Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasının dördüncü oturumu sona erdi. Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in savunmasında MHP’nin kurmay isimleri İzzet Ulvi Yönter ve Edip Semih Yalçın’ın cinayetin “talimatını verdiklerini” söylemesi bugüne damga vurdu. Ateş’in savunmasının ardından akıllara “Dava MHP’ye uzanacak mı” sorusu geldi. CHP lideri Özgür Özel, 21 Mayıs’ta Yönter ve Yalçın’ı işaret ederek “Bu iki kişinin isimleri Sinan Ateş cinayeti iddianamesinden nasıl ve kimler tarafından ayıklanmıştır” diye sordu.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’nın Çukurambar semtinde tetikçi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı tarafından silahla vurularak öldürüldü. Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 22 sanık, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkmaya devam ediyor. Davanın ilk duruşmasının birinci oturumu 1 Temmuz’da başladı. Ankara Adliyesi’nde yapılması planlanan duruşma, güvenlik gerekçesiyle Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonuna taşındı.
Cinayete ilişkin açılan davanın birinci duruşmasının dördüncü gün oturumunda 22 sanık ve avukatları ifadelerini tamamladı. Dördüncü günde mahkeme öncesi Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in adliye önünde yaptığı basın açıklaması öne çıktı.
Ayşe Ateş, isimleri vereceğini sabah açıkladı
Ateş, duruşma salonunda yaşananları günlerdir sessizce izlediğini belirterek üç gündür sanıklar ve avukatları tarafından oyalandıklarını dile getirdi. Ateş, mahkemede ifadesinin bölünmesi halinde basın mensuplarının karşısına çıkacağını ve bildiklerini orada anlatacağını söyledi. Duruşmanın birinci gününde Ateş ailesinin avukatları sanıklara eski MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz hakkında sorular sormak istemiş ancak mahkeme başkanı “konumuz onlar değil” diyerek izin vermemişti. Ateş eşi Sinan Ateş’in kendisine söylediklerini ifadesinde anlatacağını, çocuklarına bir zarar gelebilme ihtimali olduğu gerekçesiyle bugüne kadar anlatmadığını belirtti.
Özgür Özel, davayı takip etti
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP’li milletvekilleri Gül Çiftçi, Mahmut Tanal ve Sibel Suiçmez, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İYİ Parti Milletvekilleri Metin Ergün Selcan Hamşıoğlu duruşmayı takip eden siyasiler arasında yer aldı.
Azmettirici Doğukan Çep uyarıldı
Duruşmanın başlangıcında mahkeme başkanı, cinayeti azmettirmekle suçlanan tutuklu sanık Doğukan Çep’in duruşmanın önceki celselerinde jandarma nezaretinde tuvalet ihtiyacı için dışarı çıkarıldığında müştekilerin bulunduğu tarafta oturan izleyicilere dönerek tehdit anlamına gelecek şekilde başını salladığını, bu sebeple Çep’in uyarıldığını söyledi.
“İpini çekmişler” hikayesi
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Sinan Ateş’in adres bilgilerini iletmekle suçlanan eski cinayet büro amiri, tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, duruşmada yaptığı savunmada “ipini çekmişler” mesajına değindi. Bilirkişi raporunda tetikçiyi kaçırmakla suçlanan tutuklu sanık Ülkü Ocakları eski yöneticisi Tolgahan Demirbaş ile Aykal arasındaki mesajlarda Sinan Ateş’e atfen “Onun ipini çekmişler” ifadesini kullanıldı. Bingöl, “ipini çekmek” deyiminin mecaz anlamda kullanıldığını örneklerle belirterek basında çıkan haberleri anlattı:
“Demirtaş’ın ipini çektiler, Nagehan Alçı’nın ipini çekti, ‘Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nun ipini çekti’ diyenler dönüp daha sonrasında ‘Kılıçdaroğlu’nun da ipi çekildi’ diyor.”
Savcıları bir gözdağı da komiser avukatından
Tutuklu sanık Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel’in avukatı İsmail Küçük gibi geçmiş yıllarda tutuklanan savcıları hatırlattı. Ergenekon davasını anımsatan Bingöl, davanın savcılarının tutuklandığını belirtti.
“Senin kanın benim değil, Kılavuz, Yönter, Yalçın, Yıldırım’a soracaksın”
Avukat savunmalarının ardından Ateş ailesinin ifadelerinin alınmasına başlandı. Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, sağlık durumu sebebiyle ilk sözü alan isimdi. Dört gündür süren duruşma boyunca 22 defa (sanık sayısı) öldüğünü belirten anne Ateş, oğlunun kendisine, “Benim ipi çektiler ana” dediğini aktardı. Anne Ateş, 15 Mart 2022’de eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e yapılan saldırı sonucunda Ülkü Ocakları üyesi Emrullah Aslan’ın ölümü sonrası Ateş’in “suçlayıcı olarak” arandığını belirtti. Anne Ateş oğlunun bu telefonlara, “Senin kanın benim elimde değil, Olcay Kılavuz, İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım’a soracaksın” diye yanıt verdiğini anlattı.
“Neydi oğlumu öldürme sebepleri”
Anne Ateş, oğlunun defalarca MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmeye çalıştığı ancak her seferinde buna engel olunduğunu söyledi. Anne Ateş, sanıkların bulunduğu bölüme dönerek “Neydi oğlumu öldürme sebepleri? Makam sevdası için mi? Benim oğlumun makam sevdası yoktu” dedi.
Anne Ateş, rahatsızlandı
İfadesi sırasında fenalaşan anne Ateş, duruşma salonundan çıkarıldı. Bunun üzerine Ayşe Ateş, “Bu kadın burada ölürse hesabını vereceksiniz” diye bağırdı.
“O kadar ileri gittiler ki ‘Sinan’ı Selman vurdu’ dediler”
Mahkeme başkanı sağlık görevlilerini çağırdı ve duruşmaya 20 dakika ara verildi. Duruşmaya verilen aranın ardından yeniden başlaması sonrası Ayşe Ateş konuşmaya başladı. Sanıkların ve sanık avukatların ifadelerini eleştiren Ateş, “O kadar ileri gittiler ki ‘Sinan’ı Selman vurdu’ dediler. Sinan’ı kimin vurduğunu çok iyi bilmelerine rağmen, yanından ayrılmayan, canını önünde feda eden adamı katil çıkarmaya çalıştılar” dedi. Eşinin vurulduğu anların görüntülerin hatırlatan Ayşe Ateş, tetikçi olduğu iddia edilen Eray Özyağcı’nın doğrudan eşini öldürmek maksadıyla ateş ettiğini söyledi.
Özyağcı’nın “ayaklarına sıktım sadece” sözlerini hatırlatan Ateş, durumun böyle olması halinde eşinin tepki vermesi gerektiğini ancak herhangi bir hareketi olmadığını şu sözlerle anlattı:
“Selman, katil değil, Sinan’ın katilleri bellidir”
“Sinan yere düşerek hareket etmiyor. Sinan bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor. İnsanların aklıyla alay etmeyin. Eray, Selman’a da sıkıyor, daha sonra Selman arabanın arkasına geçiyor. Siz kime ne anlatıyorsunuz? Yeter be yeter! Üç gündür burada tiyatro oynuyorsunuz. Devletin namusuna leke sürüyorsunuz. Yattığınız suçlardan kahramanlık uyduruyorsunuz. Selman, katil değildir. Sinan’ın katilleri bellidir. Sinan’ı öldürmesi için azmettirenler, saldırıların merkezinde bulunanlar ve saldırıyı yönetenler Sinan’ın katilleridir.
Ülkü Ocakları’ndaki “hiyerarşi”yi anlatan Ateş, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatıyla Sinan Ateş hakkında iftira kampanyası başlatıldığını şu sözlerle anlattı:
“O çocuğun katili de Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yiğit Yıldırım ve bu işte dahil olanlardır”
“Bu işin fitili Mersin’de ateşlendi. Çağrı Önel eşimin yakın arkadaşıdır, dostudur. Akşam bir telefon görüşmesi yaptı. Eşim, Çağrı’ya ‘Çağrı bunlar iyice azıttı, kendine dikkat et’ dedi. Çağrı da, ‘Reis biz senin yanındayız, onlar istiyor diye yolumuzdan dönmeyiz’ dedi. Ertesi gün 11 kişi Çağrı Ünel’e sopalarla ve bıçaklarla arkasından haince saldırdı. Ünel de refleksle ateş etti, bunun sonucunda Emrullah Kaplan isimli gencecik bir çocuk vefat etti. O çocuğun katili de Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Yiğit Yıldırım ve bu işte dahil olanlardır.”
“Cumhurbaşkanı, kendisiyle yaptığımız görüşmede ‘Kızım sana söz kocanın katilleri yakalanacak’ dedi”
Ülkü Ocakları ve MHP’yi değil, bu kurumların içine sızmış suç çetesini hedef aldığını söyleyen Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sinan’a dedim ki ‘lanet olsun, bırak bu işleri gidelim’. Sinan kabul etmedi, ‘Devletim beni korur, ben yanlış bir şey yapmadım’ dedi. Bunu Sayın Cumhurbaşkanına da söyledim, aynen ifade ettim. Cumhurbaşkanı, kendisiyle yaptığımız görüşmede ‘Kızım sana söz, kocanın katilleri yakalanacak” dedi. Benim karşımda Sayın Cumhurbaşkanın da iradesine meydan okuyan bir karanlık suç örgütü var.”
Bugüne kadar öldürülme korkusuyla ve çocukları annesiz kalır diye söylemediği bazı şeyleri anlatacağını belirten Ateş, “Arkadaşlarım da dedi ki ‘Devlet gerekeni yapar’. Ama biz bekledik bekledik…Buradaki tabloyu izledik. Görüyoruz ki buradaki çoğu kişi tahliye olup gidecek. Ben korksam da korkmasam da bildiklerim benimle mezara gelecek. O yüzden anlatıyorum” dedi.
İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın
Ayşe Ateş, ilk defa MHP’nin kurmay isimleri İzzet Ulvi Yönter ve Edip Semih Yalçın’ın cinayetin “talimatını verdiklerini” söylemesi duruşmaya damga vurdu. Ateş, şu cümlelerle ifade etti:
“Eşim bana, ‘İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın, Ahmet Yiğit Yıldırım’a ve Olcay Kılavuz’a beni öldürmesi için talimat vermiş. Onlar da kapı kapı gezip katil arıyorlarmış’ dedi. Eşimin bana söylediği aynen budur, katline ferman verdiler.”
“Dava MHP’ye uzanacak mı?”
Ateş’in savunması akıllara CHP lideri Özgür Özel’in 21 Mayıs’ta TBMM’de yaptığı konuşmayı getirdi. Özer, TBMM kürsüsünden Bahçeli’ye seslenerek, “Bu iki kişinin isimleri Sinan Ateş cinayeti iddianamesinden nasıl ve kimler tarafından ayıklanmıştır” diye sordu.
Özel’in o günkü konuşmasında işaret ettiği ikilinin CHP kulislerinde İzzet Ulvi Yönter ile Edip Semih Yalçın olduğu belirtildi. Ateş’in ilk defa bu isimleri mahkeme huzurunda dile getirmesi “Dava MHP’ye uzanacak mı” sorusunu gündeme getirdi.
Ateş, ifadesini delillerin dosyaya eklenmesini, ayrılan 17 kişilik dosyanın mevcut dosyayla birleştirilmesini, ismini verdiği tüm şüphelilerin ifadelerinin alınmasını, eksik ifadelerin dosyaya eklenmesini ve iki dosya birleştikten sonra iddianamedeki eksikliklerin doldurularak yeniden yazılmasını talep ederek tamamladı.
“Şahıs hedef göstermeden abime (Sinan Ateş) de bana da atışta bulundu”
Sanıkların ve avukatların duruşmanın başladığı ilk günden beri “Özyağcı, Sinan Ateş’i öldürmek için değil, ayaklarına sıkmak için vurdu” savunmalarında işaret ettikleri Selman Bozkurt bugün konuştu.
Duruşmada ifade veren Bozkurt, sanıklar ve avukatlar tarafından “Sinan Ateş’i benim öldürdüğüm iddia ediliyor. Bu nasıl olabilir” diye sordu. Bozkurt, olay günü Ateş’in belindeki silahtan rahatsız olacağı için silahı namaz sırasında kendisine verdiğini anlatarak, saldırıdan sonra yaralandığını, yaralı olarak yanlarında bulunan aracın arkasına geçip, ateş eden saldırganı görüp havaya ateş açtığını şöyle anlattı:
“Ben yaralandım. Şahıs hedef göstermeden abime (Sinan Ateş) de bana da atışta bulundu. En az 10 sefer ateş etmiştir. Bir haftaya yakın yoğun bakımda kaldım. Eve gittiğimde hiçbirimiz bir şey söyleyemedik. Kabullenemedik. Rahmetli abimin küçük kızı Banu Çiçek bana ‘Babam melek mi oldu’ diye sordu. Cevap veremedim.”
“Eğilerek ateş ettiğini gördüm”
Sinan Ateş’in ailesinin ifadelerinin tamamlanmasının ardından sanık avukatları Ateş’in aile üyelerine ve olay günü yanında bulunan kuzeni ve bacanağı olan Bozkurt’a soru sormayı talep etti. Mahkeme başkanı, Bozkurt’un aynı zamanda görgü tanığı olması sebebiyle sadece Bozkurt’a soru sorulmasına karar verdi.
Doğukan Çep’in avukatı Emine Tosun’un tetikçinin ateş ederken bel altını mı, bel üstünü mü hedef aldığını ve Ateş’in nerelerinden yaralandığını sorması üzerine Bozkurt, “Olay çok hızlı gelişti. Birden bire arabanın arkasından çıktı. Eğilerek Özyağcı’nın ateş ettiğini gördüm. Hedef gözettiğini düşünmüyorum, peş peşe, ortaya doğru dümdüz ateş etti. Silahın mermilerinin markalarını bilmem mümkün değil” yanıtını verdi.
Bozkurt, “Ateş’e isabet eden kurşunlardan birinin sizin silahınızdan çıkması mümkün mü?” sorusuna da, “Böyle bir şey mümkün değil” cevabını verdi. “Ateş’in ikinci bir telefonu var mıydı” sorusuna da Bozkurt, “Bir tane telefonu vardı” dedi.