Eğitim Sen ve Eğitim-İş’ten yıl sonu eğitim raporu: 442 bin çocuk eğitim dışında, öğrenciler cemaatlerin eline bırakıldı

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı ilk, ortaokul ve liselerdeokuyan 20 milyondan fazla öğrenci bugün karnelerini alarak yaz tatiline çıktı. Eğitim Sen ve Eğitim-İş de bu eğitim-öğretim yılına ilişkin raporlarını yayımladı. Kurumların tespitine göre 442 bin çocuk eğitim dışında, bilimsel ve çağdaş eğitimden uzaklaşılarak yapılan protokoller ve ÇEDES projesi ile öğrenciler ve okullar cemaatlerin eline bırakıldı, yeni müfredatla beraber laik eğitimden kopuldu.

Eğitim-öğretimde 2023-2024 dönemi bugün (14 Haziran) yapılan karne töreniyle sona erdi. Millî Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı ilk ve ortaöğretim kurumlarında öğrenim gören 20 milyondan fazla öğrenci, karnelerini alarak üç aylık yaz tatiline çıktı. Bu yıl, ortaokul öğrencilerine ders notlarının yanında sosyal etkinliklere katılım durumlarının da değerlendirileceği yeni tasarımlı karneler verildi. 

1 milyonu aşkın öğretmenin görev yaptığı eğitim-öğretim yılının sona ermesinin ardından Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) ile Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) bir rapor hazırladı.

Raporlarda neler var?

Eğitim Sen tarafından hazırlanan “2023/2024 Eğitim-Öğretim Yılı Sonunda Eğitimin Durumu” raporunda Türkiye’nin eğitimdeki sorunlarına, çocukların yeterli gıdaya ve iyi eğitime erişip erişemediği ele alındı.

Raporda “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” isimli yeni müfredatla ilgili şöyle dendi:

“Müfredat değişikliklerinde laik ve bilimsel eğitim geri plana itildi. Bütün ders kitaplarında ‘milli ve manevi değerler’in merkeze alındığı görüldü. MEB’in ‘yeni müfredatı’, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı.”

Raporda Açık Öğretim Lisesi de dahil, orta öğretimdeki öğrenci sayısının geçtiğimiz 22 yılda iki kattan fazla artarak 3 milyon 23 bin 602’den 6 milyon 789 bin 681’e yükseldiği söylendi. Ayrıca açık lisedeki toplam öğrenci sayısı, son 22 yılda dört kattan fazla artarak 464 bin 935’ten 2 milyon 9 bin 480’e çıktı.

442 bin çocuk eğitim dışında, çocuklar aç

Raporda Türkiye’de okul çağındaki çocukların yeterli beslenemediği ve bu sebeple de fiziksel ve zihinsel gelişimlerinin sağlıklı olmadığı söylendi. Ayrıca raporda, yoksul ailelerin çocukları başta olmak üzere, kız çocukları ve kırsal kesimde yaşayan çocukların eğitime erişimde sorunlar yaşadığı belirtildi.

Raporda deprem bölgesinde yaşanan sorunlara da değinildi ve “6 Şubat depremleri üzerinden 15 aydan fazla süre geçmiş olmasına rağmen bölgede eğitimdeki yaşanan sorunlar devam ediyor” dendi.

Rapordaki diğer öne çıkan detaylar ise şöyle:

  • “İnsan Hak ve Hürriyetleri ve İnsanı Yardım Vakfı (İHH) ve Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) gibi dini dernek ve vakıfın bulunduğu kuruluşlar yaz okulu ve yaz kamplarına öğrencilerin yönlendirilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı’ndan (MEB) duyuru yapılmasını talep etmesinin ardından okullara duyuru yazıları gönderildi.
  • Türkiye’de resmi ve özel okullarda zorunlu örgün eğitim sisteminde kayıtlı 17 milyon 558 bin 25 öğrenciden, 442 bin 643’ü sistemin dışında.
  • Türkiye’de son 22 yılda 17 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı 577 bin 49; 15 yaşın altında doğum yapan çocuk sayısı ise 21 bin.
  • Artan mülteci nüfusuyla birlikte, mülteci çocuk işçilerin sayısında da artış yaşandı.”

Eğitim-İş’in yıl sonu raporunda neler var?

Eğitim-İş’in hazırladığı “2023-2024 Eğitim-Öğretim Dönem Yıl Sonu Değerlendirme Raporu”nda da MEB’in tarikatlar ve Diyanet ile imzaladığı protokollerin eğitimi daha da gericileştirdiği ve çocukları savunmasız bir duruma ittiği söylendi.

Raporun devamında Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesiyle ilgili şu eleştiriye yer verildi:

“ÇEDES projesi kapsamında okullara imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur’an-ı Kerim kursu öğreticisi gönderilmesi, çocuklara birçok ilde cami temizliği, mezarlık temizliği yaptırılması gibi uygulamalar bu dönemde sıklıkla ortaya çıktı.”

“Cemaatler nedeniyle veliler çocuklarını özel okula gönderiyor”

Raporda MEB’in imzaladığı protokoller neticesinde cemaatlerin eğitim-öğretimde etkinliğinin artması nedeniyle durumu elverişli ailelerin çocuklarını devlet okullarından alıp özel okullara gönderdiği söylendi.

Raporun devamında şöyle dendi:

“Sürekli dillendirilen ve bir başarı gibi değerlendirilen sınıf mevcudu azlığı, öğretmen başına düşen düşük öğrenci oranları, ÇEDES ve ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ adını taşıyan eğitim programı ile birleştiğinde başarının değil, bilimsellikten, sorgulamaktan, laik eğitimden kopuş ile yeni nesiller için başarısızlığın göstergesi olacak. Yoksulluğun ve sosyal dışlanmanın çocuklar için yüksek olması zorunlu eğitim sürecini kapsayan 0-17 yaş grubunun eğitim hayatından kopmasına yol açacak.”

“Çocuklar ucuz işgücü oldu”

Raporda öğrencilerin “mesleki eğitim” adı altında sermayeye ucuz işgücü yapıldığı söylendi, “Öğrenci sayısı 1 milyon 324 bin 840’a ulaşan MESEM’ler (Mesleki Eğitim Merkezi) devlet eliyle çocuk işçiliğin yasal kılıfı, kamu kaynaklarının yandaş şirketlere sağlanmasına neden oldu” dendi.

Rapordaki diğer öne çıkan detaylar ise şöyle:

  • “Bilimin temelini oluşturan alanlarda öğretmen ataması için açılan kontenjanlar, ‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ alanında belirlenen sayının çok gerisinde kaldı. Bu da ülkede bilimden ve laik eğitimden kopuşun en açık göstergesi oldu.
  • Din derslerinin zorunlu seçmeli dersler haline getirilmesi uygulamasının bu eğitim döneminde dozu artırıldı, ‘seçmeli’ kelimesi lafta bırakıldı.
  • Okul öncesi eğitimi özellikle zorunlu eğitim kapsamına almayan MEB, bu alanda Diyanet’in daha da faal olmasına yol açtı. Diyanet’in Kur’an-ı Kerim kursları, işlevinden koparılarak genel eğitim kurumları gibi lanse edildi, usulsüz etkinlikler düzenlenmesine zemin hazırlandı.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.