Gazze’ye doğru hareket eden bir yardım teknesi, cuma gecesi Malta açıklarında insansız hava aracı (SİHA) saldırısına uğradı. Uluslararası sularda vurulan yardım teknesinde Türkiye’den bir eylemcinin de bulunduğu açıklandı.
Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada, “Vicdan” adlı teknenin vurulmasının ardından SOS sinyali gönderildiği, saldırıdan İsrail’in sorumlu olduğu belirtildi. Teknede Türkiye’den eylemcilerin de olduğu öğrenildi.
Saldırının ardından Malta hükümeti yaptığı açıklamada, teknede bulunan 12 mürettebat ve dört sivilin “güvende olduğunu”, güvertedeki yangının ise gece saatlerinde kontrol altına alındığını bildirdi.
Özgürlük Filosu Koalisyonu, teknede 16 değil, 30 kişinin bulunduğunu söylüyor. Koalisyon, 21 farklı ülkeden gelen eylemcilerin, İsrail’in “yasadışı kuşatması ve tecridine” karşı barışçıl bir direniş amacıyla yola çıktığını belirtti.
“Yangın çıktı, irtibat kesildi”
BBC, saldırı anına dair yardım çağrısı içeren bir ses kaydına ulaştı. Kayıtta, gemi kaptanının SİHA saldırısını ve gemide çıkan yangını bildirdiği duyuluyor. Gemide bulunan gönüllü Surya McEwen, olayın ardından tekneyle bağlantının kesildiğini ve ciddi yapısal hasar oluştuğunu söyledi. Saldırının jeneratörü hedef aldığı ve bu nedenle teknenin elektriksiz ve batma riski altında olduğu bilgisi paylaşıldı.
Mavi Marmara Derneği de, dernek başkanı Beheşti İsmail Songür’ün gemiden paylaştığı görüntülü mesajı resmi hesaplarında yayınladı. Songür’ün teknede bulunduğu ifade edildi.
İşgalci İ*rail'in gece yaptığı saldırı sonrasında internet problemi yaşanmış, iletişim kopması için karartma uygulanmıştı.
— Mavi Marmara (@mavimarmaratr) May 2, 2025
Dernek Başkanımızın bizlere yeni ulaştırabildiği bu video, saldırının boyutlarını ve işgalci İsrail'in sivil iradeden ne kadar korktuğunu gözler önüne… pic.twitter.com/5LdV3jB5dN
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli ise yaptığı açıklamada saldırıyı “şiddetle kınadıklarını”, Türk vatandaşlarının güvenliği için Malta makamlarıyla temasta olduklarını duyurdu.
Malta Açıklarındaki Uluslararası Sularda Seyreden Bir Gemiye Gerçekleştirilen Saldırı Hakkında:
— Öncü Keçeli | Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü (@SpoxTR_MFA) May 2, 2025
Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait olan ve içinde vatandaşlarımızın da bulunduğu “Conscience” adlı gemiye, Malta açıklarındaki uluslararası sularda seyrettiği sırada bir saldırı…
Özgürlük Filosu Koalisyonu, saldırıya tepki olarak, İsrailli büyükelçilerin uluslararası hukuk ihlalleri nedeniyle görüşmeye çağrılması gerektiğini vurguladı. Bu ihlaller arasında Gazze’nin süren kuşatması ve sivil gemilere yönelik saldırılar da yer alıyor. İsrail ordusu ise olayla ilgili inceleme başlatıldığını bildirdi, ancak saldırıya ilişkin doğrudan bir sorumluluk kabul etmedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
2010 yılında Gazze’ye doğru yola çıkan Mavi Marmara gemisine yönelik İsrail saldırısında 10 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği hatırlatılırken, son saldırının uluslararası hukuk açısından yeni bir kriz doğurabileceği değerlendiriliyor.
Mavi Marmara’nın hikâyesi
31 Mayıs 2010’da Gazze’ye yardım ulaştırmak için Antalya’dan yola çıkan Mavi Marmara gemisine düzenlenen saldırı, iki ülke arasında çok ciddi bir krize neden oldu. 10 kişinin hayatını kaybetmesi ve birçok kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olayın ardından ikili ilişkiler uzunca bir süre düzelmedi. Altı gemi ve 37 milletten toplam 633 aktivisti taşıyan filoya İsrail tarafından Akdeniz’deki uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırıya Türkiye büyük tepki gösterdi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan İsrail’in müdahalesini bir “devlet terörizmi” olarak yorumlarken, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu bu olayın iki ülke arasındaki ilişkileri geri dönülmez bir biçimde zedeleyebileceğini belirtti. Nitekim 2 Eylül 2011’de Türkiye İsrail ile diplomatik ilişkilerinin derecesini düşürdü ve bir süre sonra da askeri işbirliğini askıya aldı.
Türkiye ve İsrail, Mavi Marmara krizinin ardından dönemin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Barack Obama’nın inisiyatifi ile uzlaşmaya çalıştı. 22 Mart 2013’te Başbakan Erdoğan ile dönemin İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşti ve Netanyahu yaşanan olaylar için özür diledi. Netanyahu ayrıca, saldırıda hayatını kaybeden kişilerin ailelerine tazminat ödeneceği sözünü verildi.