Türkiye’de kumarhaneler ne zaman yasaklandı?

Son dönemde Türkiye’de yasadışı bahis gündemde. Yasadışı bahsi öven, teşvik eden kişilere yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, Mehmet Ali Erbil ve Serdar Ortaç’a ev hapsi verilirken 12 şüpheli tutuklandı. Peki Türkiye’de kumarhaneler ne zaman kapatıldı? Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel, bu sürecin şekillenmesinde ne gibi roller üstlendi? Medyascope, dünün kumarhanelerinin bugünün şans oyunlarına nasıl dönüştüğünü derledi.

Türkiye'de kumar ne zaman yasaklandı?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medya üzerinden yasadışı bahsi öven, teşvik eden kişilere yönelik “Yasadışı bahse teşvik” suçundan soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, Mehmet Ali Erbil, Serdar Ortaç‘a ev hapsi verilirken 12 şüpheli tutuklandı.

Bu olayın ardından Türkiye’de kumarın ne zaman yasaklandığı gündeme geldi. Medyascope, 90’lı yıllardan bugünen gelinen süreci derledi.

Türkiye’de kumar: Özal’lı yıllar

Türkiye’de kumarhanelerin kapatılma süreci, 1990’lı yıllarda hem siyasi hem de toplumsal düzeyde önemli bir dönüşümün parçasıydı. Bu süreç, ülkenin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapılarındaki değişimlere paralel olarak gelişti. Özellikle Turgut Özal, Necmettin Erbakan ve Süleyman Demirel gibi dönemin önde gelen siyasi liderler bu sürecin şekillenmesinde etkili oldu.

Türkiye 1980’lerin başında ekonomik krizle boğuşuyordu. Kıbrıs ambargosu ve OPEC petrol krizi Türkiye’yi tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birine sürükledi. Döviz kıtlığı yaşandı, yağ ve tüp kuyruğu dönemi başladı. Turgut Özal, önce başbakanlık müsteşarı, sonra da başbakan oldu. Özal’ın öncelikli hedefi ihracatı arttırmak ve bol bol sıcak para çekmekti.

Bu amaçla, turizm sektörünü canlandırmak için kumarhanelerin açılmasına izin verdi. Özal’ın planı, Akdeniz kıyılarına beş yıldızlı oteller yaparak “deniz, kum, güneş ve kumar” konseptini geliştirmekti. “Türkiye’yi bir Monte Carlo’ya dönüştürmek” de denebilir. Bu projede hedef kitle, İsrail ve Arap ülkelerinden gelecek turistlerdi. Başlangıçta sadece turistlere hizmet vermesi planlanan kumarhaneler, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararıyla Türk vatandaşlarına da açıldı.

Türkiye’de kumar: Özal’lı yıllar

AYM’nin kararın ardından Türkiye’nin dört bir yanında yasal kumarhaneler açılmaya başladı. Türk vatandaşlarının da kumara ilgisi zamanla yaygınlaştı ve kumar sektörünün yerli halk üzerindeki etkisi tartışma konusu oldu.

Kumar bağımlılığı ve ailelerin ekonomik olarak zarar görmesi gibi sorunlar, toplumda huzursuzluk yarattı. Bu eleştiriler, 1990’ların sonunda kumarhanelerin tamamen yasaklanması sürecini hızlandırdı.

Turgut Özal, Casino Ankara'da
Turgut Özal, Casino Ankara’da

Ardından Turgut Özal bir açıklama yaparak, kumarın artmasının ülkenin zenginleştiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Özal, “Parası olmayan kumar oynayamaz” dedi.

1980’lerin sonlarında ve 1990’ların başında, Türkiye’deki kumarhaneler hızla büyüyerek büyük bir sektöre dönüştü. Ancak bu dönemde mafyanın kumar sektörü üzerindeki etkisi arttı. Kara para aklama gibi yasadışı faaliyetler ciddi bir sorun haline geldi.

Bir grup, kumarhanelerin yıkıcı etkisinden bahsedip kapanmalarını isterken, diğer grup ise bu yerlerin vergi gelirlerine katkı sağladığını savundu.

1996: Ömer Lütfi Topal bir suikasta uğraması

1996’da Türkiye’nin en büyük kumarhane zincirinin sahibi, Ömer Lütfi Topal bir suikasta uğradı. Denilebilir ki bu olay, kumarhanelerin sonunu getirdi. Suikastın ardından, kumarhanelerin kara para, mafya ve eroin ticaretiyle bağlantılı olduğu iddiaları gündeme geldi. Bu olaydan sadece 14 gün sonra hükümet kumarhanelerin faaliyetlerini durdurdu.

15 Ağustos 1996: Yasanın onaylanması

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 15 Ağustos 1996’da kumarhaneleri yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı. O tarihte Türkiye’de tüm kumarhaneler kapandı. Ancak bugün Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü denetiminde çeşitli şans ve spor bahisleri üzerine oyunlar oynatılmaya devam ediliyor.

Demirel’in onayladığı yasa, Türkiye’de kumarhanelerin altı ay içinde kapatılmasını öngörüyordu. Bu karar, özellikle toplumun muhafazakâr kesimlerinin baskısı ve kumarhanelerle ilgili artan suç oranlarına yönelik eleştiriler doğrultusunda alındı. O dönemdeki hükümet, Refahyol hükümetiydi. Yasa, aynı zamanda Refah Partisi liderliğindeki Necmettin Erbakan hükümetinin politikalarıyla da uyum içindeydi.

Erbakan, kumarhanelerin kapatılmasını toplum ahlakını koruma açısından önemli bir adım olarak görüyordu. Hükümet, kumarın sosyal sorunlara yol açtığını ve gelir adaletsizliğini artırdığını savunarak bu kararın arkasında durdu. Yasayla birlikte kumarhanelerin işletme ruhsatları iptal edildi. Türk vatandaşlarının kumar oynama erişimi sona erdirildi. Yasa, özellikle uluslararası kumar sektörü ve bu sektörde çalışan kişiler üzerinde önemli etki yarattı.

Erbakan: “Kumardan gelen haram parayı ben milletime hizmet olarak sunamam”

Bu süreçte, kumarhane sektöründe faaliyet gösteren bazı tanınmış isimler, suikastlar ve faili meçhul cinayetlerle gündeme geldi. Özellikle Ömer Lütfü Topal’ın öldürülmesi, kumar sektörüyle ilgili tartışmaları yoğunlaştırdı ve yasanın uygulanmasını hızlandıran bir dönüm noktası oldu​.

Bu suikast, Refah Partisi’nin kumarhaneleri kapatma yönündeki politikalarını güçlendirdi. Refah Partisi’nin lideri Erbakan, “Kumardan gelen haram parayı ben milletime hizmet olarak sunamam” diyerek bu kararı savundu. (Başdanışmanı Prof. Dr. Osman Altuğ anlatıyor.)

Erbakan – Demirel: Farklı ideolojiler ortak kararda buluştu

Erbakan, İslamcı bir politik lider olarak dini ve ahlaki gerekçelerle bu kararı destekledi. Demirel Erbakan’a göre daha laik biriydi. Bu yasayı toplumsal huzuru ve güvenliği sağlama gerekçesiyle onayladı.

Bu süreçte turizm gelirlerinde düşüşler yaşandı. Erbakan ve destekçileri, kararın ekonomik sonuçlarından ziyade ahlaki gerekçelerini vurguladı. Kararın ardından birçok kumarhane, Bulgaristan ve Kıbrıs gibi ülkelere taşındı.

“Ağlaya ağlaya kumara veda ettiler”

Erbakan liderliğindeki hükümet, bu gerekçeleri de öne sürerek 1997’de kumarhanelerin kapatılmasına yönelik yasal düzenlemeyi tamamladı. Son kumarhane 11 Şubat 1998’de mühürlenerek faaliyetlerini sonlandırdı.

O dönemdeki gazete manşetleri, “Tek kollu canavar bu gece duruyor”, “Ağlaya ağlaya kumara veda ettiler” idi. Haberlerin ilk paragrafında da “Son dakikaya kadar açık kalan kumarhanelerde, saatler tam 24.00’ü gösterdiğinde hüzünlü anlar yaşandı” cümleleri yer aldı.

Dünün kumarhanesi bugünün şans oyunları

Günümüzde kumarhanelerin yerini şans oyunları aldı. Bugün şans oyunları, Türkiye’de büyük ölçüde dijital platformlarda yasadışı faaliyetlerin yaygınlaşmasıyla şekilleniyor. 2004’te Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nın öncülüğünde İddaa markası hayata geçirildi. Bu, Türkiye’deki spor bahislerinin yasal bir zemine oturmasını sağladı. İlk başta bayiler aracılığıyla gerçekleştirilen bahisler, zamanla dijital platformlara taşındı ve online bahis sektörü hızla büyüdü.

Aynı yıl, Bilyoner.com Türkiye’nin ilk çevrimiçi bahis sitesi olarak faaliyete başladı. Ardından Nesine, Oley, Misli ve Tuttur gibi bahis siteleri de piyasada yerini aldı.

2007: Çevrimiçi kumar yasaklandı

Türkiye’de çevrimiçi kumar oynamayı yasaklayan yasa 2007’de kabul edildi. 5402 sayılı yasa, internet üzerinden kumar oynanmasını yasaklayan ve bunun yanı sıra, yasadışı bahis sitelerine erişimin engellenmesini sağlayan hükümler içeriyordu. Bu yasa ile internet üzerinden oynanan kumar oyunları, yasal olmayan bir faaliyet olarak kabul edildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.