Hayvan hakları savunucularından AYM’ye çağrı: “Yasa teklifini iptal et”

Hayvan hakları savunucuları ve aktivistler, Anayasa Mahkemesine hayvan katliamını öngören yasayı iptal etmesi çağrısı yaptı. 

Sokak hayvanlarının katliamını öngören yasaya karşı Türkiye’nin altı şehrinde eş zamanlı yürüyüşler oldu. Ankara’da da sokağa hayvan hakları savunucuları ve aktivistler, Kolej’den Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Aktivistler, basın açıklamasını Sakarya Caddesi’nde okudu. Hayvan hakları savunucuları açıklamada, Anayasa Mahkemesine (AYM) hayvan katliamını öngören yasayı iptal etmesi çağrısı yaptı.

Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi, Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi, Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, KESK Ankara Şubeler Platformu ve DİSK İç Anadolu Temsilciliğinin düzenlediği ortak mitingte hayvanseverler, “Toplayamayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin #Sokaktayım yanındayım-AYM yasayı iptal et” yazılı pankartla yürüdü.

Hayvan hakları aktivistleri, Sakarya Caddesi’ne yürürken “Yasayı sokakta biz yazacağız”, “hayvanları değil, katilleri topla”, “AYM yasayı iptal” sloganları attı.

“AKP-MHP rejimi yok etmek istediği her şeyi ‘terör’ ile ilişkilendiriyor”

Sokaktayım Yanındayım İnisiyatifi’nin Sakarya Caddesi’nde yaptığı basın açıklaması ise şöyle:

“Özellikle son yıllarda sosyal medya aracılığıyla köpeklere dönük uzun süreli bir nefret kampanyası örgütlendi. Önce ‘Başıboş köpek’ lafı ortaya atıldı. Sokakların daha güvenli hale getirilmesinin yolunun hayvanları katletmek olduğu normal bir şeymiş gibi ana akım medyada, sosyal medyada tartışıldı. Daha sonra ise hükümetin nefret ettiği her şeye yapıştırdığı terör yaftası geldi. Medyada bizzat katliam örgütlemek için toplanmış troller ‘köpek terörü’nden söz etmeye başladı. AKP-MHP rejiminin yok etmek istediği her şeyi ‘terör’ ile ilişkilendirdiğini biliyoruz. Hak savunucularından akademisyenlere, ekoloji aktivistlerinden gazetecilere kadar muhalif görülen her şey ‘terör’ ile yaftalanıyor. ‘Başıboş köpek terörü’nden söz ederek bir panik havası yaratmaya çalıştılar.”

Türker: “Sağlık Bakanlığı’nın raporlarında yılda en fazla bir, iki insanın kuduz vakası olduğunu görebilirsiniz”

Veteriner hekim Elif Türker, yasa süreci boyunca yetkililere bilimsel gerçekleri ve etik çözümleri anlatmaya çalıştıklarını belirtti.

Türker şunları söyledi:

“Gözlerini kan bürümüşler, bilimsel hiçbir gerçeği kabul etmedi. Kuduz vakası sürekli oluyor ve artıyormuş gibi davrandılar. Ama Sağlık Bakanlığı’nın yıl sonu raporlarına bakarsanız yılda en fazla bir, iki insanın kuduz vakası olduğunu ve köpeklerden kaynaklı olmadığını görürsünüz.”

Açıklamanın ardından Hukukçu Dayanışması’ndan Avukat Doğan Erkan yasaya karşı tutum belgesini okudu. 10 maddeden oluşan tutum belgesi ise şöyle: 

  • “Hayvanların yaşam hakları olduğunu, kendi haklarının öznesi olduklarını,
  • Anayasanın koruma altına aldığı çevre hakkının sokakta yaşayan hayvanları da kapsadığının tartışmasız olduğunu, çevre hakkını korumanın devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu,
  • Devletin bu ödevinden vazgeçemeyeceğini, ancak vazgeçmesi halinde vatandaşların ödevinin sürmeye devam edeceğini,
  • Hiçbir sosyal devletin yaşam hakkı ve yaşatma göreviyle çelişen düzenleme ihdas edemeyeceğini, ederse bu düzenlemenin hukuksal olmayacağını,
  • Yaşam hakkına, uluslararası normlara ve anayasaya aykırı düzenleme ve uygulamalara karşı tüm yurttaşların DİRENME HAKKI olduğunu,
  • Yerel yönetimlerin, merkezi iktidardan gelecek bu dizgeye aykırı emir ve talimatları reddetme hak ve görevleri olduğunu, en üst norm ve görevlerinin yaşatmak olduğunu,
  • Hayvanların yaşam ve sağlık hakkını gözeten hiçbir yerel görevli, hekim ya da yurttaşın adli-idari-cezai soruşturmaya tabi tutulamayacağını,
  •  5996 sayılı Yasa uyarınca hayvanlar için sağlık önlemleri ve tedavileri noktasında alınacak tedbir ve uygulamalara karar verme kamusal yetkisinin münhasıran Veteriner Hekimlere ait olduğunu,
  • Veteriner Hekimlerin bağımsız deontolojik yetkisinin üstünde hiçbir otorite olmadığını, veteriner hekimlere yaşam hakkına ve yaşatma görevine aykırı hiçbir emir ve talimat verilemeyeceğini, hukuka aykırı bir emir ve talimata karşı direnmenin hak olduğunu,
  • Tüm otoritelerin ve yurttaşların yaşatma ödevinin sokakta yaşayan hayvanlara dönük bilimsel sonucunun kısırlaştırmak, aşılatmak ve yerinde yaşatmak çerçevesinde olduğunu”

Koca: “AYM olumlu bir karar verse bile siyasi iktidarın farklı bir süreci yürütme olasılığı var

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili Perihan Koca da yürüyüşte yer aldı. Medyascope’a konuşan Koca, siyasi iktidarın parlamentoda çoğunluk hukukuyla ilerlediğini belirtti. Koca, “Anayasa’nın, yargının, AYM kararlarının tanınmadığı bir pratiği izliyor. AYM olumlu bir karar verse bile siyasi iktidarın farklı bir süreci yürütme şansı var ” dedi.

Perihan Koca, yasanın Meclis’ten geçmesinin ardından ülkenin dört bir yanında kan damladığını söyledi. Koca, “Meclis’te akıtılan kan da aslında faşizmin inşası noktasında iç içe geçmiş hamlelerden bir tanesi. Biz bir yaşam ittifakı kurmak zorundayız. Ayrıca gerçekten bir dar boğaza girdik. Yaşam ittifakı kuracak olan halk, bu ittifakıyla yeni dönemi tayin edecek esas güçtür” diye konuştu.

“Hayvan sokakta doğdu diye ölmesi mi gerekiyor?”

Hayvan katliamı yasasına karşı mitinge katılan hayvanseverler Medyascope’a konuştu. Eyleme köpeğiyle katılan bir hayvansever, “Köpeğimi sokakta çöpün kenarında bulduk. Bu hayvan sokakta doğdu diye ölmesi mi gerekiyor? Köpeğim 14 yıldır benimle yaşıyor. Ben diğer hayvanların da yaşama hakkının olduğunu düşünüyorum. Sesimizi duyun” dedi.

“Güçlülere değil de güçsüzlere mi gücünüz yetiyor?”

Eyleme katılan engelli bir yurttaş da hayvanların yaşam hakkını savunmak için mitinge katıldığını belirtti. Vatandaş, “Sayın Cumhurbaşkanına ve Bahçeli’ye sesleniyorum. Allah rızası için elinizi vicdanınıza koyun, bir düşünün. Birileri sizin haklarınızı elinizden alsa ne yaparsınız” diye sordu.

55 yıldır köpeklerle yaşadığına değinen kadın hayvansever şöyle tepki gösterdi:

“Bunca zamandır hayvanlarla beraberdik, bir şey olmuyordu da neden şimdi böyle bir kanun çıkardınız? Güçlülere değil de güçsüzlere mi gücünüz yetiyor?”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.