PKK, Türkiye’deki tüm silahlı güçlerini Medya Savunma Alanları’na çektiğini açıklarken, aynı gün tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu “casusluk” suçlamasıyla Çağlayan Adliyesi’nde ifade verecek. Ruşen Çakır, bu iki gelişmeyi “bir yerde barış, bir yerde savaş” sözleriyle değerlendirdi.
Ruşen Çakır, “Kandil’de barış, Çağlayan’da savaş” başlıklı yayınında Türkiye’nin siyasal atmosferini “tuhaf bir eşzamanlılık” olarak niteledi. Aynı gün iki farklı sahnede yaşanan gelişmeleri yorumlayan Çakır, PKK’nın tüm silahlı güçlerini Irak’ın kuzeyindeki Medya Savunma Alanları’na çektiğini duyurduğunu, öte yandan tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun casusluk suçlamasıyla ifadesi alınmak üzere Çağlayan Adliyesi’ne getirileceğini hatırlattı.
“Bir yerde barış, bir yerde savaş. Normalde Kandil savaştır, adliye bir anlamda barıştır. Ama bugün bu anlamlar yer değiştirmiş durumda” diyen Çakır, Türkiye’nin siyasal çelişkisini bu sözlerle özetledi.
“Bir yanda meşrulaştırma, diğer yanda itibarsızlaştırma”
Çakır, siyasi iktidarın bir yandan yıllardır terörle özdeşleştirilmiş bir örgütle müzakere sürecini yeniden canlandırmaya çalışırken, diğer yandan Cumhuriyet’le özdeşleşmiş bir partinin meşruiyetini sorguladığını söyledi.
“Siyasi iktidar bir yandan PKK’yı ve onun liderlerini meşrulaştırıyor, öte yandan CHP’ye ve özellikle Ekrem İmamoğlu’na karşı savaş açıyor. Bu iki süreci aynı anda yürütmek, hem toplumsal algıyı hem de olası bir barış sürecini sabote eder” ifadelerini kullandı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“PKK ile barışabiliyorsanız, İmamoğlu ile neden savaşıyorsunuz?”
Çakır, iktidarın İmamoğlu’na yönelttiği suçlamaların “neresinden tutsanız elinizde kalacak türden” olduğunu söyleyerek, “PKK ile bile barışabiliyorsanız, İmamoğlu ile niye savaşıyorsunuz?” diye sordu. Çakır, bu tutumun hem demokratik sürece hem de barış umutlarına zarar verdiğini belirtti.
Ruşen Çakır, geçmişte Kandil’de yaptığı röportajları hatırlatarak, bugünkü açıklamanın örgütün kendi medyası aracılığıyla duyurulmasının dikkat çekici olduğunu söyledi. “Kandil’i biliyorum ama Çağlayan’ı daha çok biliyorum” diyen Çakır, çocukluğunun geçtiği mahallenin bugün Türkiye siyasetinin en gergin sahnesine dönüştüğünü anlattı.








