Gezi Parkı’ndan çekilin, evlerinize gidin. Temenni ederim ki; bugün bu iş artık biter.”
- Sağlık Bakanlığı da Gezi Parkı’nda revir ve gönüllü sağlık hizmeti sunulmasıyla ilgili soruşturma başlattı.
15 Haziran 2013:
- Taksim Dayanışması, Gezi Parkı’ndan ayrılmama kararı aldı. Başbakan Erdoğan, “Yarın İstanbul mitingimiz var. Taksim Meydanı boşaldı boşaldı. Boşalmadığı takdirde artık bu ülkenin güvenlik güçleri orayı boşaltmayı bilir” dedi. Bu sözlerden kısa bir süre sonra polis sert müdahalelerde bulunarak meydana girdi. Eylemciler, sert müdahalenin ardından parktan ayrılmak durumunda kaldı ve büyük bir kısmı Divan Otel’e sığındı. Polis zaman zaman otelin içine gaz fişeği atarken yüzlerce kişi sabah saatlerine kadar otelde mahsur kaldı. Müdahalede yüzlerce kişi yaralanırken, 350 kişi de gözaltına alındı.
- Böylece Taksim Meydanı’nın ardından Gezi Parkı’ndaki eylem son bulurken Taksim Meydanı ve civarına çok sayıda polis yerleştirildi ve Gezi Parkı bir süre halka kapatıldı.
16 Haziran 2016:
- Gezi Parkı’na sert müdahalenin ardından polis, sabah saatlerinde Divan Otel’de mahsur kalanların ayrılmasına izin verdi. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın sert müdahaleyle boşaltılmasının ardından İstanbul’un başka noktalarında ve Türkiye’nin diğer kentlerinde çok sayıda eylem ve çatışma yaşandı.
- İstanbul’un Okmeydanı semtinde 14 yaşındaki Berkin Elvan polis tarafından sıkılan gaz fişeğiyle kafasından ağır yaralandı. Elvan, dokuz ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 12 Mart 2014’te yaşamını yitirdi.
- İstanbul’un Yenikapı semtinde ise Başbakan Erdoğan bir miting düzenledi. Yüzbinlerce kişinin katıldığı mitingde, Erdoğan, “Şiddet uygulayanları kameralardan bulacağız. Medyada, sosyal medyada provokasyon yapanları tek tek belirleyeceğiz” dedi. Erdoğan ayrıca destekçilerinden evlerine Türkiye bayrağı asmalarını istedi.
Eylemlerden sonra neler yaşandı?
28 Haziran 2013
- Diyarbakır’ın Lice ilçesinde jandarmanın halkın üzerine ateş açması sonucu Medeni Yıldırım hayatını kaybetti.
10 Eylül 2013:
- Yurt genelinde yıl boyunca ara ara devam eden Gezi Parkı eylemlerine katılan Ahmet Atakan, 10 Eylül 2013’te Hatay’da, polisin attığı gaz fişeği nedeniyle yaşamını yitirdi.
Taksim’de başlayan ve daha sonra Bayburt dışında tüm illere yayılan Gezi Parkı eylemlerine yaklaşık 4 milyon kişi katıldı. 10 bine yakın kişi yaralandı, çok sayıda kişi polisin hedef alarak attığı gaz fişeklerinin isabet etmesi nedeniyle gözünü kaybetti. Biri polis sekiz kişi yaşamını yitirdi. Toplam 10 bine yakın kişi yaralandı, yüzlerce kişi tutuklandı.
Erdoğan, Gezi Parkı eylemlerinden birkaç yıl sonra, Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nın inşa edileceğini söylemeye devam etti fakat bu konuda somut bir adım atılmadı. Temeli 17 Şubat 2017’de atılan Taksim Camii ise Erdoğan’ın da katıldığı törenle 28 Mayıs 2021’de ibadete açıldı.
Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ise yıkıldıktan sonra tekrar inşa edildi ve 29 Ekim 2021’de açıldı.