Uruguay’ın eski devlet başkanı José Mujica (Pepe), yemek borusundaki kanserin karaciğerine yayıldığını söyledi. Mujica tedavi olmayı reddettiğini açıkladı. 89 yaşındaki efsane lider, Búsqueda dergisine verdiği son röportajında “Dürüst olmak gerekirse, ölüyorum. Beni rahat bırakmalarını istiyorum” dedi.

José Mujica, Nisan 2024’te yemek borusunda kanser teşhisi konduğunu açıklamıştı. 32 seans radyoterapi gördü ve başlangıçta tümör geriledi. Ancak son yapılan kontrollerde kanserin karaciğerine yayıldığı ortaya çıktı. Mujica’nın kişisel doktoru Raquel Pannone, hastanın kronik hastalıkları nedeniyle tedavi seçeneklerinin başından beri sınırlı olduğunu açıkladı.
Pepe olarak da bilinen Mujica, “Yaşlı bir insanım ve iki kronik hastalığım var. Vücudum biyokimyasal tedaviyi veya ameliyatı kaldıramaz” diyerek daha fazla tedaviyi reddettiğini duyurdu.
Köpeği Manuela’nın yanına gömülmek istiyor
Röportajında gözyaşları içinde “Vatandaşlarımla vedalaşmak istiyorum” diyen Mujica, kalan zamanını Montevideo’nun dışındaki çiftliğinde geçireceğini söyledi.
Mujica, eşi Lucia Topolansky ile birlikte yıllardır krizantem yetiştirdikleri çiftlikte, yeni aldığı traktörle her gün biraz çalışıyor. Çiftliğin eşinin adına kayıtlı olduğunu ve siyasi hareketine miras kalacağını söylüyor.
Pepe, kendisinin de köpeği Manuela’nın yanına, çiftlikteki sekoya ağacının altına gömülmek istediğini belirtti.
José Mujica kimdir: Tupamaros gerillasından Uruguay’ı değiştiren lidere
José “Pepe” Mujica, 20 Mayıs 1935’te Uruguay’ın başkenti Montevideo’da doğdu. Bask kökenli çiftçi bir baba ve İtalyan göçmeni bir annenin oğluydu. Beş yaşında babasını kaybetti. Gençlik yıllarında bisiklet yarışlarına katıldı. 13-17 yaşları arasında çeşitli kulüplerde yarıştı. İlk siyasi deneyimini Ulusal Parti’de yaşadı ve Enrique Erro ile yakın çalıştı.
1960’ların ortasında hayatını değiştirecek bir karar alarak Küba Devrimi’nden ilham alan Tupamaros gerilla hareketine katıldı. 1969’da Montevideo yakınlarındaki Pando kasabasının kısa süreli işgalinde altı timden birinin liderliğini yaptı ve telefon santralini ele geçirme görevini başarıyla tamamladı. 1970 Mart’ında bir Montevideo barında tutuklanmaya direnirken iki polisi yaraladı ve kendisi de altı kurşunla vuruldu. Nöbetçi cerrahın müdahalesiyle hayatta kaldı.
Mujica dört kez yakalandı ve iki kez hapisten kaçtı. En çarpıcı kaçışı, Eylül 1971’de Punta Carretas Hapishanesi’nden oldu. Bu kaçış, 100’den fazla Tupamaros üyesiyle birlikte hapishanenin altından kazdıkları tünelle gerçekleşti. Son yakalanışının ardından askeri darbe döneminde sekiz Tupamaros üyesiyle birlikte özel gözetim altında tutuldu. İki yılı eski bir at su yalağının dibinde olmak üzere toplam 13 yıl esir kaldı. Bu dönemde işitsel halüsinasyonlar ve paranoya dahil ciddi psikolojik sorunlar yaşadı.
1985’te Uruguay’da demokrasinin yeniden tesisiyle serbest kaldı. Tupamaros üyeleriyle birlikte Halk Katılım Hareketi’ni kurdu ve legal siyasete geçiş yaptı. 1994’te milletvekili, 1999’da senatör oldu. 2005-2008 yılları arasında Tarım, Hayvancılık ve Balıkçılık Bakanlığı yaptı. 2009’daki başkanlık seçimlerini ilk turda yüzde 48’lik oy oranıyla önde tamamladı ve ikinci turda yüzde 52’yle kazandı.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
José Mujica: Devlet başkanlığı dönemi
Reformcu başkanlık dönemi 2010-2015 arasındaki başkanlığı, Uruguay’ı Latin Amerika’nın en liberal ve demokratik ülkelerinden birine dönüştürdü. En önemli reformları:
- Kürtajın yasallaşması
- Eşcinsel evliliğin tanınması
- Esrarın devlet kontrolünde yasal hale getirilmesi
- Sosyal harcamaların artırılması
- İşçi sendikalarının güçlendirilmesi
- Yoksulluk oranının yüzde 18’den yüzde 9.7’ye düşürülmesi
- Asgari ücretin iki katına çıkarılması
Başkanlığı sırasında gösterdiği mütevazı yaşam tarzı dünya çapında ilgi gördü. 12 bin dolarlık maaşının yüzde 90’ını bağışladı, başkanlık sarayı yerine çiftlik evinde yaşadı ve 1987 model Volkswagen’ini kullanmaya devam etti.
Bu araç için 1 milyon dolar teklif aldı, ancak satmayı reddetti.
Latin Amerika siyasetinde önemli bir figür
Mujica, Latin Amerika siyasetinde benzersiz bir konuma sahip. Diğer sol liderlerden farklı olarak, ideolojik söylemler yerine pragmatik çözümlere odaklandı. Başkanlığı döneminde Uruguay’ı bölgenin en istikrarlı demokrasilerinden birine dönüştürdü. Ülke, onun döneminde en düşük yoksulluk oranına ve en yüksek kişi başına düşen milli gelire ulaştı.
Mujica hastalığını açıkladığı son röportajında bile toplumsal mesajlar vermeyi ihmal etmedi: “Sizden farklı düşünenlerle aynı fikirde olmak kolaydır, ama demokrasinin temeli farklı düşünenlere saygı duymayı öğrenmektir.”
Küresel etkisi ve ilham verici yönü
TIME dergisi tarafından “dünyanın en yoksul başkanı” olarak tanımlanan Mujica, küresel bir ilham kaynağına dönüştü. BM konuşmaları viral oldu, hayat görüşü ve felsefi yaklaşımı dünya çapında yankı buldu. Özellikle tüketim toplumuna ve materyalizme yönelik eleştirileri, genç nesiller arasında büyük ilgi gördü.
Mujica ve eşi Lucia Topolansky’nin çocukları olmadı. Ancak siyasi hareketlerini gelecek nesillere miras bırakıyorlar. Çiftliklerini siyasi hareketlerine bağışlama kararları, maddi değil manevi bir miras bırakma isteklerinin göstergesi. Son olarak çiftlik için 28 bin dolarlık yeni bir traktör alan Mujica, “Gelecek nesillere yeni demirler bırakıyorum” dedi.
Siyasetteki son hamlesi
Kasım 2024’te Uruguay seçimlerinde desteklediği aday Yamandú Orsi’nin başkanlık seçimlerini kazanması, Mujica’nın son siyasi zaferlerinden biri oldu. Orsi, 1 Mart’ta görevi devralacak.
Mujica’nın partisi Halk Katılım Hareketi de (MPP) tarihi bir oy oranı yakaladı ve yeni dönemde önemli bir parlamento gücüne sahip olacak.
Mujica, “Artık çiftliğimde siyasi kararlar alınmıyor. Sempatiyle yaklaştığım konularda elimden geldiğince yardım ediyorum ama izin alınması gereken yaşlı bir danışman değilim” diyerek siyasetten tamamen çekildiğini vurguladı.