Birleşmiş Milletler kayıtlarına göre İsrail kurulmadan önce bölgede yaşayan 6 milyon Filistinli bugün dünyanın çeşitli yerlerine sürülmüş durumda. Dünyanın en kalabalık mülteci grubunu Filistinliler oluşturuyor. Sayıları 6 milyonu bulan Filistinli mülteciler Ürdün, Lübnan, Suriye, Gazze ve Batı Şeria’da yaşıyor. Her ülkede farklı statülere sahip mültecilerin çoğu hala mülteci kamplarında hayatlarını sürdürüyor.
Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre Filistinli mülteciler dünyanın en kalabalık mülteci grubunu oluşturuyor. BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) verilerine göre kayıtlı mülteci sayısı 5.9 milyonu buluyor. Bu mültecilerin 2.5 milyonu Batı Şeria ve Gazze’de yaşıyor. UNRWA’nın 58 kampında 1.4 milyon mülteci barınıyor. Mültecilerin 2,5 milyonu Ürdün’de hayatını sürdürüyor. Lübnan ve Suriye’deki mülteci oranı yüzde 8-10 bandında değişiyor. Bağımsız araştırmacılar kayıt dışı mültecilerle birlikte toplam sayının 7 milyonu aştığını belirtiyor.
“Filistinli mülteci” kime denir?
UNRWA, Filistinli mülteciyi 1946-1948 arasında Filistin’de (bugünkü İsrail’i de kapsıyor) yaşayan ve savaş nedeniyle evini kaybeden kişi olarak tanımlıyor. Bu tanım mültecilerin erkek soyundan gelen çocukları ve torunlarını da kapsıyor. Evlat edinilen çocuklar da mülteci statüsü alabiliyor.
UNHCR’nin tanımladığı diğer mültecilerden farklı bir statüye sahipler. BM Mülteciler Sözleşmesi Filistinli mültecileri kapsamıyor.
UNRWA sadece beş bölgede hizmet veriyor. Diğer ülkelerdeki Filistinliler UNHCR koruması altında yaşıyor. İsrail yönetimi bu geniş tanımı kabul etmiyor.
Nakba: Büyük göç başlıyor
BM’nin 1947’de aldığı Filistin’i bölme kararı bölgede çatışmaları tetikledi. Kasım 1947’den Temmuz 1949’a kadar süren çatışmalarda 750-900 bin Filistinli evlerini terk etti. İsrailli tarihçi Benny Morris’e göre Siyonist liderler bu göçü planladı ve teşvik etti. BM arabulucusu Kont Bernadotte köylerin askeri gereklilik olmadan yıkıldığını raporladı. BM Genel Kurulu Aralık 1948’de mültecilerin dönüş hakkını tanıdı. İsrail bu karara uymadı ve mültecilerin köylerini yıktı. Filistinliler bu olayları ‘Büyük Felaket’ anlamına gelen ‘Nakba’ olarak adlandırdı.
1967: Yeni bir kriz doğuyor
İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki Altı Gün Savaşı yeni bir mülteci dalgası yarattı. Bu savaşta 280-325 bin Filistinli daha evlerini terk etmek zorunda kaldı. İsrail ordusu Imwas, Yalo, Bayt Nuba gibi onlarca Filistin köyünü yıktı. Aqabat Jabr ve Ein as-Sultan mülteci kampları tamamen boşaltıldı. İsrail, Batı Şeria ve Gazze’yi işgal etti. BM, 1967 mültecilerini de UNRWA programına dahil etti. 1991’den itibaren BM Genel Kurulu her yıl bu kararı yeniledi. İsrail yönetimi işgal bölgelerindeki mültecilere ev yapmaları için arsa ve kredi programı başlattı. Filistin Kurtuluş Örgütü baskısıyla program durdu.
Körfez Savaşı ve yeni göçler
1990-91 Körfez Savaşı Filistinli mülteciler için yeni bir krizi tetikledi. Kuveyt’te yaşayan 400 bin Filistinlinin 200 bini Irak işgali sırasında ülkeyi terk etti. Savaş sonrası Kuveyt yönetimi 200 bin Filistinliyi sınır dışı etti. Bu mültecilerin çoğu Ürdün vatandaşıydı. 2013 verilerine göre Kuveyt’te 280 bin Ürdün vatandaşı Filistinli yaşıyordu. Vatandaşlığı olmayan 80 bin Filistinli de ülkede kaldı. Toplam sayı 360 bine ulaştı. Körfez ülkeleri Filistinlilere vatandaşlık vermiyor.
Oslo süreci ve başarısız görüşmeler
Filistin Kurtuluş Örgütü 1993’te Oslo Anlaşması’nı imzalayarak İsrail’i resmen tanıdı. Taraflar mülteci sorununu 1996’ya kadar çözmeyi planladı. ABD ve Avrupa Birliği arabulucu rolü üstlendi.
Anlaşma Filistinlilere sınırlı özerklik getirdi. Hamas anlaşmayı tanımadı ve silahlı mücadeleye devam etti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
2000’deki Camp David görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. 2001’deki Taba görüşmeleri de çözüm üretemedi.
1967 mültecilerinin dönüşü konusunda bile uzlaşma sağlanamadı. Oslo süreci böylece fiilen sona erdi.
Suriye İç Savaşı: Yeniden yerinden edilme
Suriye’deki iç savaş 2011’den itibaren Filistinli mültecileri yeniden etkiledi. 2013’e kadar 235 bin Filistinli Suriye içinde yer değiştirdi. 60 bin Filistinli ülkeyi terk etti. 2019’a gelindiğinde Suriye’den ayrılan Filistinli sayısı 120 bini buldu. Ürdün ve Lübnan Suriye’den gelen Filistinlileri kabul etmedi. Yermuk kampından 23 bin Filistinli İsveç’e göç etti. 2015’te Suriye’de kalan Filistinli sayısı 200 bine düştü. Rusya, Belçika ve Norveç gibi ülkeler de mülteci kabul etti.
Ürdün: En çok mülteci barındıran ülke
Ürdün 2 milyondan fazla kayıtlı Filistinli mülteciyi topraklarında barındırıyor. UNRWA’nın ülkedeki 10 kampında 385 bin mülteci yaşıyor. Ürdün hükümeti mültecilerin yüzde 90’ına vatandaşlık hakkı tanıdı. Mülteciler sağlık ve eğitim hizmetlerinden vatandaşlar gibi yararlanıyor. Kamplar zamanla şehir varoşlarına dönüştü. Ülke nüfusunun yarısını Batı Şeria kökenli Filistinliler oluşturuyor. Gazze kökenli Filistinliler ise yasal belirsizlik içinde yaşıyor. 2021 verilerine göre nüfusun yüzde 50’si Batı Şeria-Filistin kökenli.
Lübnan: Hakları en kısıtlı mülteciler
Lübnan’da 452 bin kayıtlı Filistinli mülteci bulunuyor. Ülke, mezhepsel dengeyi korumak için mültecilere vatandaşlık vermiyor. Filistinliler 70’ten fazla meslek dalında çalışma izni alamıyor. Mülteciler temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden yeterince faydalanamıyor. 1950’lerde 50 bin Hristiyan Filistinli vatandaşlık aldı. 1990’larda 60 bin Şii Filistinli vatandaşlığa kabul edildi. 2018’deki sayımda ülkedeki Filistinli sayısı 175 bine düştü. Ain el-Hilweh kampından binlerce mülteci Avrupa’ya göç etti.
Suriye: Eşit haklar tanıyan ülke
Suriye iç savaş öncesi 528 bin Filistinli mülteciyi barındırıyordu. UNRWA’nın 9 kampında 178 bin mülteci yaşıyordu. Suriye hükümeti vatandaşlık vermese de mültecilere tüm sosyal hakları tanıdı. Filistinli gençler askere alınıyor. Mülteciler devlet kurumlarında çalışabiliyordu.
Fakat iç savaş nedeniyle 120 bin Filistinli ülkeyi terk etti. Yermuk kampı gibi büyük yerleşimler savaşta harap oldu. 2015’te ülkede kalan Filistinli sayısı 200 bine düştü.
Gazze ve Batı Şeria: İşgal altındaki mülteciler
Gazze’de savaştan önce 1.2 milyon kayıtlı mülteci yaşıyordu. UNRWA’nın bölgede 8 kampı bulunuyordu. Gazze toplam nüfusunun yüzde 66’sını, toprakları geçmişte İsrail kontrolüne geçen Filistinli mülteciler oluşturuyordu.
İsrail’in son saldırılarında Gazze’de 1.9 milyon kişi tekrar yerinden edildi.
Batı Şeria’da 774 bin kayıtlı mülteci var. Bunların 228 bini 19 kampta barınıyor. Batı Şeria’daki mülteciler yerleşimci şiddetine maruz kalıyor. İşsizlik oranı mülteciler arasında yüzde 47’yi buluyor.