Tarık Çelenk’in konuğu sanatçı ve yazar Zülfü Livaneli. Zülfü Livaneli, 200 yıllık Türk müzik tarihini toplumsal değişim, kültürel etkileşim ve siyasal dönüşümler bağlamında anlattı. Livaneli, müziği sadece bir sanat dalı olarak görmediğini belirtti.
Müziği sadece bir sanat dalı olarak görmediğini belirten Livaneli, “Müziği müziğin ötesinde bir şey olarak ele alıyoruz. Çünkü müzik bir göstergedir. Toplumun içindeki eğilimlerin doğrudan ortaya çıktığı, toplumun kendisini yansıttığı müthiş bir göstergedir” diye konuştu.
Livaneli, “Bizim kültürümüzde tarih boyunca iki ayrı nehir akmış. Bir tanesi saray müziği; Osmanlı sarayı çok gelişmiş, rafine bir müzik yaratmış. Diğeri ise halkın diliyle, sazıyla Anadolu’da gelişmiş. Bu iki nehir birbirine hiç değmeden gelmiş” dedi.
Cumhuriyet dönemi ve müzik politikaları
Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte müzikte yaşanan kırılmaya dikkat çeken Livaneli, “Cumhuriyet’ten sonra iki ayrı nehir gibi akan kültür birleşmek zorunda kaldı. Batı müziği benimsendi ama bizim müziğimiz ihmal edildi. Genç besteciler Fransa’ya gönderildi, çok seslilik öğrendiler ama halkın dinleyeceği bir sentez oluşturulamadı” dedi.
Livaneli, müziğin yalnızca bir sanat dalı ya da eğlence unsuru olmadığını belirterek, “Bu mesela müzik sadece müzik değildir dedik ya. Bu konuda epeyce tabii teoriler var. Dediğim gibi Adorno’lar var, diğerleri var” sözleriyle konunun felsefi boyutuna dikkat çekti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Livaneli, yazarlık serüvenini anlatırken, “Yakında bir kitabım çıkacak, yeni bir roman çıkacak onun heyecanı içindeyiz” dedi. Livaneli yeni çıkacak kitabını anlattı: “Kitabın ismi Bekle Beni. 1970 başlarında Ankara’da geçiyor. Kitap bir aile üzerinden yürüyor. Selim, karısı Leyla ve küçük kızları Zeynep… Dünyadaki her aile gibi bir aile kurup aşık oluyorlar, ev kuruyorlar ama tabii bizde öyle bir devlet var ki seni kendi bireysel hayatına bırakmıyor.”