ÖZEL HABER | Taşımalı eğitim rezaleti: Van-Gürpınar’da çocuklar okula kurayla gidiyor

Milli Eğitim Bakanlığı‘nın “tasarruf tedbirleri” çerçevesinde yeniden düzenlediği taşımalı eğitim, köylerdeki öğrencileri okuldan kopardı. Van Gürpınar Köyü’ndeki veliler, çocuklarını haftalardır okula gönderemiyor. Ulaşım ücretini karşılayamayan velilerden bazıları hangi çocuğunu okula göndereceğine kurayla karar vermek zorunda kaldı. Dört çocuğundan birinin yol masrafını karşılayabilen bir veli, okula gidecek çocuğu kurayla belirlemeye karar verdi.

Van-Gürpınar'da taşımalı eğitim: Mağduriyetlere her gün yenisi ekleniyor
Van-Gürpınar’da taşımalı eğitim: Mağduriyetlere her gün yenisi ekleniyor

Yeni eğitim-öğretim dönemi 9 Eylül’de başladı. Ancak haftalar geçmesine rağmen yüzlerce öğrenci okula devam edemiyor. Sivil toplum kuruluşlarının verilerine göre 442 bin çocuk daha eğitim dışında kaldı.

Bunun nedeni, MEB’in 1 Ağustos’ta “Taşıma Yoluyla Eğitime Erişim Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”te yaptığı yeni düzenleme. MEB, tasarruf tedbiri adı altında gerçekleştirilen bu düzenleme ile taşımalı eğitim sisteminde değişikliğe gitti.

Bu uygulamaya göre taşıma merkezi okula uzaklığı 30 kilometreden fazla, ekonomik olmayan veya elverişsiz yerleşim birimlerinde yaşayan ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri, yatılı bölge okulları ve pansiyonlara yerleştirilecek. Bakanlık, taşıma hizmetinden faydalanacak yerleşim birimlerini gruplandırarak taşınacak öğrencileri belirleyecek. Öncelikle öğrenciler yatılı okullara yerleştirilecek; bu yerler dolarsa, taşıma hizmeti sağlanacak. Yeni düzenlemeye göre, yerleşim yerinin taşıma merkezine uzaklığı en az iki kilometre olması esas olacak.30 kilometreden fazla mesafeden taşıma yapılmayacak.

Veliler ağlayan çocuklarını ikna etmeye çalışıyor

Bu düzenleme ile Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde birçok veli, öğrencilerini okula gönderemedi. Özellikle maddi durumu yetersiz olan asgari ücretle çalışan veliler, çocuklarını kendi imkanlarıyla servise veremediklerini belirtti. Zor geçindiklerini dile getiren aileler, çocukların ev işlerini yaptığını, hastalarla ilgilendiğini anlattı. Bu nedenle çocukların pansiyona gidemediğini ifade etti.

Van-Gürpınar’da taşımalı eğitim rezaleti: “Üç evladım var, okula gidemiyorlar”

Van-Gürpınar Erkaldı Köyü’nde yaşayan kamyon şoförü Yusuf Taşar’ın çocukları da okula gidemiyor. “Okula gitmesi gereke üç evladım var, ama gidemiyorlar. Yemek ve servis parası bize ait. Gelirimiz belli” diyen Taşar, çözüm arıyor. Biri 12. sınıf, diğerleri 6. ve 8. sınıfa giden çocukları için düşünen velinin bir çocuğu da üniversiteye hazırlanıyor.

Devletin taşımalı eğitim imkanı sağlamasını isteyen veli, köyde oldukları için araca ihtiyaç duyduklarını söylüyor. “Üç çocuğun nasıl yemek ve servis parasını vereyim?” diyen veli, 6. sınıfa giden kızı için endişe ediyor. Liseyi bitiren diğer kızının zor koşullarda eğitim aldığını belirten veli, “Bu kızım da okusun istiyorum. Meslek sahibi olsun, hayatını kurtarsın” dedi.

Taşımalı eğitim mağduriyeti: “Çocuklar okula gitmek için ağlıyor, kura çekeceğim”

Erkaldı Köyü’nde yaşayan Nuri Yavuz’un iki kız, iki erkek olmak üzere dört çocuğu var. Çocuklarından ikisi 10. ve 12. sınıfa, diğer ikisi 5. ve 8. sınıfa gidiyor.

Ancak bu öğrenciler, mevcut düzenleme nedeniyle şu an okula devam edemiyor. İnşaat işçisi olan Yavuz, bel fıtığı nedeniyle çalışamadığını ve geçim sıkıntısı çektiğini ifade ediyor. “Akşamı zor edebiliyoruz. Yarı tok, yarı aç” diyerek yaşadığı yoksulluğu anlatmaya çalışıyor.

Yavuz, dört çocuğunun 16 kilometre uzaklıktaki okul yerine evde oturduğunu belirterek, “Okutmak istiyorum. Yaşadığım hayatı yaşamalarını istemiyorum. Onlar okusunlar, meslek sahibi olsunlar, kendi ayakları üzerinde dursunlar” diyor. Ancak servis hizmetinin dışında, öğle yemeklerinin de kaldırılması nedeniyle çocuklarının okulda aç kaldığını vurguluyor.

Yavuz, zzellikle 8. ve 12. sınıfa giden çocukları için büyük bir endişe duyduğunu dile getirdi. Çocuklarının “derslerden geri kaldım” diyerek üzülüp ağladıklarını anlattı.

Taşımalı eğitim okula gitmeyi nasıl engelliyor?

Baba, “Eğer dersleri kötü olursa, gelin baba mesleğine devam edin derim ama okulu seviyorlar” diyor.

Yavuz, “Bir türlü eleme yapamıyorum. En sonunda çocukları topladım. Dedim, ‘Gelin, yazı tura atalım. Hanginizi eleyeceğiz belli olsun.’ Yani bizi bu duruma getirdiler” diyerek yaşadığı çaresizliği dile getirdi.

Kendi imkanlarıyla belki bir çocuğunu okutabileceğini ifade eden veli, bu durumda kura çekerek bir çözüm bulabileceğini de dile getiriyor. Kızlarının okula gitmek için her gün kendisine baskı yaptığını belirten baba, onların erken yaşta evlenmemesi için büyük bir çaba harcadığını anlatıyor. Yavuz, çocuklarının eğitimine olan bu tutkularını desteklemek için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ancak maddi imkansızlıklar buna engel oluyor.

Taşımalı eğitim mağdurları anlatıyor: “İçim yanıyor, başka çarem yok, okulu bırakacaklar”

Şükrü Pala, Van’ın Tuşba ilçesinde yaşıyor.

Belediyede taşeron işçi.

Biri üniversiteye giden, dördü ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan beş çocuğu var.

Pala, kirada oturuyor. Üç gündür kendi imkanlarıyla çocuklarını okula gönderdiğini anlatıyor:

“Param, imkanım yok, geçinemiyorum.”

Servisin bir çocuk için üç bin TL istediğini belirten baba çocuklarının okula düzenli gitmediğini söylüyor.

“Ekonomi öğrenciler için mi çöktü?”

Üniversiteye giden çocuğunun iyi bir gelecek sahibi olması için gerekirse aç kalıp okutacağını anlatan baba, “Ekonomi öğrenciler için mi çöktü? Çocuklarımız okula gidemiyor, gönderemiyoruz, perişanız” diyor.

Liseye giden kızının ağladığını dile getiren veli, birkaç gündür 17 TL yol parası veren çocuğunun kışın derse gidemeyeceğini söyledi. İlkokula giden çocuğunu da yürüyerek götürdüğünü anlattı. Veli Pala, “İçim yanıyor. Çocukları eğitim dışında bırakacağım, mecburum. Başka çarem yok. Okulu bırakacaklar. Lisedeki kızım ağlayarak, ‘Ben cahil kalacağım, bir şey olmayacağım, dünyada bir şey bilmeyeceğim’ diyor. İsteğimiz servisin ve yemeği geri gelmesi” diyor.

Veli Pala, çocuklarının yaşanan şiddet olaylarından, gündeme gelen cinsel taciz vakalarından etkilendiğini söyledi. Ve bu nedenle pansiyonda kalmak istemediğini söylüyor.

Çocukların parası olmadığında okula gidemeyecek

Van’da yaşayan inşaat işçisi Özkan Savcıl’ın dört çocuğu var; iki çocuğu liseye, diğerleri ise ilkokul ve ortaokula devam ediyor. Ancak, Savcıl’ın çocuklarından ikisi okula gitmekte zorlanıyor. Baba Savcıl, çocuklarının okula ulaşımında yaşadığı maddi zorlukları ve toplu taşıma sürecini detaylandırdı. Bir toplu taşıma kartı vererek, her bir çocuğunun okula gitmek için günde 20 TL ödediğini, toplamda günde 80 TL yol parası harcadığını belirtti. Bu masraf, yol parası olmadığında çocuklarının okula gidemeyeceği gerçeğiyle birleşince, Savcıl’ın maddi yükü daha da ağırlaşıyor.

Savcıl, kışın karanlığında sokakların güvenli olmadığını ve maddi imkanının iyi olmadığını anlatarak devletten çözüm bekliyor.

Liseye giden kız çocuklarından biri, sokak aralarından bir kilometre yürüyerek caddeye çıkıp otobüse biniyor. Diğeri ise daha yakın bir yerden toplu taşımaya erişiyor. Kışın sabah saatlerinde hava karanlık olduğundan, Savcıl, bu durumun tehlikeli sokaklarda karşılaşabilecekleri tehlikelerle birleştiğini dile getirdi. Özellikle sokakta çok sayıda tehlikeli köpeğin bulunması, velinin endişelerini artırıyor.

“Çocuklar ailelerin yanında kalmak istiyor”

Ayrıca, otobüslerin dolu olması, trafik lambalarının azlığı ve üst geçitlerin yetersizliği, çocukların güvenliğini olumsuz etkiliyor. Savcıl, çocuklarını yürüyerek okula götürmek için elinden geleni yapacağını, ancak iş nedeniyle şehir dışına çıktığında bu konuda zorlandığını ifade etti:

“Sırf kız çocuğu okusun diye elimden gelen her şeyi yapacağım.”

Baba, yurtların temiz olmadığını ve çocukların ailelerinin yanında kalmak istediğini de belirtti.

Savcıl, inşaat işinde çalıştığı için sınırlı bir geliri olduğunu, gelir olmadığı zaman çocuklarının da etkileneceğini vurguladı. Çocuklarının sabahları evden bir parça peynir ekmek götürerek okula gittiğini söyleyerek, ailelerin karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Bu durum, hem eğitim hem de güvenlik açısından ailelerin üzerindeki baskıyı artırıyor.

“Öğrenciler eğitimden kopacak”

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Van Şube Başkanı Murat Atabay, ortaokul ve lisede taşımalı eğitimin tasarruf adı altında kaldırıldığını ve yerine pansiyon seçeneğinin sunulduğunu anlattı. Atabay, ailelerin bu konuda endişeli olduğunu belirterek, “Pansiyonlarla ilgili çeşitli problemler var. Pansiyonların güvenliği ve sağlığı noktasında velilerin endişeleri bulunuyor. Tarikat ve cemaatlere mensup kişilerin pansiyonlarda etkin olmaları, bunlarla bağlantılı kişilerin katıldığı etkinliklerin yapılması velileri tedirgin ediyor. Aileler, özellikle kız çocuklarının yatılı okullara ve pansiyonlara göndermek istemiyor. Cinsel taciz ve istismar olaylarından çekiniyorlar. Bu durum, çocukların okuldan kopuşunu artıracak” dedi.

Velilerin maddi durumunun iyi olmadığını belirten Atabay, ailelerin 4-5 bin liralık servis ücretini karşılayamadığını ifade etti. Her okulun pansiyonu bulunmadığını vurgulayan Atabay, bazı öğrencilerin okuldan uzakta yaşadığını ve öğrencilerin öğle yemeği için evlerine gittiklerinde sorunlar yaşadıklarını dile getirdi. Bazı öğrencilerin öğle yemeği yiyemediğini ve akşam saatlerinde okuldan çıkışta güvenlik açısından endişe duyduklarını anlattı.

Taşımalı eğitimde, eğitimli olmayan şoförlerin bulunmasının eleştirilere neden olduğunu buna rağmen öğrencilerin okula devamlarının sağlanması için bunun önemli bir uygulama olduğunu dile getiren Atabay şöyle dedi:

“Şu anki mevcut uygulama, taşımalı eğitimin de daha gerisinde bir uygulama. Bu şekilde bir yaklaşım, bu çocukların büyük çoğunluğunu bölgede eğitim dışında bırakacak.”

Çözüme değinen Atabay, sözlerine şöyle devam etti:

“Her köyde bir okulun açılması gerekiyor. Öğrenci azlığı nedeniyle açılamıyorsa, en yakın köyde bir merkez oluşturulabilir. O merkeze çocukların taşınması sağlanabilir. Önceden planlama yaparak, ilkokuldan liseye kadar bu gerçekleştirilebilir.”

“Pansiyonlarda tarikat, cemaat mensubu kimse yok”

Van – Gürpınar İlçe Milli Eğitim Müdürü Barış Değer de eleştirilere yönelik bilgi verdi. Değer, ilçede gerekli planlamanın yapıldığını düşünüyor. Ve pansiyon doluluk oranının yüzde 85’in üzerine çıkmadığı sürece genelge gereği normal taşıma uygulamasına geçilemeyeceğini söyledi.

Pansiyon ve yatılı okulların konforlu ve öğrencilerin kalabileceği şekilde hazırlandığını dile getiren Değer, devletin bu kurumlar için ısınma ve giderlerine kadar yatırım yaptığını savundu. Ancak buna rağmen bazı velilerin taşımalı eğitim isteğini dile getiren Değer, “Pansiyonlarımız şu an boş. Ortaokul öğrencilerinin yoğun olduğu yerlerde yapılan okulların pansiyon doluluk oranları ise %50 civarında” dedi. Değer, belli yerlerdeki çocukların pansiyonlara yerleştirilecek şekilde planlama yapıldığını anlattı. Değer, bunların dolması halinde taşımalı sisteme geçileceğini belirtti. Çalışmaların denetlenerek mevzuata uygun yapıldığını aktaran Değer, çocuğu okula gitmeyen velilere pansiyonların hazır olduğunu söyledi.

“Okula gelmeyen çocuklarla ilgili elimizden geleni yapacağız”

“Bakanlığımız bu imkanı, bu fırsatı sağlıyor. Zaten pansiyon olmasaydı, konaklayabilecekleri, barınabilecekleri bir yer olmasaydı, hemen taşıma sistemi devreye girecekti,” diyen Değer, endişelere yönelik de konuştu. Değer, çocukların kendilerine emanet olduğunu ve kurumlarca tarikat ve cemaate mensup kişilerin bulunmadığını söyledi. “Orada bizim devletimizin okul müdürü, pansiyon sorumlusuyla öğretmeni var. Eğer bugün öğretmenimize güvenemeyeceksek, çocuğumuzu kime teslim edeceğiz?” diye konuştu. Değer, taşımalı eğitimin kışın zor olduğunu da anlattı ve okula gelmeyen çocuklarla ilgili ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.