Elon Musk, sahip olduğu sosyal medya platformu X’te Falkland Adaları’nda “gözaltı kampları” kurulduğuna dair yanlış bir haber paylaşımını sildi. Bu olay, Musk’un son zamanlarda İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile yaşadığı gerginliğin bir parçası olarak görülüyor.
Aşırı sağcı bir siyasi parti olan Britain First‘ün eş liderlerinden biri tarafından X platformunda paylaşılan sahte bir haber, The Daily Telegraph gazetesinin tarzını taklit ediyordu. Sahte haberin başlığı “Keir Starmer, Falkland Adaları’nda ‘acil gözaltı kampları’ kurmayı düşünüyor” şeklindeydi.
Musk, bu paylaşımı alıntılayarak “‘Gözaltı Kampları’ …” yorumunu yaptı. Yaklaşık 35 dakika sonra silinen bu paylaşım, kısa sürede 1.8 milyon görüntülenmeye ulaştı.
After over 30 minutes, Musk appears to have finally deleted the post
— Josh Self (@Josh_Self_) August 8, 2024
No acknowledgement yet
This was my last screen-grab, which records just under 2 million views: pic.twitter.com/NcnNEgwtci
İngiltere’deki göçmen karşıtı şiddet olayları
Son günlerde İngiltere’de yaşanan aşırı sağcı ayaklanmalar, gerginliğin artmasına neden oldu. Southport’ta üç genç kızın öldürülmesiyle suçlanan şüphelinin, bir provokasyonla, küçük bir botla İngiltere’ye gelen müslüman bir sığınmacı olarak tanımlanması sonucu şiddet olayları patlak verdi.
Musk ve Starmer arasındaki gerginlik
Musk, son bir hafta içinde Starmer’a yönelik bir dizi tweet atarak, ayaklanmaların İngiltere’de mi yoksa Sovyetler Birliği’nde mi gerçekleştiğini sorguladı ve hatta “iç savaşın kaçınılmaz olduğunu” iddia etti.
Musk’un “iç savaş kaçınılmaz” yorumu, Downing Street’ten açık bir kınama aldı. Starmer’ın resmi sözcüsü, “Bu tür yorumlar için hiçbir gerekçe yok. Gördüğümüz şey, sokaklarımızda veya çevrimiçi ortamda yeri olmayan örgütlü, şiddet içeren kabadayılıktır” dedi.
Toplumun tepkisi
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Sözcü ayrıca, “Ülkemiz adına konuşmayan bir azınlık çetesinden bahsediyoruz ve buna tepki olarak, en iyi toplulukların dağınıklığı temizlemek için harekete geçtiğini gördük” diyerek, İngiliz halkının çoğunluğunun bu olaylara karşı olduğunu vurguladı.
Bu olaylar, sosyal medyanın gücünü ve yanlış bilgilerin hızla yayılma potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Aynı zamanda, toplumsal gerilimlerin nasıl kolayca alevlenebileceğini ve liderlerin söylemlerinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.