Jean-Pierre Filiu: IŞİD’le çarpışmalarda gözden kaçan

IŞİD’le çarpışmalarda gözden kaçan

Jean-Pierre FILIU

Le Monde – 02 Haziran 2016

Bugün uluslararası camianın dikkati, yakışıksızca “İslam Devleti” diye adlandırılan IŞİD’e karşı yürütülmekte olan iki saldırıya yoğunlaşmış durumda. Bunların biri Suriye topraklarında Rakka ile Menbiç’i hedef alan saldırı; diğeri ise Irak topraklarında Felluce istikametinde yürütülüyor. Bununla birlikte en önemli çarpışmanın Suriye’nin başka bir yerinde, Bağdadi yandaşlarının almaya çabaladıkları devrimcilerin kalesi Azez’de vuku bulan çarpışma olması mümkün.

Azez şehri Özgür Suriye Ordusu’nun eline 2012 Yazı’nda, Esad rejiminin Halep şehrinin bir kısmını kaybetmesine yol açan devrimci güçlerin ilerleyişi çerçevesinde geçmişti. Benim de Temmuz 2013’te bizzat gözlemleyebildiğim gibi, sokaklarında enkaz halinde yatan hükûmet ordusu tanklarının çokluğu yüzünden Azez’e “zırhlılar mezarlığı” adı takılmıştı. Azez ile Mare’nin en güney ucundaki yerleşim yeri, Halep’in devrimciler denetimindeki bölgeleri ile Türk sınırı arasındaki olmazsa olmaz koridoru oluşturuyorlardı.

Ocak 2014’te, Esad’a karşı ayaklananlar bu sefer IŞİD’e karşı “ikinci devrim”lerini başlatmış ve onu Halep ve bölgesinden azar azar dışarı sürmüşlerdi. ÖSO ile cihadcılar arasında Azez’in doğusunda bir sınır hattı belirginleşmişti. Ama bir tarafta IŞİD’e, diğer tarafta da tüm Halep vilayetinde Esad rejimine ve İran (yanlısı) milislerine karşı iki cephede çarpışan devrimciler zayıf düşmüştü.

Jean-Pierre Filiu
Prof. Jean-Pierre Filiu, 1961 Paris doğumlu bir tarihçi, Arap dili ve çağdaş İslam uzmanıdır. Paris Siyasal Bilimler Okulu Sciences Po.’da çağdaş Ortadoğu tarihi dersleri vermektedir. ABD’de Columbia ve Georgetown üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptıktan sonra, Sciences Po. bünyesindeki Uluslararası İlişkiler Okulu’nda ders vermektedir. Çalışmaları on iki dile çevrilmiştir.

Şu son aylarda, Azez’in batısındaki kaleleri Afrin’den ilerleyen PKK’ya bağlı PYD’nin Kürt milislerine karşı yeni bir cephenin açılmasıyla birlikte, durum Suriyeli devrimciler için daha da vahimleşti. PKK partizanlarının bu ilerleyişi, Esad ve müttefiklerinin ülkenin ikinci büyük şehri Halep’i tekrar ele geçirmesi umuduyla Ruslar tarafından devrimci mahallelere karşı yürütülen saldırıyla eşgüdüm içinde. Bu muhtelif saldırılar sivil halka ölçüsüz bir bedel ödetme pahasına yürütüldü.

Artık üç cephede yürüyen bu çatışmaya rağmen, devrimci güçler 2016’nın Nisan ayı başında IŞİD’in elinden Azez’in doğusundaki El Rai yerleşimini almayı başarmışlardı. Türk sınırında kilit öneme sahip bu yerleşim, yabancı cihadcıların Ebubekir El Bağdadi’nin sözde “halifeliği”nin topraklarına girerken kullandığı ana koridordur. Felluce’de ve Menbiç’te sürmekte olan çarpışmalardan farklı olarak, El Rai’ye yönelik bu yarma hareketine medya çok az yer verdi. Zaten IŞİD de böyle bir devrimci ilerleyişin yaratacağı riskleri anlamış ve önemli bir güç seferber ederek ÖSO’yu birkaç gün sonra El Rai’den atmıştı.

Suriyeli devrimcilerin böyle yüzüstü bırakılması uzun bir dizinin son halkasıydı sadece. Uluslararası cihadcılığın adam devşirme yollarını öngörüp tedbir alma bakımından anlaşılmaz bir şeydi. Fakat çile çektirilmiş kent Kobani’den, IŞİD’in Nisan 2013’te devletinin kuruluşunu ilan etmiş olduğu Suriye’deki başkenti Rakka’ya büyük bir saldırıya geçilmesinde PKK’nın Suriye koluna ayrıcalık tanıyan Amerikan politikasıyla tutarlı olduğu ortaya çıkıyordu. Bu saldırı bugün Fırat’ın sol yakasından Menbiç’e doğru bir hareketlenmeyle birlikte yürütülüyor.

Bu saldırının bedelini Suriyeli devrimciler üç şekilde ödüyorlar: Nisan 2016’da IŞİD’e karşı yürüttükleri saldırıda Amerikan desteğinden yoksun kalmışlardır, Halep şehriyle bağlantıları kesilmiştir ve benzeri görülmemiş bir cihadcı saldırısına maruz durumdadırlar. 30 Mayıs’ta South Front tarafından çizilen aşağıdaki haritada, IŞİD’in Azez ile Mare arasındaki yolu kesmeyi başarmış olduğu görülüyor; bu da devrimcileri neredeyse umutsuz olan çok hassas bir konuma itiyor.

Syria_Battle_for_Azaz_May_30_3PM

Sınır Tanımayan Doktorlar, Ruslar’a ve/veya hükûmete bağlı uçakların Şubat 2016’da hedef aldığı Azez’de bir hastaneyi çalıştırıyor. Bu STK büyük bir çöküntü yaşayan halka hizmet götürme çabasını sürdürüyor yine de. Yerel sorumlusu kısa süre önce bir Türk televizyon kanalına cihadcı saldırısının Azez’de kıstırılmış durumda kalan siviller üzerindeki baskıyı artırdığını anlatıyordu. Artık dört bir yandan sarılmış durumdaki bu yerleşime böyle sıkıştırılan, yurtlarından edilmiş on binlerden bahsediliyor.

IŞİD’in Azez’e saldırması, Esad, Putin ve İran’ın devrimin simgesi Halep’e karşı yürüttükleri savaşa paralel. Bir kez daha, cihadcılar ile düzen bağlıları ortak bir düşmana karşı birleşmiş bulunuyorlar: Hem Esad’a hem IŞİD’e isyan eden güçlere. Daha genel olarak Azez’in çilesi, IŞİD’e tek kafa tutabilecek güç olan, özellikle de cihadcılardan kurtarılacak bir toprak parçasını denetimi altında tutabilecek tek güç olan Arap ve Sünni milislerin yüzüstü bırakılmasıyla ilintili.

Rakka ve Menbiç’e karşı başlattıkları saldırıda Kürtler tarafından propaganda amacıyla Arap ve Sünni birliklerinin öne çıkarılması, bu hamlenin PKK ile yerel kolunun denetimi altında yapıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Felluce’de Irak hükûmetinin yanında savaşa giren Şii milisler için aynı hareket tarzının beteri söz konusu. Suriyeli devrimcilerin IŞİD’e karşı Azez’deki direnişi, şu sırada Bağdadi yandaşlarına karşı yürütülen üç çarpışmanın belki de en önemlisi, zira cihadcı canavara karşı muteber bir Sünni alternatifin geleceği buna bağlı.

FransizKultur

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.