Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kullanımındaki binalara el koyduğu iddialarına ilişkin konuşan Tarihçi Raif Kaplanoğlu, “Asıl el konulması gereken yerler, şahısların elindeki vakıf mülkleridir” diyerek kararı siyasi buldu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi 31 Mart 2024’te, AKP’den CHP iktidarına geçti. Seçimi kazandığı günden bu yana aylık düzenlediği basın toplantılarında belediyenin borçlarını gündeme getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 27 Mayıs’ta bu borcun 33.2 milyar TL, yani 1 milyar dolara tekabül eden bir borçla belediyeyi devraldığını açıkladı.
AKP’li dönemden kalma SGK ve vergi borçları nedeniyle yapılan kesintilerle belediyenin zora sokulmaya çalışıldığını ifade eden Bozbey, bu kez ise başka bir zorluğun önlerine çıkarıldığını ifade etti. Mayıs Ayı Değerlendirme Toplantısı’nda Bozbey, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Bursa’da belediyenin kullanımında olan birçok taşınmaza el koyduğunu açıkladı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü hangi taşınmazlara el koydu?
Türkiye’nin en eski belediye binası olma özelliği taşıyan, 1880’de inşa edilmiş Tarihi Belediye Binası da ellerinden alınan bu taşınmazlar arasında yer alıyor.
Tarihi Belediye Binası’nın yanı sıra dikkat çeken iki diğer taşınmaz da Setbaşı’ndaki Şehir Kütüphanesi ve Mahfel oluyor. Mahkeme Hamamı, Tahsilat Binası ve Eski Lojman, Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Beyazıt Paşa Medresesi, Umur Bey Hamamı, Mudanya Tahir Ağa Hamamı, Hünkar Köşkü civarındaki arsa ve Darphane Kültür Merkezi gibi birçok taşınmazın belediyenin idaresinden alınmasına tepki gösteren Bozbey, 3.3 milyon Bursalının hakkını yedirmem diyerek Vakıflar Genel Müdürlüğü ile görüşmelere başladıklarını ifade ediyor. Görüşmeleri de şu şekilde aktarıyor:
“Vakıflar, bu bina için yıllık 1 milyon 440 bin TL kira istemektedir. Vakıflar Bölge Müdürü’nü arayarak konuştum. 350 bin lira olan kirayı 200 bine düşürdüklerini söyledi ve ‘3 gün içerisinde ödersiniz. Ödemezseniz gider oraya otururum. O binaya taşınırım’ dedi. Böyle bir şeyi Bursalıların adına kabul etmem mümkün değil. O bina 3.3 milyon Bursalının binasıdır. Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün binası değildir. Mahfel de elimizden alınmıştır. Şehir Kütüphanesi için yıllık 120 bin lira kira istenmektedir.”
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yalanlama
İletişim Başkanlığı’na ait Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, ““Bursa’da mülkiyeti belediyede olan tarihi belediye binasına Vakıflar Genel Müdürlüğü el koydu.” iddiasının doğru olmadığını açıkladı.
Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Bursa’da mülkiyeti belediyede olan tarihi belediye binasına Vakıflar Genel Müdürlüğü el koydu.” iddiası doğru değildir.
— Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (@dmmiletisim) May 30, 2025
Bahse konu taşınmaz, 21 Kasım 2013 tarihinde arşiv kayıtları ve tarihî belgeler ışığında, mazbut vakıf malı olduğu… pic.twitter.com/IWJJXnQGzC
Vakfa zarar verenlere padişahtan beddua
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün el koyma girişimine ilişkin Bursa Muhalif’e konuşan tarihçi-araştırmacı yazar Raif Kaplanoğlu, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nü Bursa’da Osmanlı padişahlarının vakfettiği, hatta bu vakfedilmişlere dokunanlara beddualar okunduğu binaları fark etmeye davet ediyor. II. Bayezid’in vakfettiği, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in ziyaret ettiği Bursa’nın önemli turizm merkezi olan Koza Han’ı ilk olarak işaret eden Kaplanoğlu, buranın şahısların idaresinde olduğunu söylüyor.
Kaplanoğlu, bir diğer önemli vakıf mülklerinin de Bursa’nın yine önemli turizm noktaları olan kaplıcaları olduğunu belirtiyor. I. Murat’ın vakfettiği Eski Kaplıca’nın korunması için dönemin padişahı I. Murat’ın ilginç bir yönteme imza attığını Kaplanoğlu şöyle ifade ediyor:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“I. Murat, Eski Kaplıca’yı 100 köy karşılığında vakfetmiş. Vakıf şerhine de beddua yazdırmıştır. Bu vakfa zarar verenlere beddualar ettirerek, Eski Kaplıca’nın, vakfın korunmasını öncelemiştir.”
Yüzlerce mirasçısı olan ve şimdilerde anonim şirkete dönüşmüş olan Yeni Kaplıca’nın ise Kanuni Sultan Süleyman’ın damadı Rüstem Paşa tarafından vakfedildiğini belirten Kaplanoğlu, şu anda hem Eski Kaplıca hem de Yeni Kaplıca’nın şahısların kullanımında olmasına tepki göstererek, “Bu iki kaplıca da Vakıflar tarafından alınması gereken yerlerdir.” diye söylüyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün son kararına ilişkin Kaplanoğlu, “Vakıflar Bölge Müdürü kamunun kurumunda olan binalardan önce özelleşen, bu bahsettiğimiz vakfedilmiş binalara el koysun. Tarihi Belediye Binası, Şehir Kütüphanesi, Mahfel hiçbir zaman vakfedilmemiş yapılardır ama kamunun kurumudur. Bu binalar hiçbir şekilde Vakıflar’ın yapılamaz. Bu alınan karar tamamen siyasi bir karardır, vakfın malları bellidir” diyor.