Pet Sounds ile pop müziği sonsuza dek değiştiren The Beach Boys‘un kurucularından Brian Wilson, 82 yaşında hayatını kaybetti. Surf melodilerinin ardındaki yalnız dahinin hikâyesi, Amerikan rüyasının en güzel ama en hüzünlü şarkılarından birine dönüştü. İşte Brian Wilson’a veda…
Brian Wilson’a veda
“God Only Knows” (Sadece Tanrı bilir) diyordu. Belki de gerçekten öyleydi.
Pop müziğin belki de en saf, en kırılgan yaratıcılarından biri olan Brian Wilson, 82 yaşında öldü. The Beach Boys’un sadece sesi değil, ruhu da olan Wilson, ardında Kaliforniya sahillerinin güneşli imgesiyle sarmalanmış ama içine dönük, karmaşık, yer yer karanlık bir müzikal evren bıraktı.
Wilson’ın ardından yapılan paylaşımlar arasında en çok tekrar edilen cümle şu oldu:
“Pop müziğin American Mozart’ıydı.”
Ama Wilson’ın hikâyesi, bir dâhinin senfonik başarılarından çok daha fazlasıydı. O, çocuk yaşta müziğin dilini öğrenmiş bir içe dönüktü (introvert). Yalnız bir kulak, sürekli sesler duyan bir zihin. Müziği, bu dünyayla kurabildiği en anlamlı temas hâline geldi.
Surf gitarlar, endişeli akorlar
The Beach Boys, Amerikan rüyasının müzikal karşılığıydı bir dönem.
Gençlik, özgürlük, dalgalar, arabalar… Her şeyin mümkün göründüğü bir ülkenin fon müziğiydi bu. Ama bu iyimserlik, Brian Wilson’ın iç dünyasında çok daha karışıktı.
1966’da yayımlanan Pet Sounds, sadece Beach Boys’un değil, pop tarihinin en devrimsel kayıtlarından biri oldu. Wilson bu albümle artık sadece şarkı yazmıyor; yaşayan, nefes alan, tematik bir yapı kuruyordu. Yaylılar, çanlar, köpek havlamaları, hatta Coca-Cola şişeleri bile albümün birer enstrümanı hâline gelmişti.
Ve tabii ki “God Only Knows”…
Bir pop şarkısının bu kadar güzel, bu kadar kırılgan, bu kadar “ağlamaya yakın” olabileceğini dünyaya ilk defa o gösterdi.
Yalnızlık, sessizlik ve geri dönüşler
Brian Wilson’ın hayatı, sadece müzikle değil, hastalıkla da şekillendi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Şizoaffektif bozukluk, halüsinasyonlar, izole dönemler ve bir yandan da albümler, konserler, içe dönük geri dönüşler…
Birkaç kez gruptan uzaklaştı, birkaç kez geri döndü.
1980’lerin sonunda solo albümle tekrar ortaya çıktı. Ama hiçbir şey Pet Sounds’un o kırılgan doruğuna ulaşmadı. 2004’te, yıllar önce yarım kalmış albümü Smile’ı bitirdi. 2016’da, Pet Sounds’un 50. yılı için bir dünya turuna çıktı. Yani ne zaman sustuysa, aslında biraz daha derin bir sesle geri döndü.
Lucas Jackson/Reuters)
Son nota
Brian Wilson, bir süredir demans teşhisiyle yaşamını sürdürüyordu. Eşi Melinda’yı bu yılın başında kaybetti. Ardından vasilik altına alındı. Son konserini 2022’de verdi. Ve şimdi, o sessiz deha artık aramızda değil.
Ama müzik… Müziği hâlâ burada.
Kaliforniya sahillerinde dolaşan o naif iyimserlik, 1960’ların vitrini gibi gözüken ama aslında ruhunun derinliklerinden gelen o ses hâlâ burada. Çünkü Wilson, sadece şarkılar bestelemedi. Bir dönemin, bir hissin, bir kırılganlığın sesini kaydetti.
Ve bu ses, sonsuza dek yankılanacak.
Faydalanılan kaynak: Guardian