TGC 78. kuruluş yıldönümünde medyanın geleceğini ele aldı

TGC, kuruluşunun 78. yıldönümünde üyelerinin ve basın meslek örgütü temsilcilerinin katıldığı bir toplantı düzenledi. Toplantıda gazetecilerin güncel sorunları ve mesleğin geleceği ele alındı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), kuruluşunun 78. yılını TGC Burhan Felek Konferans Salonu’nda düzenlenen bir toplantıyla kutladı. Bağımsız, bağlantısız gazetecilik anlayışı ile yola çıkan TGC, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü alanında engellerin ortadan kaldırılması, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için görev yapan gazetecilerin özlük haklarının korunması için çalışıyor.

“Gazetecinin suçlu, haberin suç olarak görülmesini istemiyoruz”

Toplantı TGC Başkanı Vahap Munyar’ın konuşmasıyla başladı. Munyar, gazetecilerin görevlerini hukuk ve etik ilkeler çerçevesinde yapabiliyor olmasını amaçladıklarını söyledi, “Gazetecinin suçlu, haberin suç olarak görülmesini istemiyoruz. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün korunmasını, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlemesini istiyoruz. Biz çizgimizden hiç ayrılmadan TGC’nin 78 yıldır sahip olduğu işlevini sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

“Etik değerlere bağlı kalarak gazetecilik yapmak çok zor”

Daha sonra söz alan PEN Yazarlar Derneği Başkanı Zeynep Oral, Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğünün şiddet, baskı, tehditle sınırlandığını söyledi ve şöyle devam etti:

“Anayasa’nın iktidardakiler tarafından yok sayılabildiği, halkın haber alma hakkının sık sık yasaklandığı, hak, hukuk ve adaletin siyasetin emrine sokulduğu bir sistemde yaşıyoruz. Mesleğini hakkıyla yapanlara bedel ödetilen, hapse atılan, muktedirlerin tehditleriyle, işten atılmalarla, maddi manevi cezalarla yıldırıldığı zamanlarda zordur gazetecilik. Hele etik değerlere bağlı kalarak mesleğini yapmak daha da zor.”

“Etki ajanlığı konusu, dezenformasyon yasasından daha tehlikeli”

DİSK Basın İş Genel Başkanı Turgut Dedeoğlu, konuşmasında “etki ajanlığı” tasarısına değindi, dokuzuncu yargı paketinin gazeteciler için çok önemli olduğunu söyledi, “Özellikle fon alan bütün medya kuruluşları, basın meslek örgütleri ‘etki ajanı’ adı altında bir suçlama ile yarın öbür gün üç yıldan yedi yıla kadar da hapis cezası alabilecekler, TCK’da şöyle bir madde var. Bir suçu basın yoluyla işlemiş olursan cezanız üç kat daha artıyor. Etki ajanlığı konusu, dezenformasyon yasasından daha tehlikeli bir yasa olacak. Bu maddenin yasadan çıkarılıp TBMM’ye hiç getirilmemesi için çalışmalıyız” dedi.

TGC Onur Kurulu Başkanı Altan Öymen ise TGC’nin kuruluşunu anlattı, “Gazeteciliğe başlamamıştım ama gazetecilik yolundayım. O yıllarda Türkiye’de demokratikleşme adımları birbirine izliyordu. Türk Basın Birliği kapatıldı. İstanbul, Ankara ve İzmir’de gazetecilik cemiyetleri kuruldu. İstanbul’daki cemiyetin başkanı Sedat Simavi oldu. Demokrat Parti kurulduğunda basın özgürlüğünü savunuyordu. O yıllarda gazetecilik sendikaları da cemiyetlerin ardından kuruldu. Ancak daha sonra her şey değişti. Gazetecilere yönelik baskılar başladı. Gazeteciler için ölmek kadar öldürülmenin de doğal hale gelmesi ne acı. Biz burada otururken çok sayıda gazeteci yargılanıyor, cezaevine girmek için bekliyor” diye konuştu.

“İktidar gazeteciliği kuşatmaya çalışıyor”

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, toplantının ikinci oturumundaki konuşmasında iktidarın dezenformasyon, dijital telif, etki ajanlığı konularıyla gazeteciliği kuşatmaya çalıştığını dile getirdi, “Bazı iletişim fakültelerinde gazetecilik bölümlerinin kapatılmaya çalışıldığından söz ediliyor. Yeni medya alanları sanki gazetecilikten muaf alanlarmış gibi yeni iş alanları olarak planlanırken etik ihlaller yok sayılmaya çalışılıyor” dedi.

TGC Başkanvekili ve NOW Haber Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, medyanın sansür ve oto sansürle mücadele ettiğini vurguladı “İktidarlar gelir gider ama oto sansür hastalığı ile mücadele etmemiz gerekiyor. Muhabirliğin güçlendirilmesi gerekiyor. Muhabirlerin haber önerebilmesi için desteklenmesi gerekiyor. Dört haber ajansına sıkıştırılmış bir medyadan söz ediyoruz” diye konuştu.

“Dijital bataklıkta büyümüş bir jenerasyonla karşı karşıyayız”

Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu da bir muhabirin izlediği haberi yazmasının kıymetli olduğunu söyledi, “Ana akım medyadaki kutuplaşma beraberinde haberin içinin boşaltılmasına da neden oldu. Bunlara rağmen mesleğin geleceği için genç muhabirlerin yetişmesini, haber heyecanını duymalarını hepimizin desteklemesi gerekiyor. Muhabirlerin hak ettikleri ücretleri alabilmeleri lazım. Dijital bataklıkta büyümüş bir jenerasyonla karşı karşıyayız. Onlar bilgiyi de haberi de dijital platformlar üzerinden tükettiler. Bize düşen o karanlık noktayı aşmak. Bizim kuşağımızla yeni jenerasyonun birbirine karşılıklı adım atmasını sağlamamız gerekiyor” dedi.

“Etki ajanlığı gibi maddelere karşı geri adım atmayacağız”

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mine Esen, çalıştığı kurumun çok ağır bedeller ödediğini dile getirdi, “Gazeteciliğin özgürlüğünü engelleyecek etki ajanlığı gibi maddelere karşın biz geri adım atmayacağız. Bugün dijital platformlar sizin yaptığınız haberleri alıyorlar, kopyalayıp yapıştırıyorlar. Sizin ürettiğiniz haber günün sonunda emek veren muhabirin adı bile olmadan her yere yayılıyor. Gençleri çok demoralize eden bir durum bu. Bu durum için de çözümler geliştirebilmeliyiz” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.