Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 17 ay geçti ancak depremin en çok yıkıma neden olduğu şehirlerden Adıyaman’da sorunlar hâlâ devam ediyor. Adıyamanlılar şehirde yapılan yıkımların yarattığı tozdan ve sulama olmadan yerinde ayrıştırma işleminin gerçekleştirilmesinden şikâyetçi. Adıyaman Valisi Osman Varol ise devam eden işlemlerin müstakil olduğunu, devletin üç ayı aşkın süredir yıkım yapmadığını söyledi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri nedeniyle Adıyaman merkezde 5 bin 953 bina yıkıldı. İl genelinde ağır hasarlı olup yıkılan bina sayısı 19 bin 50. Adıyaman merkezde hâlâ yıkılmayı bekleyen ve mahkeme süreci devam eden bina sayısı bin 768 iken, il genelinde bu sayı 3 bin 524.
Aşırı sıcakların yaşandığı Adıyaman’da son günlerde termometreler 45-50 derece arasında değişiyor. Deprem sonrası kentte devam eden yıkımlar ve toz bulutları kenti ve şehirde yaşayanları perişan ediyor. Özellikle mahalle aralarında birbirine bitişik nizamda bulunan ve yıkılması gerektiği hale 17 aydır yıkılmayan binalar, esnafı ve vatandaşı tedirgin ediyor. İstanbul’da kendi kendine yıkılan binaların korkusunu Adıyamanlı esnaf ve vatandaş her gün yaşıyor.
Ayrıca mevcut devam eden yıkım işlemleri, yasak olmasına rağmen sulama yapılmadan gerçekleştiriliyor. Öte yandan enkaz alanındaki yıkımlar ve yerinde ayrıştırma işlemleri halkı canından bezdirmiş durumda.
Yıkılmayı bekleyen binalar tehlike saçıyor
Depremin üzerinden 17 ay geçmesine rağmen sorunların halen bitmediğine dikkat çeken, yıkılmayı bekleyen binlerce bina olduğunu belirten İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Tuncay Kaya, “Şu anda önünde bulunduğumuz bina da mahkemelik ancak bu binanın mahkemelik olacak bir durumu yok. Çünkü taşıyıcı sistem bütünlüğü yok. Bu bina gerçekten büyük bir risk oluşturuyor. Yakın zamanda İstanbul’da kendiliğinden yıkılan binalar oldu. Bu binanın da öyle olmaması için bir an önce yıkılması gerekiyor. Çevrede herhangi bir güvenlik önlemi de alınmamış. Çevredeki esnaf işlerine devam ediyor. Bu ve buna benzer binaların acilen yıkılması gerekiyor” dedi.
Kentin büyük bir bölümünde yıkımların neden olduğu toz ve asbest konusundaki sorunlara da değinen Kaya şöyle devam etti:
“Yıkımlar yapılırken sulama yapılmıyor, yerinde ayrıştırma yapılıyor. Bu büyük bir risk oluşturuyor. Yakın bir dönemde memleketimizde birçok insan akciğer kanserine yakalanacaktır diye düşünüyorum. Tabipler Odası ve Temiz Hava Akım Platformu tarafından Adıyaman’da havada asbest de tespit edilmişti. Sulamanın yapılmayışı da ayrı bir sorun ve büyük bir risk oluşturuyor. Altyapı çalışmaları da var ve toz çok fazla. Yıkımlarla birlikte sorun daha da büyüyor. Adıyaman halkı adeta nefes almakta güçlük çekiyor.”
Şehirdeki çalışmaların hızlanması gerektiğine dikkat çeken Kaya, “Adıyaman ve Hatay gibi yıkımın ve ağır hasarlı binaların çok olduğu yerlerde özellikle mahkeme süreçlerinin hızlandırılması gerekiyor. Adıyaman’ın yeniden ayağa kalkması böyle giderse uzun sürecek gibi görünüyor” dedi.
Vali Varol: “Biz üç aydır yıkım yapmıyoruz”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Adıyaman Valisi Osman Varol, şehirdeki toz sorunu ve asbest ile ilgili soruları yanıtladı. Varol, “Öncelikle şunu söylemek lazım, biz devlet tarafında, deprem sonrasında enkazların kaldırılması ve yıkımlar ve diğer süreçlerle ilgili olarak üç aydan fazla bir süredir herhangi bir çalışma yapmıyoruz. Bizim sahadaki işlerimiz yaklaşık üç-üç buçuk ay önce bitti” dedi.
Şehirde süren yıkım işlemlerinin müstakil olarak devam ettiğini dile getiren Varol şöyle devam etti:
“Vatandaşın kendi binasını yeniden yapmak ve yerinde dönüşümden istifade etmek için orta hasarlı binasını bizzat kendisinin yıkım firması ile anlaşarak yıktırdığı binalardır.”
Mahkemede davaları devam eden binaların işlemlerinin bitmek üzere olduğuna da değinen Varol, “Mahkemede işlemi bitenleri bize gönderiyorlar. Bu kararların bir kısmı ‘yıkılsın’ oluyor, hasar tespiti onaylanıyor. Bazı binalar için de ‘Bu hasar tespiti doğru değil, bu binanı yıkılmasına gerek yok’ diye karar veriliyor. Biz bunlardan yanlış bulduklarımıza da itiraz ediyoruz” dedi.
Ensaf ilgisizlikten şikâyetçi
Adıyaman’da öğretmenlik yapan Zeynal Coşkun, yıkılmayı bekleyen binaların tehlike saçtığına dikkat çekti:
“Önünde bulunduğumuz bu bina, yandaki binaların desteği ile ayakta duruyor. Kolonları tamamen patlamış durumda. Ben bizzat Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne gittim, emniyeti kaç defa telefonla aradım, geldiler, bir şerit çektiler gittiler. Benim binam az hasarlı ama ben korkumdan burayı terk ettim. Depremin üzerinden 17 ay geçti ama ben burada 15 aydır korku içerisinde yaşıyorum. Torunlarım benim yanımda, gece bir yağmur yağsa, ‘Dede bu bina üzerimize yıkılır mı?’ diye soruyor.”
“Tehlike içerisindeyiz ama bize yardımcı olan yok” diyen bobinaj esnafı Ramazan Yiğit, “Bu binalarla ilgili müracaat ettik ancak herkes birbirine yönlendiriyor. Böyle yıkılmayı bekleyen binalar arasında çalışırken korkuyoruz ama yapacak bir şey yok, ekmek parası için katlanıyoruz” dedi.