AKP kalelerinde ekonomik kriz (2) | Ankara-Sincan

Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz, her geçen gün yurttaşların yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Temel ihtiyaçlardaki artan maliyetler ve alım gücünün düşmesi, hem yurttaşların hem de esnafın günlük yaşamını olumsuz etkiliyor. AKP’nin uyguladığı ekonomi politikaları tartışılırken, yıllar içinde adeta oy deposuna dönüşen Ankara-Sincan’da esnafa ve yurttaşlara mikrofon uzattık. Sincanlı esnaf, ekonomi nedeniyle satış yapamamaktan şikâyet ederken, yurttaşlar ise hayat pahalılığından yakınıyor.

Temel ihtiyaç ürünlerindeki artan maliyetler, yüksek enflasyon ve döviz kurundaki dalgalanmalar, esnafın işlerini tıkarken yurttaşların da alım gücünü düşürüyor. Küçük işletmeler, yükselen girdi maliyetleri ve düşük alım gücü nedeniyle satışlarında ciddi düşüşler yaşarken, yeni borçlar da peşi sıra geliyor. Sayısız işyeri, mali baskılar yüzünden kapanma tehlikesiyle mücadele ediyor.

Esnaf, hem mevcut durumu sürdürme hem de gelecekteki belirsizliklerle başa çıkma konusunda büyük bir endişe içinde. Bu ekonomik koşullarda, işlerini devam ettirebilmek için çeşitli stratejiler geliştirmeye çalışsalar da pek çok kişi için bu süreç oldukça yorucu ve umutsuz görünüyor.

Medyascope olarak, ekonomik güçlüklerin siyasi tercihleri ne yönde etkilediğini araştırmak üzere 31 Mart Yerel Seçimleri’nde tercihini AKP’den yana kullanan Sincan’a giderek esnafa ve yurttaşlara mikrofon uzattık.

Sincan: İslamcı ve muhafazakâr geleneğin merkezi

Sincan, 1990’lı yıllardan itibaren İslamcı ve muhafazakâr geleneğin önemli merkezlerinden biri oldu. 28 Şubat 1997’de, “post-modern darbe” olarak literatüre geçen askeri müdahalenin simgelerinden biri olan Sincan’da Türk Silahlı Kuvvetleri, Refah Partisi iktidarına meydan okurcasına tankları sokakta yürüttü.

AKP’nin iktidara gelişiyle tarikat ve cemaatlerin merkezi

AKP’nin 2002’de iktidara gelişiyle birlikte Sincan, tarikat ve cemaatlerin neredeyse hepsinin örgütlendiği bir merkeze dönüştü. Fethullahçılardan Nurculara, Süleymancılardan Işıkçılara onlarca tarikat ve cemaat Sincan’ı adeta mesken haline getirdi.

AKP’nin önemli oy depolarından biri: Sincan

Sincan, 2004 Yerel Seçimleri’nden itibaren AKP’nin önemli oy depolarından biri haline geldi. İktidarın uyguladığı muhafazakâr politikalar nedeniyle burada güçlü bir taban oluşturmasıyla birlikte Sincan, yıllar içinde AKP’nin Ankara’daki kalelerinden biri haline dönüştü.

Sincan Tren İstasyonu

2019’da yüzde 67,6’lık oy oranı

AKP, Sincan’da 2004 seçimlerinde yüzde 64,6 oranında oy alırken, 2008 ekonomik krizinin etkileriyle bu oran, 2009 seçimlerinde yüzde 49,8’e düştü. 2014 seçimlerinde yüzde 57,7 oranına ulaşan AKP, 2019’da ise kendi rekorunu kırarak yüzde 67,6 oranında oy sahibi oldu.

Sincan’da AKP’nin 2024’te kendi tarihinin en düşük oyu

2024 Yerel Seçimleri’nde AKP, Sincan’da kendi tarihinin en düşük oyunu aldı. İktidar partisi, beş yıl önceki seçimlere nazaran yüzde 24 oranında oy kaybı yaşayarak yüzde 43,87 ile bir kez daha belediye başkanlığını kazandı. Ancak CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş, AKP’nin adayı Turgut Altınok’tan yüzde 8 oranında daha fazla oy aldı. Bu durum, seçmen tercihlerinin farklılaştığını gösterirken, Mansur Yavaş’ın popülaritesinin Sincan’da da geçerli olduğunu gözler önüne seriyor.

2024’te farklı bir Sincan ile karşılaşmak mümkün

2024’ün Türkiye’sinde kısmen de olsa farklı bir Sincan ile karşılaşmak mümkün. Ancak yine de Sincan’da konuşmaya çalıştığımız esnaf ve yurttaşlardan birçoğu, “Dilruba gibi tutuklanırız, konuşursak hakkımızda ‘FETÖ’cü’ derler, biz konuşursak ağzımızı tutamayız” sözleriyle sorularımızı yanıtlamadı.

Mevcut ekonomik krizin yurttaş üzerinde yarattığı öfke, Sincan sokaklarında da hissediliyor.

Sincan’ın en popüler tekstil çarşısı

İlk durağımız Sincan Yeraltı Çarşısı

Ekonomik krizin etkileri, Sincan’da yaşayan halkın günlük hayatını doğrudan etkiliyor. Esnafından emeklisine, berberinden taksicisine herkesin gündemi ekonomik sıkıntılar ve umutsuzluk. Sincan’da ilk durağımız Yeraltı Çarşısı esnafı oldu. Çarşıda bir sessizlik hakim; gün boyu müşteri gelmemesinden şikâyet eden esnaf, gününü satış yapmadan tamamladığını belirtiyor.

“Bu hükümet ilgilenmedi”

Daha önce Altındağ’da tekstilcilik yapan ve 10 yıldır Sincan’da yaşayan Yeraltı Çarşısı esnafı İbrahim Demirezen, ekonomik sıkıntıların sebebi olarak iktidarı gösteriyor:

“Bu baştaki kadrolar olduğu sürece, hangi parti gelirse gelsin bu ekonomi düzelmez. Şimdi insanların eskisi gibi bir şeyler alma şansı yok. Örnek veriyorum, adamın üç tane çocuğu var, bir tane kıyafet alıyor, dönüşümlü giyiyorlar. Ben geçen sene 100 liraya penye sattım, bu sene en ucuz penye 300 lira. Bu hükümet ilgilenmedi… İlgi yok… Şimdi herkes başına buyruk hareket ediyor.”

“Hep AK Parti’ye oy vermiş biri olarak, işin açıkçası ben de tepkiliyim”

Bir diğer esnaf Yunus Özdemir ise erken seçimin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dışında farklı isimlerin çözüm olmayacağını söylerken, Mansur Yavaş’ın Sincan’da sevildiğini belirtiyor:

“Mansur Yavaş olayı, farklı bir olay. Ben bunun partiyle ya da ekonomiyle bir bağlantısı olduğunu düşünmüyorum. Bu, tamamen insanların sevgisiyle alakalı bir şey. Bir de insanların tepki oyu var. Çünkü insanlar bayağı öfkeli, sinirli. Ben bile bu zamana kadar hep AK Parti’ye oy vermiş biri olarak, tepkiliyim, tepkisiz değilim. Aşırı tepkiliyim ama elden gelen bir şey var mı, yok mu, onu da bilmiyoruz.”

Kamera karşısında sorunlarını dile getirmek istemeyen esnafın çekincesi, Dilruba Kayserilioğlu’nun bir sokak röportajında eleştirel konuşması nedeniyle tutuklanması örneğinde olduğu gibi, ifade özgürlüğüne yönelik endişelere dayanıyor. Bu durum, haber serimizin ilk bölümü olan “Altındağ Esnafı Anlatıyor”da da karşımıza çıkmıştı. Esnaf, ekonomik zorlukların yanı sıra ifade özgürlüğüne dair korkularla da mücadele ediyor.


“İktidar değişmeden hayat değişmez”

Yeraltı Çarşısı’ndan çıkıp soluklanmak için bir çay ocağına uğruyoruz. Gazeteci olduğumuzu söylediğimizde yanımıza oturan vatandaşlar hemen konuyu ekonomik krize getiriyor.

Emekli Şeref Koçak, ekonomik sıkıntıların çözümünü hükümet değişikliğinde gördüğünü söyleyerek, “Alım gücü yok, hayat pahalı. Bu iktidar böyle olduğu sürece hiçbir şey değişmez. İktidarın değişmesi lazım” diyerek bir an önce erken seçime gidilmesi gerektiğini savunuyor.

Berber fiyatlarının bile 200 TL’nin altına düşmediğini belirten Koçak, market masraflarının altından kalkılamaz olduğunu söylüyor. İki haftalık market alışverişinin 6 bin 184 TL olduğunu gösteren market fişini bize veren, Sincan’da uzun yıllar esnaflık yapmış ve emekli olan İzzet Güler de sohbete katılıp yerel seçimlerde yaşanan değişim eksikliğinden ve seçim sonuçlarının kendisini şaşırttığından bahsediyor.

Güler, halkın memnuniyetsiz olduğunu vurgulayarak, “Millet feryat ediyor ama seçim olsa Erdoğan kazanır. Bu nasıl oluyor, anlamıyorum” diyor.

“Kazancım arttı ama hiçbir işe yaramıyor”

Sincan’da berberlik yapan Haydar Aslaner, geçen yıla oranla daha fazla kazansa da bunun bir anlam ifade etmediğini söylüyor:

“Geçen sene tatile gidebiliyordum, hafta sonu mangal yapabiliyordum. Bu yıl yapamıyorum” diyen Aslaner, birçok emeklinin evlerinde eşleri tarafından tıraş edildiklerini anlatıyor. Ekonomik sıkıntılar yüzünden insanların psikolojisinin bozulduğunu vurguluyor, “Kimsenin yüzü gülmüyor artık. Herkes negatif” diyor. Aslaner, “Bu zamlar böyle devam ederse insanlar sadece kuru ekmeğe talim edecek” diye konuştu.

Taksici Muhammed Aydoğan ise artan akaryakıt fiyatlarının müşteri kaybına yol açtığını ifade ediyor. “Zam geliyor. Müşteri tepki gösteriyor” diyen Aydoğan, LPG ve benzine gelen zamların taksimetre fiyatlarını da etkilediğini belirtiyor.

Aydoğan, “Aldığımızı gaza veriyoruz. Geçinemiyorum. Bekarım ve ailemle yaşıyorum ama yine de acayip zorlanıyorum” diyerek ekonomik umutsuzluğunu dile getiriyor.

Kasap Ahmet Söylemezoğlu, vatandaşların alım gücünün hızla düştüğünü ve et alışverişlerinde bile pazarlık yapıldığını söylüyor. “Geçen sene 100 liralık et alıyorsa, bu sene 50 liralık alıyor. Önümüzdeki ay belki 20 liralık alacak” diyen Söylemezoğlu, fiyatların sürekli arttığını ve vatandaşın artık et alamayacak duruma geldiğini belirtiyor.

“İşlerimiz yüzde 70 azaldı”

Kırtasiye dükkanı işleten Cevat Özaydın, sektördeki sıkıntıların büyük olduğunu söyledi. Özaydın, işlerin yüzde 70 oranında azaldığını belirtiyor. “Artık 10 liraya kalem kalmadı. Gross marketler, bizim sattığımız fiyatların çok altında satıyor” diyerek kırtasiye sektörünün gittikçe daraldığını belirtiyor.

Kapanan birçok kırtasiye dükkanı olduğunu ve yakında tamamen marketlere bağımlı hale geleceğini söylüyor.

Ekonomik kriz kıskacında bir ilçe

Sincan’da yaptığımız röportajlar, esnafından emeklisine kadar herkesin hayat pahalılığından ve alım gücünün düşüklüğünden şikayetçi olduğunu gösteriyor. Siyasi değişikliklerin veya erken seçimlerin sorunu çözüp çözemeyeceği tartışmalı. Ancak herkesin ortak noktası, ekonomik krizin hayatlarını derinden etkilediği.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.