Halkların Demokratik Kongresi (HDK) soruşturması kapsamında tutuklanan ve bugün tahliye olan gazeteci Yıldız Tar yaptığı açıklamada, “Artık Türkiye’de neredeyse herkes tutuklanıyor ve Silivri’nin yolunu tutmayan kalmadı. Sıra bize gelmiş dedim. Gazeteciler Silivri’de nöbet tutar hale geldi. En büyük sıkıntı bir gazeteci olarak gündemden kopmak ve kaçan haberlere üzülmek oldu” dedi.
HDK soruşturması kapsamında şubat ayında gözaltına alındıktan sonra “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Yıldız Tar, iddianamesinin kabul edilmesi sonrası tensiple tahliye edildi.
102 gün sonra tahliye olan Tar, Silivri’deki Marmara Cezaevi önünde ANKA’nın sorularını yanıtladı. Tar, “Aslında 102 gün çok da zor geçmedi. Çünkü artık Türkiye’de neredeyse herkes tutuklanıyor, Silivri’ye gitmeyen kalmadı. Sıra bize gelmiş dedik” dedi.
Tar, gazetecilerin artık Silivri’de nöbet tuttuğunu belirterek, tutukluluğunun tamamen hukuksuz olduğunu söyledi. 12 yıl önce yaptığı haberlerin, telefonla editöre dikte ettiği notların suç unsuru sayıldığını belirten Tar, “Buradan bir dava açılması zaten başlı başına hukuksuzdu” dedi.
“İçeride gazeteci dayanışmasını hissettik”
Meslek örgütlerinin ve basın kurumlarının desteğini içeride yoğun bir şekilde hissettiğini vurgulayan Tar, “Dayanışma bu tarz ifade ve örgütlenme özgürlüğünü ihlal eden uygulamaların da üstesinden gelecek” dedi.
Koğuşta geçirdiği yüz gün boyunca 32 kişiyle birlikte kaldığını belirten Tar, hasta tutukluların durumuna da dikkat çekti. “77 yaşında, 9 yıldır tutuklu Sabri Yavuz’un dilekçelerini yazıyorduk. İlk aklıma gelen, şimdi bu dilekçeleri kim yazacak oldu” diyerek cezaevindeki hak ihlallerine işaret etti.
“Artık içeride duyduklarımızı dışarıda yazma zamanı”
Tahliyesinin kendisi için de sürpriz olduğunu anlatan Tar, “Koğuş arkadaşım gelip altyazı geçiyor, tahliye olmuşsun dedi. Önce inanamadım” dedi. Cezaevinde yaşadığı deneyimlerin gazetecilik sorumluluğunu hatırlattığını belirten Tar, “Artık içeride duyduklarımızı dışarıda yazma zamanı” diye konuştu.
Esprili bir şekilde “lahmacunu özledim” diyen Tar, içeride basına ve haberlere erişimin ciddi biçimde kısıtlandığını söyledi. Önümüzdeki günlerde cezaevlerindeki tutukluların sorunlarıyla ilgili daha fazla haber yapacağını belirten Tar, halen tutuklu bulunan meslektaşlarını da hatırlattı:
“Ben çıktım ama Silivri’de hâlâ gazeteci arkadaşlarımız var. Ercüment Akdeniz’in duruşması 31 Temmuz’da, Furkan Karabay hâlâ tutuklu, Elif Akgül benimle aynı koğuştaydı. Bütün gazeteciler özgür kalana kadar mücadeleye devam etmeliyiz.”
(ANKA)
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.