Yenidoğan Çetesi davası sekizinci oturum sona erdi: “Ailesinin ameliyat parası olmadığı için Serdarov bebek uzun süre hastanede yattı” – canlı oku

İstanbul’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağladıkları ve kusurlu davranışları nedeniyle ölümlerine neden oldukları iddiasıyla 22’si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Davanın sekizinci oturum bugün saat 10:00’da başladı. Tutuksuz yargılanan ve aralarında hastane sahibinin de olduğu 5 sanık daha mahkemede savunma yaptı.

Yenidoğan Çetesi davasında ilk duruşmanın 8. celsesi sona erdi. 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada bugün 5 kişi daha savunma yaptı. Böylece şimdiye kadar 22’si tutuklu 34 kişi ifade verdi. Duruşmaya yarın saat 09:30’da devam edilecek.

Dün Çorlu Reyap Hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hemşire sanık Ecem Koç hakim karşısına çıkarak, savunma yaptı. Koç’un ardından çocuk doktoru Mehmet Salih Kara, Avcılar Hospital’de yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Serenay Şenkalaycı, Avcılar Hospital başhekimi Fetin Rüştü Yıldız, Bağcılar Medilife Hastanesi başhekimi Cafer Akdur, Bağcılar Medilife yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Tuğba Baş Özkaynak ve Medilife Hastanesi sekreteri Sümeyye Özdemir savunma yaptı.

Medyascope muhabiri Gülseven Özkan, Yenidoğan Çetesi davasının sekizinci gününde duruşmayı Bakırköy Adliyesi’nde izliyor. Medyascope editörleri Cenk ve Berna sizlere gelişmeleri canlı blog üzerinden anbean aktardı.

19:25 – Yenidoğan Çetesi davasında ilk duruşmanın 8. celsesi sona erdi. 22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı davada bugün 5 kişi daha savunma yaptı. Böylece şimdiye kadar 22’si tutuklu 34 kişi ifade verdi. Duruşmaya yarın saat 09:30’da devam edilecek.


19:10 – Avukat: Çarşaflar üzerinde neler değiştirildi?

Gözde Kul Yadigar: Çarşafların baştan yazdıklarını da gördüm.

Avukat: Kimler tarafından mobbing uyguladı?

Gözde Kul Yadigar: Emine Hanım idi. Onun söylediklerini yapmazsak göndermeye çalışıyordu.

Avukat: Epikriz raporları değiştirilebilir mi? Sistemden bana epikriz bastırdılar, çarşafları alıp yeniden yazdılar.  Sistemde yazılan bir epikriz var, çarşafla uyum olmayanlarla değiştiriyorlar.

Sanık avukatı: Müvekkilim hesap hareketlerinde sadece 2 bin TL tutar sözkonusu, kendisi açıkladı nedenini, hiçbir menfaati sözkonusu değil. Dosyada müvekkilin epikriz yazdığına dair bir delil yok. Curusorf ilaçlarının satılması ile ilgili emniyetin takibi sözkonusu. Müvekkile dair en ufak bir şüphe sözkonusu değil, hesaplarına geçen para da sözkonusu değil.  Emniyetin takibinde bu işi gerçekleşen 2 kişi belli. Müvekkilim çalıştığı iş yerinde usülsüzlere şahit olsa da bir parçası olmamıştır, menfaat elde etmemiştir.


19:00 – Başkan’ın sorularına yönelik sanık Gözde Kul Yadigar şu bilgileri verdi: 

SGK denetime başladı ve hastaneden dosya istedi. Hakan Doğukan Taşçı da bir gün bize “Kızlar böyle böyle bir durum var. Hastane yöntemiyle konuştum. Şunları yapacaksınız” dedi. Bu durum bir iki ay devam etti. Aşağı katta bir oda ayarlanmış. Odada evrakların yapılacağı söylendi. Daha sonra evrakların yetişmediği, bir ekip kurulacağı söylendi. Kurulan ekip, epikriz raporlarını, hasta basamaklarını yazıyordu. Bir excel tablosu oluşturuldu. Şablona bebeklerle ilgili bilgileri onların bana ilettiği şekilde giriyordum.”

Sonra normal şeyler olmadığını düşündüğüm için delil toplamak istedim. Birkaç kez ne yaptıklarına bakmak için odaya indim; baktım epikriz yazıyorlar. “SGK’yı dolandırıyorlar mı?” diye düşündüm. Çünkü yerlerde hep yırtık çarşaf listeler vardı. Hasan Doğukan ve Hasan Basri epikriz raporlarını yazıyordu. Cansu Akyıldırım’a bebekler ve çarşaf listeleri yazıp detaylı mail atıyordum. Ben şablonları hazırlıyordum, epikrizleri Hasan Basri hazırlıyordu. Dosyada kan gazları koparılıp yeni kan gazları basılıyordu.


18:43 – Başkan: Heyet üyesi Dosyaları değiştirilmesinde Emine Avcı’nın bilgisi var mıydı?  

Gözde Kul Yadigar: Emine Hanım zaten kontrol ediyordu, değiştirililmesinde bilgisi var, “kaç tane bitirdiniz, kaç tane kaldı?” diye soruyordu.


18:36 – Sanık Gözde Kul Yadigar, başkanın sorularını yanıtlıyor: 

Gözde Kul Yadigar: Gelen bütün yabancı bebeklerden ücret alınıyordu, sadece 112 ile gelenlerden alınmıyordu.


18:29 – Gözde Kul Yadigar: Şeyhmus Kılıç’ın epikriz yazdığını görmedim. Kaşesi de ortadaydı. Yalan söylemeyi beceremedi. Epikrizleri Cansu dan sonra Hasan Basri yazıyordu. Basamakları yazıyor, basamakları atıyorum, sonraki gün geliyorum değişmiş, o şablona göre gönderiyorum, epikrizi yazıyorsunuz basmak uymuyor, basamak yazıyorsunuz epikriz uymuyor.

Başkan: Epikrizler gerçek mi?

Gözde Kul Yadigar: Bilmiyorum, bu konuda eğitimin yok.

Başkan: “Aşağıda yerlerde evrak gördüm” dedin. Eski epikrizler mi?

Gözde Kul Yadigar: Eskini atıyorlardı, epikrizleri istediler getirdim, çarşaflarda eksikleri tamamlıyorlar eskileri ile yenileri değiştiriyorlar.


18:26 – Gözde Kul Yadigar: Aşağıda bir oda ayarlanmış, sürenin az kaldığı ekip kurulduğu söylendi, çarşafların değiştirilmesi ..Bunun normal durum olmadığını söylüyordum aileme, ekip kurulmuş, eski çarşafları yırtılıp yerlere atılmış. Ekipte dışarıdan tanımadığım kişiler vardı Emine Avcı kontrole geliyordu, “Doğukan ne yaptınız?” diye soruyordu. Sümeyye hanım vardı, Fırat Sarı’nık sekreteri olan.


18:21 – Gözde Kul Yadigar: Lise mezunuydum, kendimi güvence altına almam gerektiği için en yakın hastaneye başvurdum, asistan olarak başladım, mobbing sonucu yerim değişti, çocuk bölüme geçtim. “Yerin değişecek” denildi, daha sonra kadın doğuma verildim. Ben yapacağımı söyledim kabul etmedim, dahiliyeye geçtim, birkaç ay çalıştım, dayım vefat ettiği için izne ayrıldım. Rahatsızlandım ve 10 gün rapor aldım. Rapor aldığım için tehdit edildim, güvenlikle dışarı çıkarmaya çalıştılar. Yenidoğana çekmeye çalışıyordu. (Emine Avcı) Hastene içine savaş veriyordum, bari doktorla muhatap olayım dedim ve oraya geçtim. Cansu hanım o süreci öğrenmemde yardımcı oldu, görevlerle ilgili bilgiler verdi. Bu süreçte son 1’5 yıl yenidoğandaydım. 

Gözde Kul Yadigar: Yenidoğan işletme, bunu biliyordum. Bir Whatsapp grubu olduğunu öğrendim. Hiçbir hemşire ilaç istemeyi bilmiyordu, benim isteyeceğim söyledi, ben hastalardan bilgi olmak için dahil oldum.

Gözde Kul Yadigar: Gruba “Haftalık hasta gelecek” bilgisi geliyordu. Epikrizi kesinlikle Şeyhmus Çelik yazmıyordu. Doktor yazması gerekiyor ama hastane yönetimi izin veriyorsa, diyordum.

Gözde Kul Yadigar: Cansu Hanım basamaklara göre epkrizleri yazıyordu.

Başkan: Maaşınızı nerden alıyordunuz?

Gözde Kul Yadigar: Birinci Hastanesi’nden alıyordum.


17:35 – Sanık Gözde Kul Yadigar hakim karşısında. Kul Yadigar, Birinci Hastanesi’nde sekreter. Hakkında, “Sekreter olarak çalıştığı hastanede hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyerek SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği” belirtiliyor.


17:08 – Duruşmaya ara verildi.


17:01 Sanık avukatı: Kaya bebeğin eks olmasına dair açıklama yapayım. Kaya bebek müvekkilimin onayı ve bilgisi olmadan hastaneye yatırılıyor. Müvekkilim yerine üç doktorun gelip hastaya baktıkları belirtilmiştir. Müvekkilim aransaydı hastaneye giderdi. Müvekkilim işe gitmediği için kaşesini hastaneden almamıştır. Kaya bebeğin belgesinde Dr. Keykubad’ın e – imzası vardır. Müvekkilimin bebekle ilgili sorumluluğu yoktur. İl Sağlık Müdürlüğü denetim raporu tıbbı ve hukuki olarak kabul edilmesi mümkün değil. Müvekkilim epikriz olsun diğer belgeler olsun hiçbir belgede evrakta sahtecilik yapmamıştır. Hangi belgede nasıl bir sahtecilik delilerle ispatlanmadan suçlama yapılmıştır. Müvekkilim ne kendisi ne başkası ne de bir kurum için hiçbir belge düzenlememiştir. Genel olarak üzerine atılı suçları gösteren somut yasal delil yoktur. Adli kontrol kararın kaldırılmasını ve beraatını talep ediyorum.


16:45 – Mahkeme heyeti Serdarov bebeğin ölümündeki ihmali sordu.

Şeyhmus Çelik: Serdarov bebek kalp hastasıydı, para olmadığı için ameliyat olamadı, ailenin ameliyat ücretini ödeyecek durumu yoktu, fakirdi. Hastanın Türkmenistanlı olması nedeniyle 112 tarafından aranan kamu hastaneleri dahil ameliyat karşılığında ücret talep etti. En uygun ücreti isteyenlere yönelik özel hastanelerdi. Zaten bebek ameliyat olmadığı için uzun süre hastanede yattı. Devamlı damardan ilaç kullanması gerekiyordu. İlaçları vermeyen sorumlu hemşireydi. Şimdi soruyorum: Bu ilacı kim kesti, neden kesti?

Heyet üyesi: Bunun bir usulü yok mudur? Böyle çocuk ölüme terk edilmiş gibi oluyor.

Şeyhmus Çelik: Ona hastane yönetimi karar vermesi gerekirdi. Ameliyat ücretinin yarısını ben vereyim yarısını da siz demeyi bile düşündüm.


16:36 – Başkan, tape okudu, kaşe ile ilgili Opara bebeği sordu.

Şeyhmus Çelik: Kaşem orada, e -imzam orada, kimse beni aramadı, telefonum 7/24 açık, bu bebek 6 aylık bebek.

Başkan: Gece gidiyor musunuz?

Şeyhmus Çelik: Yok.

Başkan: Acil müdahale gerektiğinde kim yapıyordu?

Şeyhmus Çelik: Hiç bilgim yok.

Başkan: Acil durum olduğunda hemşireler mi müdahale ediyordu?

Şeyhmus Çelik: Bilmiyorum.

Başkan: Yönetime söylemediniz mi?

Şeyhmus Çelik: Hastane sahibi doktor, doktor bilmez mi? Gece çocuk uzmanı olması gerekiyor.

Başkan: Epikriz yazıyor muydun?

Şeyhmus Çelik: Ben epikriz yazmazdım, vizite yapardık, notları aldırırdım, sisteme yüklenirdi, imzalardım.

Başkan: İmzayı siz mi inceliyordunuz?

Şeyhmus Çelik: Evet ben inceliyordum.


16:32 Başkan: Kaşenizin kullanıldığını hiç duymadınız mı?

Şeyhmus Çelik: Duymadım. Zaten kendisi lise mezunu, hastanede iki, üç soru sorsalar üçüncü soruya cevap veremez. Ona “Kendini doktor olarak tanıt” demedim. Kendi kendisini tanıtmış, zaten sorumsuz biri.

Başkan: Maaşınızı nerden alırdınız?

Şeyhmus Çelik: Şirketten (Medisense) almadım, hastaneden aldım.

Başkan: Para transferleri için ne diyorsun? Fırat Sarı’dan para gelmiş.

Şeyhmus Çelik: Borç olarak aldım , bir iki kez daha fazla değildi, geri verdim.


16:31 –Medyascope muhabiri Gülseven Özkan Bakırköy Adliyesi’nden son gelişmeleri aktarıyor.

https://twitter.com/medyascope/status/1861764782883315731

15:13Şeyhmus Çelik: Bebek Serdarova, Birinci Hastanesi’nde çocuk kardiyolojisi olmadığını halde bu hastayı Gıyasettin Mert Özdemir getirip bırakmış. Bebek Türkmenistanlı, ücretli bir hasta. Hasan Basri Gök bu aileden para almış. Ameliyat olması lazım. Ailede para yok, fakir, para almış, onlarda vicdan böyle. Sağlık Müdürlüğü’nden, Birinci Hastanesi’ne denetime geldiler. Yetkiliye de anlattım. Türkmenistanlı parası yok, ilaç vermeze ölecek, ameliyat olması lazım, ortada kimse almıyor. “Tamam, yardımcı olacağım, Sağlık Müdürlüğü’ne iletirim” dediler. Oradan da geri dönüş olmadı, kimse almıyor, aile nereyle görüşecek, ilaç kullanması lazım bir de damardan. Bebek Kaya ile ilgili ne gidiş ne takibi ne eks durumunu bilmiyorum.


14:48Şeyhmus Çelik: Fırat Sarı tarafından göreve getirilen Hakan Doğukan Taşçı, işe düzenli gelmemiş ve görevini ihmal etmiştir. Kendisini aradığımda, “İşim var, başka hemşire ile vizit yap” cevabını veriyor. Hiçbir hastanın ailesinden, ne kendim ne de çalıştığım hastaneler için çıkarım olmamıştır. Fırat Sarı’yı Esenyurt Devlet Hastanesi’nden tanıyorum. Fırat Sarı bana düzenli ödeme yapmamıştır. Maaşımı hastaneden aldım.


14:32 – Başkan: Savunma yapacak mısın?

Şeyhmus Çelik: Çocuk hastalıkları uzmanıyım, 38 yıllık hekimim. Bu olayı ortaya çıkartan emniyet mensuplarına, savcılara teşekkür ederim. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Bazı kişilerin hakkımda yaptığı suçlamaya yanıt vermek istiyorum. Hayatımda hiçbir örgüt kurmadım, hiçbir örgüte üye olmadım. Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmiyorum. Ben gerekçeye aykırı hiçbir belge düzenlemedim. Ben çalıştığım hiçbir hastanede gerçeğe aykırı belge düzenlemedim.


14:26 – Ara sona erdi. Sanık Şeyhmus Çelik hakim karşında. Çelik, Birinci Hastanesi’nde doktor. Hakkında, “Şüphelinin doktor olarak çalıştığı hastanede 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyerek SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği” belirtiliyor.


13:21 – Duruşmaya ara verildi.


13:20 Sanık avukatı: Sağlık kurulu raporunda müvekkile kusur atfedilmiyor. Sadece tapelerde geçen insanların sanık kürsüsünde görülmesi istenmiş. Harekete başlatan şahıs sanık kürsüsünde değil. (bebek ölümü konusu). Müvekkil gece nöbetlerinde Fırat Sarı ve Şeyhmuz Çelik’i görmediğini söyledi. Ölü bir bebeği kimse sağ gibi kabul etmez. Bu bebeğin gündüz dağılımı yapıldı. Asgari ücret dışında ücret almamış. Müvekkilim bebeklerin temizlik ve beslenmesi görevi olduğu ve bebek için her şeyi yaptığını savunmaktayım.


13:15 – Opara bebeğin ölümünden sorumlu tutulan hemşire Ayşe Gizem Büyükköleş, o an yaşananları anlattı:

“Bebeği devraldığımızda sağlıklıydı. ‘Altı aylık bebek, neden kuvöze alıyoruz, uygun değil’ dendiğinde Doğukan’ın ‘Günlüğüne 20 bin TL alacağız, işinize bakın’ dediği söylendi. Bebeğin kuvözde kalması için ilaç verilerek kollarının kısıtlandığını söylediler. Bebeğin durumu gece boyunca stabildi. Sabah saat 06:30 -07:00 civarında bebeğin bakımına girdiğimizde bebeğin sıkıntısı yoktu. Sonra birden kötüleşti. Sorumlumuz olan Doğukan Taşçı’yı aradık, kan şekeri almamızı söyledi. Biz bebeğin durumunun kötü olduğunu anlatarak kan gazı almaya çalıştık, ancak alamadık. Biz bebeği teslim ettiğimiz zaman yaşıyordu. Doktor Şeyhmuz Çelik’in panikle alana gelip ’20 bin lirayı aileye geri verin’ diyerek ortalığı yıktığını arkadaşlardan duydum.

Savcı: ‘Fırat Sarı hastaneye gelmiyordu’ dedin. İfaden de ‘Yenidoğan da Fırat sarı çalışmaktadır’ diyorsun?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Bebek görüleceğinde Fırat Sarı aranıyordu.


13:12 – Avukat denetimlerin yapılıp yapılmadığını soruyor.

Ayşe Gizem Büyükköleş: Denetimlerin olduğunu biliyorum ama hiçbir denetime katılmadım.

Savcı: Size bu malzemeleri sağlayan kimdi?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Bilmiyorum.

Avukat: Doğukan ayrıldıktan sonra eks sayıları arttı mı?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Bilmiyorum.


13:09Üye: Opara bebek hastaneye nasıl getirildi, kabulünü kim yaptı?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Akşam nöbetim başlıyordu, bilmiyorum.

Üye: Bebekle ilgilenmeye başladığında bebek için Fırat Sarı geldi mi?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Hayır.


13:02Savcı: Bazı hemşirelerin aldıkları parayı dağıttıkları ifadeleri var? Sen aldın mı?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Ben hiçbir şekilde hiçbir ücret almadım.


12:56 – Başkan epikriz yazılması içerikli tapeleri okudu.

Ayşe Gizem Büyükköleş: Hiçbir zaman epikriz yazmadım, hemşireler yazmak istemiyordu. Bu konuşmalar oldu ama epikriz için olmadı. Dosyalar içindeki eksikler içindi.


12:54 – Sanık başkanın sorularını yanıtlıyor:

Ayşe Gizem Büyükköleş: Duyduğum kadarıyla Şeyhmuz Çelik’in kaşesi kullanılıyordu.


12:47 – Başkan , “Salak” denilerek çocuğun ölümünün görülmemesi içerikli tapeyi okudu.

Ayşe Gizem Büyükköleş: Böyle bir şeyin mümkün değil. Eğer bebek eks olmuş olsaydı sağlıklı hasta paylaşımı yapılır gibi dağıtımı yapılmazdı.


12:34 – Başkan sorduğu sorulara çoğu kez “bilmiyorum” yanıt alması sonucu tepki gösterdi:

Başkan: Hemşireye soruyorum “Bilmiyorum”, diyor, kime sorsak hiçbir şeyden haberim yok diyor. Doktor da dünyadan bir haber gibi cevap veriyor, “başhekime sorun” diyor. Bu şekilde nasıl hastane yürütülüyordu?


12:30Başkan: Bebekte sorun yaşandığında kimi arıyordun?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Ben kendi vardiyamdaki şiftime söylüyordum, o Doğukan’a söylüyordu, Doğukan da doktoru arıyordu.


12:25 – Başkan: Şeyhmuz Çelik geceleri geliyor muydu?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Hayır, gündüzleri de çok gelmiyordu. Hastalarla ilgili çok bilgi sahibi olduğunu düşünmüyorum.

Başkan: Gece olduğunda doktor oluyor muydu?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Hiç görmedim.

Başkan: Başka çocuk doktoru var mıydı?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Hayır.

Başkan: Sadece Şeyhmuz Çelik mi vardı?

Ayşe Gizem Büyükköleş: Evet.


12:13 – Sanık Ayşe Gizem Büyükköleş hakim karşısında. Büyükköleş, Birinci Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım hemşiresi. Hakkında, “Şüphelinin ihmali davranışlarda bulunup Opara bebeğin ölümüne neden olduğuna dair yeterli şüpheye ulaşıldığı, Opara bebeğin ölümüne sebep olarak ihmalli davranışla kasten öldürme suçunu işlediği” belirtiliyor.


12:10 – Sanığın dört avukatı vardı, Mahkeme Başkanı herkese eşit süre verilmesi nedeniyle hepsine söz hakkı vermedi. Avukat müvekkilin suçsuz olduğunu belirterek gerekçeleri saydı. Adli kontrolün şartının kaldırılmasını ve beraatını talep etti.


12:02 Savcı: Size bağlı hemşirelerin Medisense’den aldığı paralar var. Bilginiz var mı?

Ahmet Atilla Yılmaz: Hayır.

Savcı: Çalışanların “Fırat Hoca bebek getiriyor” dedi mi?

Ahmet Atilla Yılmaz: Hayır.

Avukat: Hastaneniz Sağlık Bakanlığı denetiminden geçti mi?

Ahmet Atilla Yılmaz: Defalarca.

Avukat: Usulsüzlük tespit edildi mi?

Ahmet Atilla Yılmaz: Hayır.


11:59 Savcı: Bizzat görevlendirdiğiniz biri var mı? (Yenidoğan servisi için)

Ahmet Atilla Yılmaz: Orada çalışan zaten bizim personelimiz, güvendiğiniz insanlar, bazen haberli bazen habersiz denetime gider takibi yaparız.


11:55Savcı: ‘Fırat Sarı’nın şirketiyle resmi bir anlaşma yok’ dediniz. Bu paranın çıkışını nasıl gösterdiniz?

Ahmet Atilla Yılmaz: Danışmanlık hizmetinin resmi formatının yazılı olup olmamasının bir önemi yok.

Savcı: Para çıkışını nasıl sağlıyorsunuz? Neden atıldığı belli değil, denetim de sormuyorlar mı?

Ahmet Atilla Yılmaz: Denetim daha çok vergi usulüyle ilgili. Bunun muhatabı başhekim değil.


11:51Avukat: Danışmanlık şirketinden bekletiniz ve kapsamı nedir?

Ahmet Atilla Yılmaz: Doluluğun sağlanması hariç hepsi. Yenidoğan uzmanlığı farklıdır, gece gündüz ulaşılması gerekir.


11:49Başkan: Söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Ahmet Atilla Yılmaz: Biz bu süreçte avukat bulmakta çok zorlandık. Bütün sanık avukatlarının hepsine çok teşekkür ederim. Ben 25 yıllık cerrahım hiçbir hastaya AIDS oldu diye elime iğne batıp bulaşır korkusuyla bakmamazlık yapmadım. O yüzden avukatlarımıza teşekkür ediyorum.

11:46 – Başkan, sanığa Opara bebeği sordu.

Ahmet Atilla Yılmaz: Bu bebek başka yerden sevkle gelmedi. Hekim ilk muayene yaptıktan sonra gece birde 112 üzerinden çocuk yoğun bakım sevki talep edildi. Çocuk yoğun bakım servisimiz olmadığı için sevk ettik ama takip ettik çocuğu, bırakmadık. 112’den yeterli sürede sevk yanıt alınmadığında, eşi dostu ararız, şöyle bir hasta var deriz, ancak sonunda 112’den sevk yapılabilir onayı alarak yaparız.


11:32Başkan: Hastaneye gelen sevkle ilgili bilgin var mı?

Ahmet Atilla Yılmaz: Dışarıdan sevk çok gelmez, yoğunluğumuz var, dışarıya da kolay kolay sevk etmeyiz.


11:07 – Ahmet Atilla Yılmaz hakim karşısında. Yılmaz, Beylikdüzü Medilife Hastanesinin başhekimi. Hakkında, “Şüphelinin başhekimi olduğu hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynama yaptığı ve ilaçları SGK’ya gerçeğe aykırı şekilde fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçu işlediği” iddia ediliyor.

Ahmet Atilla Yılmaz: 35 yıllık hekimim, kamuyu bilerek ya da isteyerek dolandırmak hayatın akışına aykırı. Hastanenin cirosunu arttırmak, başhekimin görevleri arasında olmamıştır. Suçlamaları kabul etmem mümkün değil. Emekli olduktan sonra SGK’dan emekli maaşı alan bir hekimim.

Başkan: Danışmanlık şirketi ile sözleşme içeriği ne? Maaş ücreti neydi?

Ahmet Atilla Yılmaz: Resmi bir anlaşmamızın olmadığını biliyorum. Maaşlar hastane tarafından veriliyor, mesai de hastane tarafından ödeniyor.


11:06 – Sanık avukatı, müvekkilin suçsuz olduğunu belirtti ve suçlamaları kabul etmedi.


10:49Başkan: Opara bebekle ilgili bilgin var mıydı?

Ceren Hatice Kırım: Sadece sevk esnasında kapıdan çıkarken gördüm.


10:46 – Başkan, Curusorf ilacı ile ilgili tapeyi okudu, Hasan Basri’nin kendisini araması ve “Düşüyor musun” içeriklerini sordu.

Ceren Hatice Kırım: Herhangi bir ilacı x birine veya kuruma vermeyeceğimi savcıya da söyledim. İlaç asla temin etmiyorum.

Başkan para dağıtımı ile ilgili sorular soruyor.

Ceren Hatice Kırım: Reyap Hastanesi’nde çalıştığım dönemde asistanı istifa etmişti, yeni asistan bulana kadar istedi, hemşireydim görev alanım içinde değildi, kendisinin istediği kişilere para göndermem söz konusu. Bende kalan para yok, çıkarım yok.


10:42 – Başkan sorular soruyor, sanık Ceren Hatice Kırım yanıt veriyor.

Ceren Hatice Kırım: Hastaneden maaş alıyordum. Bana Medisence’den gelen ekstra para söz konusuydu. Kaynağını sorgulamadım. Çalışıyordum ve mesai karşılığı alıyordum. Mesaim beşte bitiyordu, 10’da gidiyorum. Taksiye biniyorum. Medisence kıdem ücreti gibi veriyordu, tecrübeliydim.


10:25 – Başkan, Fırat Sarı ile yapılan tapeyi okudu.

Ceren Hatice Kırım: Konuşmada iğneleyici şekilde konuşuyorum. Orada kendisine bilgi verme sebebim alanda fazla hasta sayısı olmasıydı. 23 olması gerekirken 27 hasta vardı.

Başkan başka hastanede hastaların basamak durumu ile ilgili tapeyi okudu.

Ceren Hatice Kırım: Avcılar Hospital’da da çalışmadım, sadece duyduğum şeyi dile getirmişimdir. Burada basamaklandırmayı ben yapmam, duymuşumdur.


10:17Ceren Hatice Kırım: Yaklaşık 12 senedir yenidoğan hemşiresi olarak çalışmaktayım. Kollukta verdiğim ifadem geçerlidir.


10:14 – Beylikdüzü Medilife Hastanesinde hemşire olan Ceren Hatice Kırım hakim karşısında. Kırım hakkında, “Hemşiresi olduğu hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği” iddia ediliyor.


10:00 – Duruşmanın sekizinci celsesi başladı. Sanık ve avukatlar için yoklama alınıyor. İzleyicilerin ve davayı takip edenlerin sayısı çok az.


09:00 – Yenidoğan Çetesi davasının sekizinci gün başlıyor. Medyascope muhabiri Gülseven Özkan, Yenidoğan Çetesi davasının sekizinci gününde duruşmayı Bakırköy Adliyesi’nde izliyor.

Dün neler yaşandı?

Dün tutuksuz yargılanan sanıkların savunmaları alındı. Savunmalar yarın 09:30’da devam edecek. Bugün saat 10:00’da başlayan oturumda ilk olarak Çorlu Reyap Hastanesi yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hemşire sanık Ecem Koç hakim karşısına çıkarak, savunma yaptı. Koç’un ardından çocuk dokoru Mehmet Salih Kara, Avcılar Hospital’de, yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Serenay Şenkalaycı, Avcılar Hospital başhekimi Fetin Rüştü Yıldız, Bağcılar Medilife Hastanesi başhekimi Cafer Akdur, Bağcılar Medilife yenidoğan yoğun bakım hemşiresi Tuğba Baş Özkaynak ve Medilife Hastanesi sekreteri Sümeyye Özdemir savunma yaptı.

Yenidoğan Çetesi davasının yedinci sona erdi. İlk hafta neler oldu? İlk duruşmadan akılda kalanları, cevaplanmamış soruları ve ifadeleri buradan okuyabilirsiniz

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.