Ankara’nın Bayraktar Mahallesi’nde bulunan Maçka Sokak’taki bir binanın alt katında iki yavru kedinin cesedinin bulunmasının ardından mahalle sakinleri arasında tedirginlik başladı. Medyascope’a konuşan Bayraktar Mahallesi Muhtarı Barış Cömert, mahallede ilk defa böyle bir olayın yaşandığına dikkat çekerek, “Olay, çevrede ciddi bir tedirginliğe neden oldu çünkü bu canlara yapılan caniliğin çocuklara da kast edebileceğini düşünerek endişelenmeye başladılar” dedi.
Ankara’nın Çankaya ilçesi Bayraktar Mahallesi’nde Maçka Sokak’taki bir binanın bodrum katında, 20 Eylül’de işkence edilerek öldürülmüş iki yavru kedi cesedi bulundu. Diren Tekir Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eskin ve Patikara Hayvan Koruma Derneği’nin kurucu üyelerinden Mahir Kaya, konuya ilişkin Medyascope’a konuştu.
- Medyascope iddiaların odağındaki Niğde’de: Köpeklere ne oldu?
- Ankara-Altındağ’da köpeklerin vahşice öldürüldüğü ortaya çıktı
- Köpek ölümleri: Ankara – Altındağ’da neler oldu?
Eskin: “ABB ekibi yavru kedilerin bedenlerini alıp direkt basıp gitmiş, tutanak da vermemiş”
Polisin, kedilerin cesedinin bulunmasının ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) cesetlerin alınması için haber verdiğini söyleyen Diren Tekir Doğa ve Hayvanları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Eskin, “Tam o sırada Ankara Büyükşehir Belediyesi kedilerin bedenlerini alırken gönüllüler, ‘Hayır, bu şekilde alamazsınız, bize tutanak verin. HAYDİ (Hayvan Durum İzleme) Polisi’ni, hayvan birimini çağırmamız lazım çünkü bu bir cinayet’ diyor ama maalesef ABB ekibi direkt basıp gitmiş, tutanak da vermemiş. Bu da kurallara aykırı” diye konuştu.
“HAYDİ Polisi gelmiş, gören olmadı”
Eskin, polisin de HAYDİ Polisi’ni çağırarak tutanak tutması gerektiğini belirterek, “Biz de duyunca birçok gönüllü olay yerine gittik. Kendi çapımızla hatta kamera kayıtlarını esnaftan almaya çalıştık. Ardımızdan HAYDİ Polisi gelmiş, gören olmadı” dedi.
Yapılması gerekenlerle ilgili Eskin, “Kedilerin cesetleri hangi ilçedeyse, o ilçenin tarım müdürlüğüne götürülür. Oradan da nekropsi (hayvan otopsisi) yapılabilmesi için ya Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’ne gönderilir ya da Etlik Veteriner Araştırma Enstitüsü’ne gönderilir” diye konuştu.
“Kedilerin bedenleri yok edildi mi bilmiyoruz”
Eskin, konuyla ilgili şikâyetçi olmak için ertesi gün nöbetçi savcılığa dilekçe verdiklerini vurguladı:
“Nöbetçi savcılık da hemen hayvanların bedenlerini alıp fakülteye götürmeleri için belediyeye talimat vereceğini söyledi. Tabii o sırada bedenler nerede? Çoktan yok edildi mi? Tıbbi atığa mı atıldı? Bilmiyorduk, hâlâ bilmiyoruz. Aynı zamanda hemen gidip bölgeden kamera kayıtlarını almak için en yakın karakola da talimat vereceğini söyledi. Kamera kayıtlarını maalesef tam orayı gören bir kamera bulunamadı. Diğer kayıtlarda da bir şey bulunmadı.”
- Sokak hayvanlarıyla ilgili düzenleme Meclis’ten geçti, AKP’li milletvekilleri zafer pozu verdi
- Ankara-Altındağ’da öldürülen köpeklerin otopsi raporuna ne oldu?
“Kediler öldürüldükten sonra cesetlerinin binanın alt katına taşındığını düşünüyoruz”
Kedilerin binanın alt katında öldürüldüğünü düşünmediklerini belirten Eskin, cesetlerin oraya taşındığını düşündüklerini söyledi. Eskin, “Normalde öyle bir yerde kurtlanır, çok daha kötü kokar ve olay yerinde kan yoktu. Yani taşınmış gibiydi. Polis de gelip sonra olay yerinde inceleme yaptı, bu şekilde” diye konuştu.
Nekropsi raporu bekleniyor
Kedilerin bedenlerinin Etlik Veteriner Araştırma Enstitüsü’ne götürüldüğünü söyleyen Mahir Kaya, “Mahalleli, mahallesinde kedi katili olmasından dolayı çok rahatsız” dedi.
Kaya, meselenin 17 Eylül’de yaşanmış olabileceği iddia edildiğine de değinerek, “Henüz bunu teyit eden bir şey yok. Raporu bekliyoruz ve süre çok kritik çünkü kaç gün olduğunu öğrenebilirsek, o kadar gün geçmişe giderek kamera kayıtlarını alabiliriz” diye konuştu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Kaya: “Bina kapısını gören kamera var”
Olayın yaşandığı binanın kapısını gören kameraların olduğunu vurgulayan Kaya, “Emniyet bir haftalık kamera kaydını alsa ortaya çıkabilirdi. Çünkü bina kapısını gören kamera var” dedi.
Yavru kediler için mum yaktılar
Olayın ardından huzursuz olan ve endişelenen mahalle sakinleri kedilerin bulunduğu binanın önünde basın açıklaması için toplandı.
“Eğer adil bir düzende yaşıyor olsaydık…”
Bu zamana kadar öldürülen sokak hayvanlarından teker teker özür dilenerek başlanan açıklamada şöyle denildi:
“Adil bir düzende yaşıyor olsaydık, öldürülen yavru kediler için adalet mekanizmaları işliyor olurdu. Mesela, olay yeri korumaya alınırdı. Suçluyu bulmak üzere kanıt toplanır, parmak izi aranır, karşılaştırma yapılırdı. Apartman sakinlerinin ifadesine başvurulurdu. Kolları kesilen bir kedinin çıkaracağı sesi tahmin bile edemezsiniz; dünyayı yıkar o ses! Bu sesin duyulup duyulmadığı soruşturulurdu. Yani sorular sorulurdu. Suçluyu bulmak için canhıraş çalışılırdı. ‘Zaten boğazları kesilmiş, ölüm nedeni belli’ denilerek geçiştirilmezlerdi.”
Mahalleliler ve hayvan hakları savunucuları, açıklamanın ardından yavru kediler için şarkı söyledi ve mumlar yaktı.
Sokağındaki kedileri besleyen Demet Aybek, yavru kedileri işkenceyle öldürenleri bulacaklarını vurguladı.
“Mahallemizde bir katil var”
Aybek, 2 Ağustos 2024’te Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla yürürlüğe giren sokak hayvanlarının öldürülmesini öngören kanuna ilişkin şöyle konuştu:
“Biz bu yasanın kalkmasını istiyoruz. Bu yasa çıktığından beri kendini insan sayanlar, hayvanların yaşama hakkını elinden almaya çalışıyor. Nasıl insanların yaşama hakkı varsa, onların daha çok hakları var. Lütfen herkes hayvanlarımızdan uzak dursun; sevmeyebilir, istemeyebilir ama lütfen kimse zarar vermesin. Soruşturma ile ilgili şu anda bir gelişme yok. Savcılık ‘En kısa zamanda biz sonuçlandırma yapacağız’ dedi. Ben ayrıca bir dilekçe verdim çünkü sokakta benim oynayan çocuklarım var, komşularımın çocukları var. Hayvanlara bunu yapan yarın öbür gün bizim çocuklarımıza da yapabilir. Mahallemizde bir katil var.”
“Çocukların da can güvenliğinin olmadığını düşünüyorum.”
Leyla Köselioğlu, yaşadığı sokağın en çok hayvan beslenen sokak olduğunu söyledi. Köselioğlu, “Ben şu anda çok korkunç hissediyorum kendimi. Çünkü sadece hayvanların değil, burada çocukların da can güvenliğinin artık olmadığını düşünüyorum” dedi.
Köselioğlu, sokakta oyun oynayan çocukların yavru kedilerin katili bulunmadığı sürece güvende olmayacağını söyledi.
Mahalleli tedirgin
Bayraktar Mahallesi muhtarı Barış Cömert de mahallede ilk defa böyle bir olayın yaşandığına dikkat çekti. Cömert, “Çevrede ve komşularımızda ciddi bir tedirginliğe neden oldu. Çünkü bu canlara yapılan bu caniliğin çocuklara da kast edebileceğini düşünerek endişelenmeye başladılar” dedi.
Olayın sorumlularının bir an önce yakalanması gerektiğini söyleyen Cömert, “Canilerin gereken cezayı görmesi için de emniyet kuvvetlerimizden gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyorum” diye konuştu.