Ruşen Çakır, CHP kurultay davasında mahkeme Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlığa getirse bile bunun partinin gündemine ciddi olumsuz etki yapmayacağını söyledi. Çakır, Kılıçdaroğlu’nun böyle bir kararı kabul etmemesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Ruşen Çakır, CHP’nin kurultay davası öncesi olası senaryoları değerlendirdi. Çakır, mahkemenin Kılıçdaroğlu’nu tekrar genel başkanlığa getirmesi durumunda nelerin yaşanabileceğini analiz etti.
Çakır, CHP kurultay davalarında hep benzer bir süreç yaşandığını anlattı, “Önce bir beklenti şöyle oluyor: “Ya buradan bir şey çıkmaz.” Ama sonra bir bakıyorsunuz özellikle bu davayı açtıran CHP içerisindeki klikler, sürekli sosyal medya üzerinden kampanyalar yürütüyorlar” dedi.
AKP çevrelerinden gelen sinyaller
Çakır, AKP çevrelerinden gelen dolaylı açıklamalara değindi. Bu açıklamalarda kongrelerin bir iki kişinin şikayetiyle iptal edilmesinin yarın her türlü seçimin mahkeme kararında kalabileceği endişesi dile getiriliyormuş. Ancak Çakır bu görüşe itibar etmediğini söyledi, “Bunu bir hukuk meselesi olarak görmemek lazım. Keşke görebilsek” diye ekledi.

Kasım ayında olağan kongre yapılacak
CHP’nin olağan kurultayının kasım ayı sonlarına doğru yapılacağını hatırlatan Çakır, mahkemenin mutlak butlan kararı alsa bile bunun ömrünün uzun olmayacağı yönünde bir görüş olduğunu aktardı. Çakır’a göre mahkeme kararı yine erteleyebilir ve olağan kurultaydan sonra dava düşebilir.
Çakır, Kılıçdaroğlu’nun böyle bir teklifi kabul etmeyeceğini söylemediğini vurguladı, “Tam tersine ona yakın birtakım isimlerin söylediği partinin iyiliği için böyle bir şeyi kabul edeceği yolunda iddialar var” dedi.
Kılıçdaroğlu ne yapacak?
Çakır, Kılıçdaroğlu’nun mahkeme kararıyla başa geçmesi durumunda neler yapabileceğini sorguladı. Ekibinin sosyal medyada görünür olduğunu ancak ortada somut bir hareket olmadığını söyledi, “Kılıçdaroğlu kongrede ikinci turda kaybetti. Bayağı bir delege desteği vardı ama o büyük ölçüde eridi gitti” diye konuştu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Özgür Özel yönetimine yönelik “şunu yanlış yapıyor, bunu yanlış yapıyor” diyen bir hareketin olmadığını belirten Çakır, sadece bekleme olduğunu ifade etti. Çakır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi etrafında şekillenen yolsuzluk iddialarına destek verme ya da “CHP’yi zan altında bırakıyorlar” deme olduğunu söyledi.

Gürsel Tekin örneği
Ruşen Çakır, Gürsel Tekin’in İstanbul’a kayyum olarak atandığı süreci hatırlattı, Tekin’e önce 30-40 mikrofon uzatılırken daha sonra bu sayının 6-7’ye, hatta sıfıra düştüğünü anlattı. Çakır, “Hiçbir, yani mahkeme tarafından kendilerine verilmiş bir şey var ama siyasi olarak hiçbir ağırlıkları yok” dedi.
Çakır, Kılıçdaroğlu’nun da benzer durumla karşılaşabileceğini düşündüğünü söyledi, “İl başkanlarıyla görüşebilecek mi? Grup toplantısı yapacak mı? Kaç milletvekili onu izleyecek?” dedi.








