ABD Başkanı Donald Trump’ın USAID’i kapatma kararı ve Elon Musk’ın kurumu tasfiye görevi, dünyanın en büyük insani yardım ağını felç etti. 130 ülkede faaliyet gösteren ve yıllık 43.79 milyar dolarlık bütçeyi yöneten kurumun kapatılması, milyonlarca insanı yardımsız bırakma riskini taşıyor. USAID’in internet sitesi kapatıldı. Yüzlerce çalışan sistemden çıkarıldı. Kurumun tasfiyesi, federal hükümetin diğer kurumları için de emsal oluşturuyor.

USAID nasıl kuruldu ve amacı ne?
USAID, 1961 yılında Demokrat başkan John F. Kennedy tarafından Soğuk Savaş döneminde kuruldu. Amerika’nın dış yardım programlarını tek çatı altında toplama kararı Sovyetler Birliği’nin küresel etkisini dengeleme stratejisinin önemli bir parçasıydı. Kurum, Amerika’nın toplam dış yardımının yüzde 60’ını yönetiyor. USAID, 2023 mali yılında 43.79 milyar dolar harcama yaptı.
Kurumun yaklaşık 10 bin çalışanı bulunuyor ve bunların üçte ikisi yurt dışında görev yapıyor. USAID, 130’dan fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Kurum, stratejik açıdan önemli ülkelere, çatışma bölgelerine, yoksullukla mücadele eden toplumlara ve insani yardıma ihtiyaç duyan bölgelere destek sağlıyor.
USAID aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesine ve dünya ticaretine katılım kapasitelerinin artırılmasına katkıda bulunuyor. Kurumun 2023 yılındaki en büyük yardım alan ülkeleri arasında Ukrayna, Etiyopya, Ürdün, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Somali, Yemen, Afganistan, Nijerya, Güney Sudan ve Suriye yer alıyor.
USAID’in çalışmaları, çatışma bölgelerindeki kadın sağlığından temiz suya erişime, HIV/AIDS tedavilerinden enerji güvenliğine ve yolsuzlukla mücadeleye kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Kurumun yardımları, yoksullukla mücadeleden demokratik kurumların güçlendirilmesine, afet yardımından sürdürülebilir kalkınmaya kadar uzanıyor.
Kurum aynı zamanda acil durum müdahale kapasitesi ve uzman personeli ile doğal afetler, salgın hastalıklar ve insani krizlerde hızlı müdahale yeteneğine sahip.
Küresel yardım sektöründeki yeri ve önemi ne?
Amerika Birleşik Devletleri, dünya genelinde en fazla resmi devlet yardımı yapan ülke konumunda. USAID, 2023 mali yılında dünya çapında dağıtılan insani yardımların yüzde 42’sini tek başına sağladı. Kurum, Birleşmiş Milletler’in takip ettiği yardım programlarının en büyük destekçisi olarak öne çıkıyor.
USAID, dünyanın en büyük insani yardım ağını yönetiyor. USAID’in küresel varlığı, Amerika’nın yumuşak gücünün (soft power) en önemli araçlarından biri olarak görülüyor. Kurum, uluslararası kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesinde kritik bir rol oynuyor.
Trump USAID’e neden karşı çıkıyor ve kuruma ne yaptı?
Trump, 20 Ocak 2024’te yayınladığı başkanlık kararnamesiyle dış yardımların 90 gün süreyle durdurulmasını emretti. Donald Trump, dış yardım endüstrisinin ve bürokrasisinin Amerikan çıkarlarıyla uyumlu olmadığını ve birçok durumda Amerikan değerlerine aykırı olduğunu savundu. Başkan, kurumun yabancı ülkelerde ülkeler arası uyumlu ve istikrarlı ilişkilere ters düşen fikirleri destekleyerek dünya barışını istikrarsızlaştırdığını öne sürdü.
Trump yönetimi, USAID çalışanlarından “Önce Amerika” politikası doğrultusunda yardım tahsisini dönüştürme çabalarına katılmalarını istedi. Talimatlara uymayanları disiplin cezasıyla tehdit etti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Trump ayrıca, Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk’ı federal hükümeti küçültme çalışmalarını yönetmesi için görevlendirdi. Musk, USAID’i “suç örgütü” olarak nitelendirdi ve kurumun ölmesi gerektiğini söyledi. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, kendisini kurumun geçici yöneticisi ilan etti. Marco Rubio önceki ABD Başkanı Biden’a USAID yardımlarının arttırılması için mektup yazmıştı.
Çalışanlar Washington’daki genel merkezden uzaklaştırıldı. Trump ve Musk’ın bu hamleleri, Tayland’daki mülteci kamplarından Ukrayna savaş bölgelerine kadar pek çok yerde gıda, barınak ve sağlık hizmeti dağıtımını tehlikeye attı.
Elon Musk’ın USAID’e müdahalesinin detayları neler?
Elon Musk, “Devlet Verimliliği Departmanı” (DOGE) adını verdiği ekibiyle USAID’e müdahale etti. DOGE ekibi, 26 yaş altındaki genç mühendislerden oluşuyor. Bu ekip, ABD Hazine Bakanlığının federal ödeme sistemine ve personel yönetimi ofisinin istihdam kayıtlarına erişim sağladı. DOGE çalışanları, USAID’in güvenli odalarına ve gizli verilerine ulaşmak için baskı yaptı.
Musk, USAID’in siyasi liderliğini ve güvenlik görevlilerini arayarak onlarca üst düzey yetkilinin görevden alınmasını talep etti. Kurumun üst düzey yetkililerini özel verilere ve kısıtlı alanlara erişim sağlamaları için tehdit etti. DOGE ekibi, USAID genel merkezinde bilgisayarlara ve elektronik cihazlara bağlanarak veri topladı. Kurum içinde kaos ortamı yaşandı. Daha önce sıkı olan alanlarda güvenlik protokolleri gevşetildi. Bazı güvenlik görevlileri görevden alındı. USAID’in internet sitesi kapatıldı. Yüzlerce çalışan sistemden çıkarıldı.
USAID’in kapatılma girişiminin küresel insani yardım operasyonlarına etkisi ne oldu?
USAID’in kapatılma girişimi dünya genelinde şimdiden yıkıcı sonuçlar doğurdu. Sudan’da ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde hayati önem taşıyan ilaçlar depolarda kaldı. Afrika’da yüz binlerce çocuk okul yemeklerinden mahrum kaldı.
Guttmacher Enstitüsü’nün araştırmasına göre, 90 günlük yardım dondurma sürecinde 11.7 milyon kadın ve kız çocuğu doğum kontrol hizmetlerinden yoksun kalacak. Araştırma, hamilelik ve doğum komplikasyonları nedeniyle 8 bin 340 kadın ve kız çocuğunun hayatını kaybedeceğini öngörüyor.
Nepal’deki kız çocuklarının eğitim projesi kapandı ve bu durum çocuk evlilikleri ile insan kaçakçılığı riskini artırdı.
Bangladeş’te, çocuk ölümlerinin en önemli nedenlerinden biri olan ishalle mücadele eden araştırma merkezi, sıtma programlarında çalışan saygın bilim insanlarını işten çıkarmak zorunda kaldı.
Uganda’da sıtmayla mücadele programları durma noktasına geldi.
Malavi’de tarım yardım programlarının durması, iklim değişikliğinden etkilenen çiftçileri zor durumda bıraktı. Kolombiya’da şiddet olaylarından kaçan ailelere acil yardım sağlayan programlar faaliyetlerini durdurdu.
Uluslararası yardım kuruluşları USAID’in kapatılmasına nasıl tepki verdi?
342 uluslararası kalkınma kuruluşuyla yapılan anket, ABD’nin fonu olmadan bu kuruluşların yarısından fazlasının mayıs ayına kadar kapanma riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu.
ABD hükümetinin “hayat kurtarıcı yardım” sunan projeler için muafiyet açıklaması kafa karışıklığını artırdı. Yardım kuruluşları, hangi projelerin hayat kurtarıcı sayılacağı konusunda netlik olmadığını belirtti.
Mülteciler Uluslararası Başkanı Jeremy Konyndyk, USAID’in kapatılmasını insani yardım sektörü için “yok edici bir tehdit” olarak nitelendirdi. Konyndyk, bu durumun sadece USAID’in değil, dünya genelinde yardım ve kalkınma çalışmaları yapan büyük bir ekosistemin çöküşünü tehdit ettiğini vurguladı. Birleşmiş Milletler kuruluşları ve diğer yardım örgütlerinin bütçelerinin istikrarsızlaşacağı konusunda uyarılar yapıldı. Küresel yardım dondurmasının etkilerini takip etmek için özel bir izleme sistemi kuruldu.
Mevcut çalışanlar ve federal hükümet çalışanlarına ne oldu?
Federal hükümet çalışanları ve USAID personeli, Trump yönetiminin gönüllü işten çıkarma teklifine karşı direniş gösteriyor. Çalışanlar, teklifin yasallığı konusunda şüpheler olduğunu ve yeterli bilgi verilmeden kısa sürede karar vermeye zorlandıklarını belirtti. Uzaktan çalışma imkanının kaldırılması ve ofise dönüş emri, özellikle mülteci programlarında görev yapan personeli zor durumda bıraktı. Çalışanların bir kısmı erken emeklilik seçeneğini değerlendirmeye başladı.
USAID çalışanları, kurumun web sitesinin karartılmasını ve tüm personelin idari izne çıkarılmasını şok edici buldu. İletişimin düşmanca ve gözdağı verici bir tonda olduğunu, yönetime güvensizlik ifade ettiğini vurguladılar. Çalışanlar ayrıca çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık uygulamalarının askıya alınmasından ve sadakat testlerine tabi tutulma olasılığından endişe duyduklarını belirtti. Kurum içinde korku kültürü oluştu. İnsanlar bina dışında buluşmaya başladı. Gözyaşlarını saklayan çalışanlar görüldü.
Cumhuriyetçilerin ve Demokratların tutumu ne?
Bazı Cumhuriyetçi senatörler, Elon Musk’ın federal hükümete müdahalesine karşı tepki gösteriyor. Alaska Senatörü Lisa Murkowski ve Maine Senatörü Susan Collins gibi ılımlı Cumhuriyetçiler, Musk’ın kurumu kapatma yetkisinin sorgulanması gerektiğini belirtti. Kuzey Carolina Senatörü Thom Tillis, bir federal kurumun kapatılmasının anayasaya aykırı olacağını söyledi. Bazı Cumhuriyetçiler, dış yardımların tamamen terk edilmesinin Çin’in küresel etkisini artıracağı konusunda uyarılarda bulundu. Mississippi Senatörü Roger Wicker, USAID’in Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Demokratlar ise çok daha sert bir tutum sergiledi. Senato’daki Demokrat lider Chuck Schumer, Musk’ı “anayasal krize” yol açmakla suçladı ve “yasadışı müdahaleleri” önleyecek bir yasa tasarısı sunacağını açıkladı. Demokratlar, Musk’ın ekibinin federal ödeme sistemine erişiminin demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne aykırı olduğunu savundu.
USAID’in kapatılması diğer federal kurumlar için ne anlama geliyor?
USAID’in kapatılma süreci, diğer federal kurumlar için endişe verici bir örnek oluşturuyor. Elon Musk’ın DOGE ekibi, Eğitim Bakanlığı’nda yaklaşık 20 çalışanla faaliyet gösteriyor. Bu 20 kişi, bakanlığın hassas iç sistemlerine erişim sağladı. Ekip aynı zamanda Medicare ve Medicaid Merkezleri’nin önemli sistemlerine de sızdı.
DOGE çalışanları, genellikle kimliklerini gizleyerek çalışıyor. Çevrimiçi tacizden korunmak için bu yöntemi kullandıklarını söylüyor. Federal kurumların güvenlik protokolleri DOGE için gevşetiliyor.
USAID’deki uygulamalar diğer kurumlara da yayılabilir. ABD basınına göre federal çalışanların iş güvencesi tehlike altında. Kurumların bağımsız yapısı ve profesyonel standartları risk altına giriyor. Bu durum, federal hükümetin kurumsal hafızasının ve uzmanlığının kaybedilmesi tehlikesini de beraberinde getiriyor.
Trump’ın federal bürokrasiyi nasıl yeniden yapılandıracak?
Trump yönetimi, federal bürokrasiyi kökten değiştirmeyi hedefliyor. Plan, federal kurumları küçültmeyi ve çalışanları daha esnek sözleşmelere geçirmeyi öngörüyor. Personel Yönetimi Ofisi, yaklaşık 3 milyon federal çalışana ertelenmiş istifa teklifinde bulundu. Çalışanlar istifa etmezlerse işten çıkarılabilecek veya başka görevlere atanabilecek.
Trump, Kongre’nin bütçe ve harcama kararlarını kontrol etme yetkisine de meydan okuyor. Başkan, Kongre tarafından onaylanmış fonları durdurma hakkını savunuyor. Uzaktan çalışma imkanı kaldırılıyor ve zorunlu ofise dönüş uygulanıyor. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık uygulamaları askıya alınıyor. Çalışanlar sadakat testlerine tabi tutulabilecek. Federal kurumların web siteleri ve iletişim kanalları üzerindeki kontrol artırılıyor. Bu değişiklikler, federal hükümetin işleyişinde köklü bir dönüşüm anlamına geliyor.