Erzincan İliç’e bağlı Bağıştaş Köyü’nde taş ocağı kurulması planlanıyor. 660 bin metrekarelik ruhsat alanında faaliyete geçmesi planlanan projeye karşı köylüler direniş başlattı. Projenin iptali için dava açıldı, imzalar toplandı. Bölge halkı tarım ve hayvancılığın bitmesinden, ocağın çevreye vereceği olumsuz etkiden endişe duyuyor.

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan facianın üzerinden beş ayı aşkın zaman geçti. Faciaya yönelik tartışmalar devam ederken İliç’e bağlı Bağıştaş Köyü’nde Discovery Madencilik tarafından “Taş Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisi” yapılması planlanıyor.
Avukatların verdiği bilgiye göre proje aşamasında olan ve ruhsatlandırılan ocakla ilgili “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” raporuna köy derneği ile yöre halkı tarafından itiraz edildi. İdare Mahkemesi’nde yargı sürecinin devam ettiği kalker ocağı ile ilgili geçtiğimiz günlerde köylüler toplantı yaptı. 660 bin metrekarelik ruhsat alanında faaliyete geçmesi planlanan ocağın, hava kalitesini bozacağını, bölgeye zarar vereceğini, tarım ve hayvancılığı bitireceğini savunan köylüler, ocağa karşı çıkıyor.
Köyün orman ve mera alanlarını tahrip edeceği için projeye karşı direniş başlattıklarını belirten köylüler, faaliyete karşı topladıkları imzaları Erzincan Valiliği’ne verdi. Atılacak adımlar için bir araya gelen köylülerden biri, “Siyanür her tarafı zehirliyor. Hiçbir şeyimiz yok. Arıcılık, sebzecilik, meyvecilik öldü. Cevizimiz, tulumumuz, hiçbir şeyimiz olmuyor… Memleketimiz… Batmış durumdayız…” diyerek bölgedeki faaliyetlere tepki gösterdi.
“Köylere doğrudan etkisi olacak”
Konuyla ilgili Medyascope‘a bilgi veren Umut-Sen Hukuk Kolektifi’nden avukat Mürsel Ünder, İliç’te yaşanan facianın tarımı, hayvancılığı olumsuz etkilediğini hatırlatarak, açılacak kalker ocağı ile Bağıştaş Köyü için de benzer durum yaşanacağını söyledi. Ünder, “Hem hava koridoru hem toz hem de diğer etkileri itibariyle bölgeye doğrudan etkisi olacak. Köyde tarım, hayvancılık yapılamayacak ve bu devasa planlama ile burası yaşanamaz hale gelecek”
Sadece Bağıştaş’ta değil Divriği, Kemaliye, İliç hafızasındaki birçok köyü ve yeri ciddi şekilde etkileyebilecek bir taş ocağı faaliyetinin doğru olmadığını anlatan Ünder, ocağın kurulmasına yönelik karardan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
“Sonuna kadar mücadele edeceğiz”
Yöre halkı ise geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklamada, proje için kendilerinin görüşünün alınmadığı duyurdu.
Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Taş ocağının faaliyete geçmesi halinde tarlalarımız zarar görecek, buğdayımız başak veremeyecek, arılarımız bal üretemeyecek, meyvelerimiz zehir ve toz toprakla kaplanacaktır. Keçimiz, ineğimiz, koyunumuz hemen köyümüzün dibindeki mera alanında yayılamayacak, bu zengin bitki örtüsünde besin ihtiyaçlarını karşılayamayacaktır. Zamanla tarım ve hayvancılık yapılamayacak hale gelecektir. Dinamit patlatarak her gün küçük depremler yaşayacağız. Yazın köyümüzü ziyarete geldiğimizde artık buranın temiz havasını değil tozunu dumanını soluyacağız. Hastalıklarından kurtulmak, temiz hava almak için, köylerimize dönen herkes, artık astım ve alerji gibi birçok hastalığı köylerimizde edinerek şehirlere dönecektir. Maden sahasının kurulacağı boğazdan rüzgar yerine toz, duman ve zehir esecektir.
Discovery Madencilik buradan pılını pırtını toplayıp gidene kadar, maden ruhsatı iptal edilip tekrar mera alanı ilan edilene kadar, tüm civar köylerle birlikte vargücümüzle taşocağını yaptırmayacağız.
Hem hukuk alanında hem de tarlalarımızda, köylerimizde, sokaklarımızda sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz.”