Serkan Turgut ile söyleşi: İzmir Türkiye’ye ne söylüyor?

İzmir Türkiye’ye ne söylüyor? Bir Arada Yaşarız Vakfı’nın “Mevsimlik İzmir Barometresi” yaz raporu açıklandı. Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Dr. Serkan Turgut, raporun verilerini anlattı.

BAYETAV, İzmir’de yaşayanların gündelik yaşamına, ruh hallerine, gündeme ilişkin değerlendirmelerine, kimlik ve aidiyetlerine yönelik güncel verilerle kentin nabzını tutan İzmir Barometresi’nin 2025 Yaz Raporunu yayımladı. Bu dönem, araştırmanın odağında emeklilik yer aldı.

603 kişiyle yapılan telefon destekli anketler ve kentin farklı ilçelerinde gerçekleştirilen derinlemesine görüşmeler, İzmir’in sosyal, ekonomik ve siyasi dinamiklerine ışık tutuyor. Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve karar vericiler için önemli bir referans kaynağı olan raporun amacı, sunuş kısmında şöyle özetleniyor:

“Emeklilik yalnızca bireysel bir yaşam evresi değil, toplumsal bir aynadır. Bu rapor, görünmezleştirilmiş bir kesimin sesini duyurmak ve onurlu bir yaşlanma hakkını tartışmaya açmak için hazırlandı.”

Serkan Turgut ile söyleşi: İzmir Türkiye'ye ne söylüyor?
Serkan Turgut ile söyleşi: İzmir Türkiye’ye ne söylüyor?

Raporda, İzmir halkının %65’i burada yaşamaktan memnun olduğunu belirtiyor. Cinsiyete göre incelendiğinde kadınların (%67), erkeklere kıyasla (%64) İzmir’de yaşamaktan biraz daha memnun olduğu görülüyor. Yaş grupları açısından bakıldığında ise en yüksek memnuniyet oranı %76 ile 60 yaş ve üzeri bireylerde ortaya çıkıyor. Bu bulgular, önceki sayılarda elde edilen sonuçlarla paralellik gösteriyor. 30–39 yaş grubu ise %60 ile en düşük memnuniyet oranına sahip.

Gelir gruplarına bakıldığında, en üst gelir grubunda yaşayanların %81’i İzmir’de yaşamaktan memnunken alt gelir gruplarında bu oran %63–64 seviyesinde kalıyor. Doğum yerinin yaşam memnuniyeti üzerindeki etkisi de dikkat çekiyor. İzmir doğumluların memnuniyet oranı %70’e ulaşırken İzmir dışından gelenlerde bu oran %60’a düşüyor.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“İzmir, Türkiye ile konuşabilmeli”

Turgut, “İzmir, Türkiye ile konuşabilmeli. İstanbul’la, Konya’yla, Diyarbakır’la, Trabzon’la konuşabilmeli. Konuşabilmesi için İzmir’in de diğer şehirler tarafından tanınıyor olması lazım” dedi.

Turgut, İzmir’in klişelerin ötesinde yoksulluk ve emekli sorunu gibi Türkiye’nin temel problemlerini yaşadığını belirtti: “Emeklinin yaşadığı şeyin benzer olduğunu görmesi, yoksulluğun orada da yaşandığını görmesi gerekiyor. İzmir, yoksulluğuyla, emekli meselesiyle bir mikro Türkiye.”