Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde kapalı bir oturumda Suriye’nin yeni yönetimini sert bir dille eleştirdi. Toplantıya dair bilgi sahibi iki kaynak, Moskova’nın Suriye’de cihatçı grupların yükselişine karşı uyarılarda bulunduğunu ve Alevilere yönelik mezhepsel saldırıları 1994’teki Ruanda Soykırımı’na benzettiğini aktardı.
Reuters’ın haberine göre Rusya, Birleşmiş Milletler’deki (BM) kapalı bir oturumda Suriye’de devlet başkanı olarak ilan edilen Ahmed eş-Şara’yı sert bir dille eleştirdi.
Moskova bu eleştiriyi, Suriye’deki stratejik varlığını koruma çabalarının gölgesinde yaptı. Rusya, Suriye’nin kıyı bölgesinde bulunan iki askeri üssünü elinde tutmaya çalışıyor. Geçtiğimiz hafta Lazkiye ve Tartus’ta yüzlerce Alevi sivilin öldürülmesi büyük yankı buldu.
Rusya’nın kapalı oturumda dile getirdiği sert eleştiriler, Kremlin’in yeni yönetim üzerindeki etkisini artırmaya yönelik bir hamle olarak değerlendirildi.
- Fehim Taştekin: “Türkiye isteseydi, Alevilere korumalık yaparak olayları sınırlamada etkili olabilirdi”
- Alevi katliamı ve SDG-Şam anlaşması: Suriye nereye gidiyor?
Suriye’de Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) yönetimine bağlı gruplar 6 Mart’ta Tartus’ta aranan bir kişiyi gözaltına almak için bölgeye girdi. Bu esnada Şam’a bağlı güçler tamamı Alevilerden oluşan Cable mahallesine girerek katliam çağrısı yaptı. Şam güçlerinin gözaltı operasyonunda 15 yaşında bir çocuk öldürüldü.
Bunun üzerine Lazkiye ve Tartus’taki silahlı yerel gruplar HTŞ güçlerine pusu kurarak 20’den fazla Şam gücünü öldürdü. Şam hükümeti, binlerce silahlı gücünü sahildeki Lazkiye ve Tartus’a yönlendirdi. Operasyon kapsamında HTŞ’liler bazı köylere baskın düzenledi. Bu baskınlarda yüzlerce sivil öldürüldü. 6 Mart’ta başlayan köy baskınları, Beşar Esad’ın devrilmesinden bu yana yaşanan en şiddetli olaylar oldu.
“Kimse katliamları durdurmadı”
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, Suriye’deki etnik ve mezhepsel saldırıların, Ruanda’da 1994’te yaşanan soykırımı hatırlattığını söyledi. Hutu aşırılıkçılarının Tutsi azınlığa yönelik gerçekleştirdiği soykırımı anımsatan Nebenzia, Suriye’de yaşanan şiddet olaylarına dair “Kimse bu katliamları durdurmadı” dedi.
Nebenzia, toplantı sonrasında Reuters’a verdiği demeçte, “Kapalı görüşmelerde, onların doğası gereği, istediğim şekilde konuşurum. Bunlar kapalı toplantılar olduğu için dışarıya bilgi sızmamalı” diyerek bu iddialara yanıt verdi.
Washington Enstitüsü’nden Rusya uzmanı Anna Borshchevskaya, Moskova’nın özel eleştirilerinin arkasında stratejik hesapların yattığını belirtti. Borshchevskaya, “Rusya, Suriye’de etkisini yeniden inşa etmek istiyor ve bunu sağlamak için dengeli bir yol arıyor. Eğer hükümeti açıkça eleştirirse, hiçbir şey kazanmaz” dedi.
“Irak senaryosu” uyarısı
Kapalı toplantıya katılan kaynaklara göre Nebenzia, Suriye’nin yeni yönetiminin eski ordunun dağıtılması ve kamu sektöründe yapılan büyük işten çıkarmalar gibi politikalarını da eleştirdi. Rusya, bu durumun “Irak senaryosuna” yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu. Saddam Hüseyin’in devrilmesinin ardından Irak’ta devlet kurumlarının çökmesiyle ortaya çıkan mezhepsel şiddet, Suriye’de de benzer bir kaos riskini doğuruyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yeni yönetimin El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) öncülüğünde yönetime geldiğini hatırlatan Moskova, yabancı savaşçıların yeni askeri yapıda rol almasının Suriye’yi daha da istikrarsız hale getirdiğini savundu.
Ahmed eş-Şara ise Reuters’a verdiği röportajda, hükümetin mezhepsel ayrımcılığa karşı olduğunu ve yeni kurulacak geniş tabanlı hükümette Alevilerin de yer alabileceğini söyledi. Şara, “Rusya ile derin stratejik ilişkilerimizi sürdürmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
