Ankara’da şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Aleyna Çakır olarak bilinen Sema Esen’in ölümüne ilişkin yargılanan Ümitcan Uygun, olayın üzerinden geçen beş yılın ardından hakim karşısına çıktı. Mahkeme, müşteki avukatlarının yeni tanık dinlenmesi talebini kabul etti.
Aleyna Çakır ismiyle bilinen Sema Esen, 3 Haziran 2020’de şüpheli olarak evinde ölü bulundu. Çakır’ın intihar ettiği iddia edildi. Aleyna Çakır’ın ölümünün üzerinden beş yıl geçmesinin ardından ilk duruşma yapıldı. Sanık olarak yargılanan Ümitcan Uygun, bu dosyadan ilk kez hakim karşısına çıktı. Uygun’un, “intihara teşvik etme”, “intihar kararını kuvvetlendirme” ile “eziyet etme” suçlamalarından 18 yıla kadar hapsinin isteniyor.
Duruşmaya Çakır’ın annesi, babası, abisi ve avukatları ile sanık Ümitcan Uygun’un yakınları ve avukatı katıldı. Duruşmayı izlemek için gelen kadınlar ise salona alınmadı. Davaya Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi katılma talebinde bulundu. Duruşma başka suçlardan tutuklu ve hükümlü olan Ümitcan Uygun’un savunmasıyla başladı.
Uygun, olayın yaşandığı gece Çakır’ın yanında olmadığını öne sürerek, şu savunmayı yaptı:
“Video dışında başka bir şiddet olayı yaşanmadı”
“Olay gününde zaten asker eğlencesine gideceğim için Sema ile tartışma yaşadık. Sonra ben asker eğlencesine gittim, beni aradı oradayken. Telefonumu kapattım bunun üzerine uçak moduna aldım. Gece annemin evine gittim. Dosyadaki video ise olay öncesine ait. Ben zaten bu yaptıklarımı o gün de kabul etmiştim. Video bir anlık gelişen bir şey. Astım hastası olduğu için bayıldı. İntihara teşvik suçlamasını kabul etmiyorum. Sema’nın gece kulübünde çalıştığını ailem öğrendi. Ama ben buna rağmen aileme rest çektim Sema ile aynı evde yaşamaya başladım. Ama bu sırada ailem hep baskı yaptı, ben de tartışmalarımızın ardından ayrılmaya karar verdim. Sema hakkında video dışında başka bir şiddet olayı yaşanmamıştır. O iddiaların hepsi yalandır.”
Mahkeme Başkanı tarafından bilirkişi raporunda Çakır’ın vücudunda farklı tarihlerde morluklar ve kızarıklar tespit edilmesi sorulması üzerine Uygun “Benimle ilgisi yok” yanıtını verdi.
Sema Esen’in alesinin avukatlarından Gizem Kozan ise Uygun’a “Mesaj geçmişini neden sildi? Mesajların okunma saati 01:51’de. Teslim ve okunma saati belli. Annesini de arıyor gece, abisini de. Neden telefonu kapattığını söylüyor” diye sordu.
Uygun, “Telefon geçmişimi sildiğimi hatırlamıyorum. Ben telefonumu uçak moduna aldım. Abimi de ailevi sorunları vardı, o yüzden aradım” dedi.
“Bizi de ‘dişlerinizi tek tek sökeriz’ diye tehdit ediyorlar”
Anne Hatun Esen ise “Ben yavrumu ellerimle yıkadım. Her tarafı mosmordu yavrumun, gözleri içine çökmüştü. Benim yavrum mezarda çürüyor. Bu da hapiste çürüsün” diye konuştu.
Bu sırada baba Mehmet Esen, “Kızımdan bir parça getirdim” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Televizyon programları ile adaletin sağlanmadığını bu dosya bize gösteriyor. Adalete ulaşmak için belli bir çerçeve içerisinde hareket etmeliyiz, buna uyalım” diye uyarıda bulundu.
Mehmet Esen, “En üst hadden cezalandırılmasını istiyorum. Bizleri tehdit ediyorlar. Müge Anlı’yı da tehdit ettiler, bizi de ‘dişlerinizi tek tek sökeriz’ diye tehdit ediyorlar. Sonuna kadar gideceğim. Allah’a bir can borcum var” dedi.
Tanık komşu: “Her gün dayak, bağırma oluyordu”
Tanıklardan Aleyna Çakır ve Ümitcan Uygun’un komşuları L.K. şunları söyledi:
“Ben taşındıktan sonra çok fazla bağırma sesleri duydum. Aleyna’nın ‘beni öldürüyorlar, eziyet ediyorlar’ diye sesler geliyordu. Bana anlatıyordu, Aleyna. Ben üç defa karakola gittim şikayet etmek için. Ama ‘aile durumudur’ denilerek geri çevrildi karakoldan. Her gün dayak, bağırma oluyordu. ‘İçki masası, paralar, tabancalar atıyordu bana. Bak gör işte seni sustururum’ diye mesaj atıyordu Ümitcan Uygun. Hatta bir defa Aleyna bana ‘Abla bak sakın Ümitcan geldiğinde merdivenlere çıkma. Bana ‘merdivenden iterim, ölür gider, ameliyatlı zaten’ diyordu. Ben de çıkmıyordum. Sonra da taşındım zaten. Bir defa benden halı yıkamacının numarasını istemişti. Eve gittiğimde halıda anormal derecede kan gördüm. Aleyna ‘Beni dövdü, bebeğimi düşürdüm abla’ dedi. Bunu bana zaten Ümitcan da bana ‘Anneanne oluyorsun, gözün aydın’ demişti. Kollarında, boğazında, bacaklarında morluklar görüyordum. Aleyna bana ‘Kıskançlığından dolayı eziyet ediyor bana’ derdi.”
Uygun, tanık ifadesinin ardından “Huzurdaki şahsı tanımıyorum” dedi.
“Ümitcan’ın kaç kez dövdüğünü biliyorum taksiden indirip”
Tanıklardan Aleyna Çakır’ın iş arkadaşı M.G. de Ümitcan Uygun’un şiddet uyguladığına defalarca şahit olduğunu belirterek, “Aleyna ile aynı mekanda çalışıyorduk, oradan tanıyorum. Ümitcan’ın kaç kez dövdüğünü biliyorum taksiden indirip. Ayrıca ölümle tehdit ettiğine de şahidim. Aleyna gelmek istemiyordu ve ‘Benimle geleceksin, asarım, keserim’ diye konuşuyordu. Mekana geldiğinde Aleyna’ya ‘Bu kadınların parasını sen ödeyeceksin’ derdi. Aleyna ayrılmak istediğini söylüyordu. Ayrılıyorlardı birkaç gün sonra Ümitcan onu döverdi, barışırlardı. Mekana silahla da girdiğini biliyorum” diye konuştu.
Tanık beyanlarına karşı konuşan avukat Umur Yıldırım da “Bir keşif yaptıramadık soruşturma aşamasında. Bu kişi nasıl asmış kendini bornoz ipiyle. Bunların hiçbiri açıklık kazanmadı” dedi.
Keşif talebi reddedildi
Beyanların ardından ara karar kuran mahkeme heyeti, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun katılma taleplerini reddetti.
Müşteki avukatlarının tanık olarak dinlenmesini istedikleri isimlerin sonraki duruşmada dinlenmesi talebini kabul etti. Mahkeme Heyeti, olay yerinde keşif yapılması, HTS ve tanık ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmesi için istenen bilirkişi raporu hazırlanması ve olayım yaşandığı mesken yakınındaki binaların kamera kayıtlarının talebini reddetti. Mahkeme heyeti, ayrıca Ümitcan Uygun’un 17. Asliye Ceza Mahkemesinde bulunan dosyasını da dava dosyasına eklenmesini istedi. Duruşma 23 Mayıs saat 10:00’a ertelendi.
Aleyna Çakır nasıl öldü?
3 Haziran 2020’de Aleyna Çakır ismini kullanan Sema Esen’in cansız bedeni Ankara Keçiören’deki evinde bulundu. Polis, Çakır’ın evine, Çakır’ın erkek arkadaşı olduğunu söyleyen Ümit Uygun’un ihbarı üzerine gitti. Uygun, polise Çakır’ı evinde ölü bulduğunu söyledi.
Adli Tıp raporunda Aleyna Çakır’ın bornoz kuşağı ile kendini asarak hayatına son verdiği belirtildi. Fakat Çakır’ın ölümünün ardından, Ümit Uygun’un, şiddet uyguladığı Çakır baygın bir haldeyken sosyal medya hesabından canlı yayın yaptığı görüntüler ortaya çıktı. Adli Tıp raporunda, hayatını kaybeden Çakır’ın ellerinde ve bacaklarında morluklar olduğu bilgisi de yer alıyordu.
Uygun, Aleyna Çakır’ın şüpheli ölümüyle ilgili başlatılan soruşturmada ifade verdi, fakat tutuklanmadı.
Ümit Uygun ifadesinde, Aleyna Çakır’la cansız bedeni bulunmadan bir gün önce görüştüğünü, Çakır’ı eve bırakıp arabasını da orada bırakarak başka bir yere gittiğini, daha sonra gidip arabasını aldığını söyledi.
Çakır, Uygun’un yaptığı Instagram canlı yayınından da anlaşılan şiddet sonrası Uygun’dan şikayetçi olmuştu. Şikayet üzerine verdiği ifadesinde Ümit Uygun, Aleyna Çakır’a tokat attığını, Çakır’ın sinir krizi geçirip bayıldığını söyledi. Uygun, sosyal medyada yaptığı yayını ise inkâr etti.
Çakır’ın ölümünün ardından videonun sosyal medyada yankı bulması üzerine Ankara İl Emniyet Müdürlüğü “17 Nisan’da Aleyna Çakır’ın Ümit Uygun ve E.Ö. tarafından darp edildiğini, astım hastası olması nedeniyle darp neticesi bayıldığını ve bu durumun erkek arkadaşı Ümit Uygun tarafından sosyal medyada paylaşıldığını beyan ederek Ümit Uygun ve E.Ö.’den şikayetçi olduğunu, şüpheli şahısların mahkemeye çıkarıldıktan sonra serbest bırakıldığını” açıkladı.
Başsavcılık: “Darp olayıyla ölüm olayının ilgisi yok”
Kamuoyunda yükselen tepki üzerine, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan da darp görüntülerine ilişkin açıklama geldi. Soruşturmanın gizliliğine dikkat edilerek toplanan delillerin incelendiği belirtilen açıklamada, Çakır’ın darp edilmesi ve ölümü arasında bir ilgi bulunmadığı vurgulandı: “Bazı sosyal medya hesaplarında Aleyna Çakır müstear ismini kullanan müteveffa S.E. hakkında yapılan paylaşımlarda iddia edildiği üzere, müteveffanın erkek arkadaşı olan şahsın müteveffayı darp edip buna ilişkin görüntüleri müteveffanın sosyal medya hesabı üzerinden canlı olarak yayınladığı şeklindeki olayın, müteveffanın ölüm olayıyla bir ilgisi bulunmamaktadır.”
İlerleyen günlerde Aleyna Çakır’ın, Ümit Can Uygun tarafından şiddete maruz bırakıldığı ve yerde baygın yattığı görüntüler sosyal medyada yayıldı.
Sanık, Esra Hankulu’nu öldürdü
Esra Hankulu, 5 Ağustos 2021’de Ankara’daki evinde ölü bulundu. Hankulu’nun hayatını kaybettiği gece evde bulunan ve Aleyna Çakır ismiyle tanınan Sema Esen’in ölümünün de baş şüphelisi olan Ümitcan Uygun aynı gün gözaltına alındı.
Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Uygun, “kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyordu.
Uygun hakkında hem iddianamede hem de savcı mütalaasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilmişti. Ancak bugün (13 Nisan) yapılan karar duruşmasında Uygun, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kararda takdir indirimi uygulanmadı. 5275 sayılı İnfaz Kanunu’nun 107. maddesi gereğince koşullu salıverilme oranı 1/2 olan bu suçtan, Uygun, beş yıl hapis yattıktan sonra dışarı salınacak.