Kayseri’de Döner Kümbet’e yakın Deliklitaş Caddesinde Çınar ailesi halı işi yapardı. Hayrullah, Mustafa Çınar ve Mehmet Çınar ile aynı avlu içinde Mustafa Sarımermer halı, kilim işi yapıyordu. Abdullah Sarımermer, Mustafa Sarımermer’in oğluydu.
1944 yılında doğan Abdullah Sarımermer, ilk ve ortaokuldan sonra Kayseri’de yeni açılan İmam Hatip Okulu’na devam etti. Çocukluğundan beri Kayseri Kapalıçarşı’da halı kilim dükkânında çalıştı.
Çocukluğunda şahit olduğu bir olayı hiç unutmuyordu:
“Kayseri-Kapalıçarşı’da halı kilim dükkânımızın karşısında tamirci vardı. Biri çalışmayan saat getirir, tamirci saatin arka kapağını açar, ince tornavida ile nerdeyse tek dokunuşta düzeltir saat çalışır, kapağını kapatır. Ancak bilgiç tamirci saati rafa koyar, müşteriye yayı direği kırılmış, yarın ikindi sonrası alırsın der. Bunu neden yapar, çünkü çabuk yapılan işin müşteri nazarında değeri azdır, hatta yoktur.”
Abdullah çocuk yaşta bunları seyreder, ne olduğunu anlamaya çalışırdı. Bir köylü gazocağı veya lüks lâmba getirir tamir için. Tamirci kontrol ediyor gibi bakarken parmak ucu ile küçük barut koyar çakmak yaklaşınca barut poff eder, delikteki oksit kabarık tıkaç kaybolur. Aslında tamir olmuş bitmiştir, ama kenara koyar, köylüye de: “Tamam yaparız yarın ikindiye gel al” der. Köylü yalvarır, “Aman ustam köye döneceğim, yarına kalamam.”
Tabii usta hepsini biliyor ancak tamirini kıymete bindirecek. Acırmış gibi yaparak bir iki saat sonra gel filan der. Abdullah tamircinin karşısındaki halı dükkânından bunları görür, kendine göre ders çıkarırdı. Dikkatini çeken bir başka husus şuydu: Köylü mahsulünü şehre sabah erkenden getirir satar, ihtiyacı olan şeyleri kumaş, bilezik, şeker her neyse alacak ki akşama köyüne dönsün. Bunu bilenler köylünün malını beğenmedim der nazlanır, indir yükle pazarlıkla çeşit çeşit eziyet ederler. Bu tür eziyetler çoktu.
İmam Hatip Okulu’nu bitirdikten sonra, İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazandı. 1963’te İstanbul-Çapa Kan Merkezi karşısında Kayseri Yüksek Tahsil Talebe Yurdu’na yerleşti. Hukuk Fakültesi öğrenciliğinde hiçbir dersin imtihanını şansa bırakmazdı. Notları her zaman çok yüksekti.
Hıfzı Veldet Velidedeoğlu asistanı olmasını istiyor
Hukuktaki hocaları onu asistan almak için âdeta yarışıyorlardı. Ama Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ağır basıyor, Abdullah’ı kendine asistan olarak istiyordu. Abdullah Sarımermer asistanlık için işlem başlattı, fakat ertesi gün Hıfzı Veldet:
“Seni asistan almaktan vazgeçtim, diğer hocalar da almayacaklar” dedi. Nedenini de açıkça söyledi: “Lise diplomanın arkasına yeni baktım, sen meğer İmam Hatip Okulu mezunu imişsin.”
Abdullah Sarımermer, Sokullu Kütüphanesi yanı köşe binada Avukat Esat’ın yanında stajını yaptıktan sonra avukat oldu. Bu arada askerliğini de aradan çıkardı. Tuzla Piyade Okulu’nda Emin Işık, Tayyar Altıkulaç, Hayrettin Karaman, Fehmi Çetinkaya, Feyzullah Kıyıklık aynı devreden arkadaşları oldu.
Askerlikte Tuzla Okulu’ndan sonra kurada Topkapı Davutpaşa Kışlası çıktı. Davutpaşa olunca Fındıkzade’de Av. Latif Başkal, Hukuk ve Yüksek İslam Enstitüsü’yle iki fakülte bitiren H. Mehmet Dinçel ve Abdullah Gül’ün kaldığı eve dahil oldu. Askerlik biterken avukatlık bürosunu İstanbul’da mı Kayseri’de mi açayım derken bir haber geldi: Hereke’de ipek halıcılık yapan ağabeyleri trafik kazasında vefat etmişti.
Abdullah Sarımermer avukat, dayı oğlu Mustafa Çınar da inşaat mühendisi olmuştu, ama birlikte avukat ve mühendisliği erteleyip, Hereke’de halıcılığa başladılar. İster istemez babalarının ve merhum olan ağabeylerinin mesleğine devam etmek zorunda kaldılar. Ağabeylerinin toparladığı ipek halıcılığı 10-15 yılda büyük bir firma haline getirdiler. Yurtdışına ipek halı ihracatı da yapan Abdullah Sarımermer, dünyanın en ince halısını dokuyarak, 1998 ve 2000’de iki kez Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti.
Mustafa’nın küçük kardeşi Mehmet Çınar da Nuriosmaniye Caddesi’nde Çınar Halıcılık adıyla iki ayrı mağazada aynı işleri yapıyordu. Ortanca kardeşi Hasan ise Kayseri Organize Sanayinde halı fabrikası sahibiydi.
Mustafa Çınar ile işyerleri ile ikametleri artık Hereke olmuştu. 10-12 sene Hereke’de kaldıktan sonra dostları mimar ve müteahhitlerle İstanbul Suadiye’de cadde üstünde bina yaptılar. Giriş kat ve altı mağaza, dört katın her katında tek daire güzel bir Bağdat Caddesi binasıydı. Katlarda Mustafa Alikişioğlu, Abdullah Sarımermer, Mustafa Çınar, Muhiddin Özkan ikamet etti.
Hereke’den dünyaya Özipek Halıcılık
Daha sonra İstanbul-Cağaloğlu’ndaki MTTB’nin arkasında ahşap bir iş hanını satın alıp betonarme halı sarayını Özipek Halıcılık yaptılar.
Böylece Hereke merkez, Suadiye ve Cağaloğlu arası araba, tren ve vapur yolculukları başladı.
Bazen sabah Hereke’ye gidiyor, akşam da dönüş yapıyordu. Bu yolculukta dikkati, dakikliği, bilgisi ve güçlü hafızası kendini gösteriyordu. Hereke’ye giderken, “Şu ağaç geçen sene 17 Martta çiçek açmıştı. Yolun şu kavşağında 4 yıl evvel şu tarihte trafik kazası olmuştu. Şu kavşakta şu tarihte çok kar yağdığı için yol kapanmıştı” diye anlatıyor, yanındakiler hayret içinde kalıyordu.
Halı fuarı için Almanya’ya ilk gittiğinde, yemek için helâl ürün olan yerler aramış, Türkiye’den Almanya’ya gidecek olanlara, o büfe veya market nerede idi, şu cadde bu sokakta diye söylüyordu.
Abdullah Sarımermer’in arabası hep son model, en konforlu olurdu. Araba tamirciye göz kırptığı zaman hemen değiştirirdi. Bir gün işyeri doktoru Ahmet Alpay ile TEM yolundan giderken. “Doktor bir ses duyuyor musun?” dedi. Doktor, hayır dedi. Biraz gittiler, “Yahu bir ses geliyor, fark etmiyor musun?” Doktor pürdikkat dinledi, bir şey duymadı. Biraz sonra kenara çekti. İçi rahat değildi. İnecekken, “Bence sağ arka lastiğin bijon vidalardan gevşeme olmuş” dedi. İndi, sağ arka lastiğin jant kapağını çıkardı, eliyle yokladı. “Bak, demedim mi?” dedi.
“Yahu Abdullah, maşallah, bu ne dikkat, ne isabet Allah nazardan saklasın kardeşim” diyebildi Doktor. “Nasıl fark ettin hem de yerini vidayı söyleyecek kadar?”
“Yahu insan dikkatle dinleyince fark ediyor, biliyor” dedi.
Hereke semt pazarında her hafta meyve, sebze alırdı. Manavlardaki domatesin, elmanın, mandalinanın nerenin ürünü olduğunu bir bakışta anlar, “Elma şu Yalova, şu Eğirdir, şu Yalova’nın falan köyünün, şeftali Karamürsel’in” der, hiç şaşmazdı. Her alacağını da eli ile seçer, o şartla alırdı.
Bu seçme konusunda doktoruna bir olay anlatmıştı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Kayseri’ye gittim. Bağa gideceğiz, yaz günü Talas yolu başı Yoğunburç önünde adam dağ gibi karpuz yığmış satıyor. Kardeşim de var. Anama babama karpuz götüreyim istedim. Araba ile yanaştım, karpuzlara baktım. Satıcıya 5-10 tane alacağım, ama ben seçerim dedim “Abi fark etmez, ama ben vereceğim” dedi. Fiyatını sordum, 6 liraymış. “Bak dedim, ben seçerek alırım. 7.5 liradan hesapla.” Satıcı suratımı süzdü, tıraşlı kravatlı bir toy, arabaya baktı, son model Mercedes, İstanbul plakalı, “Tamam seç” dedi. Kendisi diğer müşterilere bakarken, ben 4-5 tane seçtim. Kardeşim, bagaja koyuyor. Satıcı birden zıpladı. “Abi satılık değil, abi satmıyorum, aldıklarını da geri ver” diyor. “Yok o kadar da değil. Geri vermek yok” diye kızdım. “O zaman yeter, fazla alma” dedi. Kulağıma eğildi. “Abi, o karpuzların sayesinde ben iki kamyon karpuzu satacağım.”
Abdullah Sarımermer, halı işi dışında inşaat müteahhitliği de yapıyordu. Aynı zamanda inşaat mühendisi olan Mustafa Çınar, mimar Mustafa Alikişioğlu ile ortaktı. Eski Bursa Otogarı’nın yerine yapılacak AVM ihalesini aldılar. Muhasebelerini kontrol eden Prof. Şükrü Kızılot, “Abdullah Bey, siz bizden de iyi muhasebe biliyorsunuz inanın, çok takdire şayansınız” diyordu.
Her Ramazan halıhanenin alt katına kamyonlarla un, pirinç, yağ, zeytin, şeker, makarna gelir, personeli 10 kiloluk torbalara şeker, pirinç çuvallarından hazırlar, yüzlerce ramazan nevalesi hazırlanır, listede olan ihtiyaç sahiplerine teslim edilirdi.
Yüzlerce talebeye burs veriyordu, hem de 8 ay değil 12 ay bankaya yatırıyordu. Burs verdiklerinden tek isteği yılsonu başarı belgelerini göndermeleriydi. Başarılı sınıfını geçen her öğrencinin bursu devam ediyordu. Talebeleri görmez, tanımazdı, güvendiği kişilerin aracı olmuş olması yetiyordu.
Kartal İmam Hatip Okulu’nda emeği çoktu
Sayısız hayır eserleri vardı ve çoğunu kimse bilmezdi. Hereke girişindeki camiyi yaptırmıştı, çoğu dostu başkalarından öğrenmişti. Kartal İmam Hatip Okulu’nda emeği yardımı en çok olanlardan biriydi. Müdür Mustafa Gözübüyukoğlu ile iyi anlaşıyordu. Abdullah Sarımermer’i Okul Aile Birliği başkanı yaptılar, öğrenci alımında nezaret ve karar verme durumundaydı. Okuldan Feyzullah Kıyıklı’nın oğlu Türkiye birincisi olmuştu. Bu yüzden olsa gerek katsayı darbesi meslek okulları meselesi karara bağlandı. İmam Hatip Okulları çok başarılı olmaya başladığı için önünü kesmek istiyorlardı.
Abdullah, Kartal İmam Hatip Okulu’nda bazı hocalarına zarflar içinde maaşları dışında teşvik takviyesi yapar, böyle yardımları kimseler bilmezdi. Kartal İmam Hatip Okulu yanına bir cami yapmak istedi. Şimdi Erzurum Belediye Başkanı olan Mehmet Sekmen, o yıllarda Kartal Belediye Başkanıydı. İmar izni alındı. Mimarlığını Mahmut Sami Kirazoğlu yaptı. Bu caminin asıl bânîsi Abdullah Sarımermer’di. Ayrıca okul yanına yurt binası ve salonlar, yemekhane, mutfak olan ikinci bina yapıldı.
Kartal İmam Hatip Lisesi, kısa zamanda Türkiye çapında meşhur oldu. Mezunları çok başarılı okullara girdi, üniversite sonrası da iyi iş adamı oldular. THY’nin üst yöneticilerinde ekseriyet o okuldan olduğu söylenir.
Abdullah Sarımermer, öğrencilik yıllarından beri Necip Fazıl Kısakürek’in hep yanında oldu; vefatına kadar maddi manevi destek sağladı, her türlü yardımda bulundu. Hemşehrisi Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile üstadlarının etkinliklerine katılıyordu. Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl’ın konuşmalarından önce şiirlerini okuyor, sunuculuk yapıyordu.
Abdullah Sarımermer, AK Parti’nin kuruluş aşamasında Gül ve Erdoğan’ın, evine gidip akıl danıştığı, “Ağabey” olarak gördükleri biriydi. Parti’nin kuruluş aşamasında büyük rol oynamıştı, Gül ile Erdoğan’ın da akıl hocası olarak tanınıyordu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile dünür oluyor
Hemşehrisi ve yakın dostu Abdullah Gül’ün kızı Kübra’yı oğlu Mehmet’e istedi. 1997’de girdiği ÖSS’de Türkçe-Matematik puan türünde Türkiye dördüncüsü olan Mehmet Sarımermer Kartal Anadolu İmanı Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olmuştu.
Düğün yapılacağı zaman Abdullah Sarımermer amansız hastalığa kapıldı. Kendisine elden gelen yapıldı, Japonya’ya gidip ameliyat olmak dahil. Ancak doktorları akıbetin yakın olduğunu söylüyordu.
2007 yılında oğlu Mehmet Sarımermer ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kızı Kübra Gül’ün evliliği hastalık nedeniyle bir süre ertelendi, 14 Ekim’de düğün yapıldı.
Kirazlıyalı’daki yazlık villasında tedavisi devam eden Abdullah Sarımermer’in durumu ağırlaşınca 13 Ağustos günü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım, Kirazlıyalı’ya gelerek Abdullah Sarımermer’in sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la eşi Emine Erdoğan da 17 Ağustos günü Kirazlıyalı’ya giderek Abdullah Sarımermer’i ziyaret etti.
Durumu gittikçe ağırlaşan Abdullah Sarımermer, 22 Ağustos 2008 günü Kocaeli’nin Körfez İlçesi’ne bağlı Kirazlıyalı Beldesi’ndeki evinde vefat etti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi vefat eden Abdullah Sarımermer’in Hereke’deki evine gelerek aile yakınlarına başsağlığı dilediler. Gül’ün ziyareti sırasında Kocaeli Valisi Gökhan Sözer, İzmit Belediye Başkanı Halil Vehbi Yenice ile Hereke Belediye Başkanı Esener Maçil de Sarımermer’in yakınlarına başsağlığı dileğinde bulundu.
Sarımermer’in cenazesi, Hereke’den, Üsküdar Marmara İlahiyat Vakfı Camisi’ne getirildi. Burada düzenlenen cenaze töreninde taziyeleri, Sarımermer’in oğulları Mehmet ve Mustafa Sarımermer ile diğer yakınları kabul etti.

Cenaze törenine, o zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanı sıra TBMM Başkanı Köksal Toptan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, eski TBMM Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Genelkurmay Başkanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı, İstanbul Valisi Muammer Güler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi ve kurum çelenk gönderdi.
Seveni çok olan Sarımermer’in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.














