Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde saat 04:17’de meydana gelen 7,7 şiddetindeki depremin ardından şu ana kadar 1014 kişi hayatını kaybetti. Bu depremin bölgedeki en büyük deprem olduğunu söyleyen Doç. Dr. Doğan Kalafat, bölgenin uzun zamandır sakin kaldığını ve enerjinin biriktiğini söyledi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) açıklamasına göre merkez üssü Kahramanmaraş-Pazarcık olan 7,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 912 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 bin 385 kişinin yaralandığını, 2 bin 818 binanın yıkıldığını açıklamıştı. AFAD’ın son verilerine göre depremin ardından 10’dan fazla şehirde şu ana kadar 1014 kişi hayatını kaybetti.
“Bu bölgede olabilecek en büyük depremlerden biri”
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, Pazarcık merkezli depremi değerlendirdi. Depremin bölgede yaşanabilecek en önemli depremlerden biri olduğunu söyleyen Kalafat, ölüm sayısının artmasından endişe ettiğini söyledi. Kalafat bu depremi bölgesel olarak değerlendirmemiz gerektiğini de ekledi:
“Bu bölgede olabilecek en büyük depremlerden birisiydi. Dolayısıyla uzun süre sakin kalmış ve enerji biriktirmiş bir alan. Bizim sismik boşluk diye tabir ettiğimiz alanlardan bir tanesi. Deprem önemli ve büyük bir deprem. Yaklaşık 180 km’lik bir alanı kırmış bir deprem. O yüzden de ağırlıklı olarak Hatay’da, Gaziantep’te ve yakın çevresinde bu depremin etkili olması bekleniyor. Zaman geçtikçe ölümün artmasından korkuyorum. Yaklaşık depremin dış kaynağı 200 km alanda yıkıma ve can kaybına neden olma olasılığı çok yüksek. Dolayısıyla bunu bölgesel bir deprem olarak düşünmek lazım. Umarım önümüzdeki saatlerde can kayıpları artmaz.”
Artçı depremlerin yoğunluğu ve büyüklüğü
Doğan Kalafat ile konuştuğumuz sırada 145 artçı deprem olmuş ancak henüz etkisi en büyük olan artçı olmamıştı. Saat 13:24’te 7,6 şiddetinde bir deprem daha meydana geldi, ardından iki artçı deprem daha oldu. Artçı depremlerin en az bir yıl daha devam edeceğini söyleyen Kalafat, bu dönem içerisinde 10 bin artçının depremin olabileceğini söyledi:
“Artçı depremler yoğunluk olarak bir ay devam edecek. Daha sonra ise hem sıklıkları hem de büyüklükleri azalarak yaklaşık bir yıl devam edecektir. Bu tür depremlerin artçıları en az bir yıl devam eder bu da en az 10 bin artçı demektir.”
Deprem sonrası ne yapmalıyız?
Gece 04:17’de meydana gelen depremde arama-kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu dönemde bölgeyi sakin tutmak ve telefonda oldukça az ve kısa konuşmak gerekiyor. Depremin ardından ilk 72 saatin çok önemli olduğunu söyleyen Doğan Kalafat, operatörlerin meşgul edilmemesinin öneminden bahsetti ve “Hasarlı binalarda vatandaşlar kalmasın” uyarısında bulundu:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Telefonları mümkün olduğu kadar az kullanmak gerekiyor. 72 saat çok mühim. Operatörleri meşgul etmemek önemli bu yüzden ihtiyacı olan vatandaşların telefonları kullanmasına izin verelim. İkincisi de vatandaşların yapısal olarak bulundukları binada hasar yoksa şu an için endişe edecekleri bir şey yok. Ancak eğer bu depremden, ana depremde bir hasar almışsa bu hasarın artması beklenebilir. Bu yüzden vatandaşların hasarlı binalara girmemesini öneriyoruz.”
“Önemli olan afete dirençli bir toplum haline gelebilmemiz”
Her depremden sonra afet öncesi yapılması gerekenleri konuşuyoruz ve beklenen büyük İstanbul depremi herkesin aklına geliyor. Ancak yaşanan bu büyük depremlerden en fazla iki hafta sonra günlerce tartıştığımız ve sosyal medyada gündem olan bu depremleri unutuyoruz. Türkiye’nin deprem bölgesi olduğunu da düşünürsek bu noktada yapılması gereken şey ne? Doğan Kalafat’a göre afete dirençli bir toplum haline gelebilmemiz:
“Bölge çok büyük bir deprem yaşadı. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin her üç kuşaktan bir tanesi bugün yaşanan depremi yaşayacaktır. Önemli olan afette dirençli bir toplum haline gelebilmemiz. Yani afetlerle mücadelede en önemli kriter depreme dayanıklı binalarda ikamet etmek ve deprem bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmek. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin her üç kuşaktan bir tanesi bugün yaşanan depremi yaşayacaktır. O yüzden vatandaşlarımız bilinçli olmaları ve AFAD’ın Kandilli Rasathanesi’nin uyarılarını dikkate almalarını önemsiyorum.”
