Ruşen Çakır’ın konuğu Amberin Zaman, Suriye Kürtleri Şam ve Ankara ile anlaşabilecek mi? sorusunu yanıtladı. Zaman, Suriye’de Kürtlerin geleceğini, Öcalan’ın etkisini ve Türkiye’nin sürece yaklaşımını yorumladı.
PKK, Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine 5-7 Mayıs tarihlerinde kongresini toplayıp fesih ve silahları bırakma kararı aldı. Ancak PKK’nın bu kararının Suriye’yi ne derece etkileyeceği tartışmaları devam ediyor.
Medyascope’un edindiği bilgilere göre Abdullah Öcalan başından itibaren Türkiye’deki süreci Suriye ile koordineli bir şekilde ele aldı ve yürüttü. Medyascope’un güvenilir kaynaklardan edindiği bilgilere göre Öcalan, Suriye’nin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (Rojava) adı verilen bölgesindeki PYD/YPG/SDG yapılanmalarının önde gelen isimleriyle temas içinde oldu ve onlara “Devlet istemiyoruz, demokratik Suriye birliğini savunuyoruz” dedi.
Sorunlar henüz çözülemedi
Aradan geçen üç ayı aşkın süre içerisinde SDG ile Şara yönetimi arasındaki sorunlar tam olarak çözülebilmiş değil fakat SDG adına konuşan Mazlum Abdi ve İlham Ahmed gibi isimler Öcalan’a bağlılıklarının altını çiziyor, bu arada hem Şam hem Ankara ile diyalog halinde olduklarını vurguluyorlar.
Öcalan Suriye’deki hareketin gidişatını belirleyebilir mi?
Amberin Zaman, Suriye’de Kürt hareketinin geleceği ve Abdullah Öcalan’ın etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Zaman, Çakır’ın “Öcalan Suriye’deki hareketin gidişatını belirleyebilir mi?” sorusunu yanıtladı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Amberin Zaman, bunun zor bir soru olduğunu belirtti. Zaman, “Aynı soruyu biz PKK için de sorabiliriz, soruyorduk da. Ve şu ana kadarki gelişmeler bize bazı şeyleri teyit ettirdi. PKK büyük ölçüde Öcalan’ın istekleri doğrultusunda hareket etti değil mi? Şimdi PKK’yı SDG’den ne kadar ayırabiliriz? Çünkü özünde SDG, YPG denilen, PKK’nın Suriye kolunun etrafında şekillenen bir yapı. Kanaatimce Öcalan’ın oradaki PKK’nin Suriye kolu üzerindeki etkisi de elbette vardır. Ve benim yıllardır gidip geldiğim Rojava’da da bu belli. Her yerde Öcalan’ın posterleri ve resimleri var.” dedi.
Zaman, Öcalan’ın bölgedeki sembolik etkisinin gözle görülür olduğunu belirterek şöyle devam etti: “İlk gümrük kapısını geçtiğinizde oradaki gümrük ofisinde, polis kontrolünde kocaman kocaman Öcalan posterleri var. Görüştüğüm her yetkili ne kadar ‘biz PKK değiliz’ deseler de aynı nefeste ‘Öcalan bizim liderimiz’ diyebiliyorlar. Dolayısıyla sorumun cevabı evet. Ama tabii Suriye’deki koşullar çok farklı. Esad’ın devrilmesinin akabinde de çok daha kompleks, çok daha çetrefilli ve yeni aktörlerin çok daha belirgin şekilde müdahil olduğu bir alandan söz ettiğimiz için, Öcalan’ın sözü, iradesi nereye kadar etkili olabilir o koşullarda… Hele ki Öcalan’ın 1999 yılından beri bir hücrede yaşadığını ve belli ölçüde bu gerçeklerden kopuk bir şekilde yaşadığını varsayarsak” dedi