Gazeteci Kemal Can, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısını videoda değerlendirerek, bu açıklamanın Kürt sorununun çözümüne yönelik bir perspektif sunmadığını belirtti. Can’a göre Öcalan’ın açıklaması, PKK’nin tasfiyesi üzerine yoğunlaşıyor ancak Kürt meselesine dair somut bir çözüm önerisi içermiyor.
PKK lideri Abdullah Öcalan tarihi çağrısını yaptı ve örgütün silah bırakması gerektiğini vurguladı. Öcalan, “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” dedi.
- İşte Abdullah Öcalan’ın çağrısının tam metni: “Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin”
- Dünya basını Öcalan’ın tarihi açıklamasını nasıl gördü?
- Siyasî partiler Öcalan’ın çağrısına ne tepki verdi?
- Öcalan’ın çağrısına PKK’nın Suriye kolu nasıl tepki verdi?
Kemal Can: “Metinde Kürt sorununa dair bir şey yok”
Kemal Can, Öcalan’ın çağrısında net bir irade beyanının olduğunu ancak Kürt meselesine dair herhangi bir şart veya çözüm önerisinin yer almadığını vurguladı:
“Açıklama tamamen PKK’nin kendini feshetmesine ve silah bırakmasına odaklanıyor. Kürt sorunu neredeyse hiç yok. Bu da Bahçeli’nin çizdiği çerçeveyle birebir örtüşen bir durum.”
Can, bu açıklamanın ardından sürecin nasıl ilerleyeceğinin iktidarın tutumuna bağlı olduğunu ve mevcut siyasi dengeler içinde çözüm perspektifine dair ciddi şüpheler taşıdığını söyledi.
“Öcalan’ın açıklaması devletin kontrolüne geçmiş bir sürecin parçası”
Kemal Can’a göre Öcalan’ın çağrısı siyasi bir müzakere ortamı yaratmaktan çok, süreci devletin kontrolüne bırakıyor. PKK’nin kendini feshetmesi yönündeki talimatın, “müzakere gerektirmeyen bir zorunluluk” olarak sunulduğunu vurgulayan Can, bu durumun dikkat çekici olduğu görüşünde:
“Öcalan, herhangi bir hukuki altyapıya dahi referans vermeden, tamamen tek taraflı bir irade beyanında bulunuyor. Kürt siyasi hareketi açısından bakıldığında henüz silahları teslim etmemiş olsalar bile siyasi enstrümanlarını epeyce ellerinden almış durumda ve büyük ölçüde iktidarın ne yapacağına kalmış.”
“Süreç geri döndürülemez ama çözüm de garanti değil”
Öcalan’ın çağrısının ardından artık sürecin geriye döndürülmesinin zor olduğunu belirten Can, “Bu süreç artık kontrolü tamamen devletin eline geçmiş bir çerçevede ilerleyecek” dedi. Ancak bu sürecin demokrasi ya da Kürt sorununun çözümüne dönüşüp dönüşmeyeceği konusunda ciddi şüpheler olduğunu vurguladı:
“Bundan sonra top iktidarda deniyor. Ama bu aynı zamanda da iktidarın ne yapacağına tabi olan bir süreç işlemeye başladığı anlamına gelir.”
Kemal Can, mevcut siyasi tabloda milliyetçi söylemler üzerinden yürütülen muhalefetin de bu açıklamayla birlikte etkisini kaybedeceğini ve iktidarın süreç üzerindeki denetiminin arttığını belirtti. Ancak bu durumun somut bir demokratikleşme veya Kürt sorununun çözümüne dönüşüp dönüşmeyeceğinin belirsizliğini koruduğunu ifade etti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.