Devlet Bahçeli’den Abdullah Öcalan’a çağrı… Bahçeli, Öcalan’a, “Buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin” diye çağrı yaptı. Bahçeli’nin gündeminde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Anayasa’nın 3. maddesine yönelik açıklamaları da vardı.

Devlet Bahçeli’den Abdullah Öcalan’a çağrı
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konuştu. Bahçeli, DEM Partililer ile el sıkışması tartışmalarına değindi. DEM Partililere seslenen Bahçeli, “Aklına başına alması uzattığım eli sabote etmek amacıyla tahrik ortamını kamçılamaktan uzak durması herkesin hayrınadır” dedi.
“Uzattığım el samimi ve iyi niyetli”
Bahçeli, “birleşme çağrısı” yaparak şunları söyledi:
“Uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir, Türkiye’de birleşelim tebliğidir. Elimi vatan ve devlet için uzattığımı herkesin bilmesinde yarar olacaktır. Dolayısıyla elimizi bir süreç için değil, kardeşlik için uzatırız. Hakkari de bizim Edirne de bizim, İzmir de bizim Şırnak da bizim. Gün birleşme, dayanışma günüdür. Bizim gönlümüzde herkese yer vardır.”
“Türk-Kürt kardeştir” diyen Bahçeli, DEM Parti’nin iradeyi İmralı’ya bırakmaması gerektiğini vurguladı, “Türk-Kürt kardeştir, araya giren kim varsa kamburdur, kanser hücresidir, kahrolmaya mahkumdur. DEM Parti’nin iradesini İmralı’ya rehin bırakması siyasetin doğasıyla ve ahlakıyla bağdaşmayan, hür ve bağımsız siyasetçi yapısıyla uyuşmayan ilkelliktir” dedi.
Abdullah Öcalan’a çağrı
Bahçeli PKK lideri Abdullah Öcalan’a da seslendi:
“Türkiye’ye getirilirken, ‘her türlü hizmete hazırım’ diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin. Hodri meydan, kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler.”
Bahçeli, PKK’nin önünde üç seçenek olduğunu söyledi, “Bir, terör eylemlerine koşulsuz olarak derhal son vermek. İki, silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmak. Üç, Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmek olacaktır” dedi.
“Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse beklemesin”
Ayrıca yeni bir çözüm süreci iddialarına ilişkin de konuşan Bahçeli, devletin terör ile masaya oturmasını hiç kimsenin beklememesi gerektiğini vurguladı:
“Bir daha topraklarımızda müstevli çizmesi görmeye tahammül etmiyoruz, etmeyeceğiz. Birlik duygusunun çürümesine karşı duruyoruz, duracağız. Terörle siyaset arasında bağ yoktur. Devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından bile geçirmesin. Kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler. Terörün her türlüsünü reddetmenin, defetmenin ve imha etmenin sonsuz kararlığındayız. 1984’den bu yana devam eden PKK terörünün nasıl bir yıkıma, nasıl bir sosyal ve ekonomik maliyete yol açtığını en iyi bilenlerdeniz. Terörle huzur arasında güvenli bir durak yoktur. Terörle siyaset arasında bağ ve bağlantı yoktur. Terör demokrasinin celladı, özgürlüğün katili, insan haklarının infazcısı, insanlığın can düşmanıdır. Hem siyaset hem terör aynı kalıba giremez, aynı bedene sığamaz, aynı ağıza sığınamaz. Ya siyaset ya terör, ya siyaset ya silah; arası, ortası, şurası, burası yoktur. Ve de bölücü terörün kökü kazınmalı, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nda bin yıllık kardeşlik pekişmelidir.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Öte yandan Bahçeli, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un, Anayasa’nın 3. maddesine yönelik açıklamalarını sert sözlerle eleştirdi. Anayasa’nın ilk dört maddesinin her türlü tartışma dışı olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
“Anayasa’nın ilk dört maddesi her türlü tartışmanın dışındadır. İlk dört madde Türkiye Cumhuriyeti’nin varlık ve birlik simgesidir. Anayasa’da imtiyazlı bir zümre yoktur. İlk dört maddede açılacak bir gediğin duracağı yer de yoktur. Devletin milleti Türk milletidir. Buna izin veremeyiz, mevki ne olursa olsun hiç kimseye eyvallah edemeyiz. Dolayısıyla Anayasa’nın ilk dört maddesi ile meselesi olanların Türkiye Cumhuriyeti ile meselesi vardır.”