Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Bir tren dolusu insanın hayatını kurtardı: El Kaide’ye sızan FBI ajanı El-Nuri’nin anıları

Takma ismi Tamer El-Nuri olan eski FBI ajanı, yazdığı kitapta ABD’de saldırı düzenlemeyi planlayan cihatçıların güvenini nasıl kazandığını ve saldırı planlarını öğrenerek bunları nasıl önlediğini açıkladı. “Amerikalı Radikal: Müslüman bir gizli FBI ajanının dünyası” isimli kitabı kimliğinin ifşa olması riskini göze alarak yazan El-Nuri, “radikal İslam ile ana akım İslam arasındaki farkın anlaşılabilmesi için bu kitabı yazdığını” söylüyor.

Müslüman bir ajan olarak neler yaptığını ABD halkının anlamasını istediğini söyleyen El-Nuri, aralarına sızıp uzun süre vakit geçirdiği El Kaide üyelerini şu sözlerle anlatıyor: “Bu cihatçılar, sürekli ortaya çıkan radikaller, kaybolmuş ruhlardır, öfkeden beslenirler. Onları sanki kötülük yönlendiriyor. Ben bir Müslümanım ve Amerikalıyım. Bu hayvanların dinime hakaret ederek ülkeme yaptıkları karşısında dehşete düşüyorum.”

Mısır’dan ABD’ye giden göçmen bir ailenin oğlu olan El-Nuri, dört yıl önce New York’tan Kanada’nın Toronto kentine giden bir treni raydan çıkarma planını önlemişti. Emniyetteki kariyerine ABD’nin New Jersey kentindeki uyuşturucu trafiğini ortaya çıkarmaya çalışarak başlayan El-Nuri, Arapça konuşan çalışan açığı bulunan FBI tarafından işe alınmış.

kitap

New York-Toronto trenini raydan çıkararak bir tren dolusu insanı öldürmeye yönelik saldırı planını deşifre eden El-Nuri, tren saldırısı planındaki önemli figürlerden olan Tunuslu göçmen Chihem Esseghaier ileyse şans eseri tanışmış. Daha sonra ise Esseghaier, El-Nuri’den saldırı planına dâhil olmasını istemiş.

El-Nuri, cihatçılarla birlikte gittiği New York’ta, Esseghaier’in, Toronto trenini raydan çıkardıktan sonra Times Meydanı’ndaki yılbaşı kutlamasına saldırma planını öğrendiğini söylüyor. İkiz Kuleler’in bulunduğu noktaya geldiklerinde Esseghaier, “ABD’nin yeni bir 11 Eylül’e ihtiyacı var” sözleri üzerine El-Nuri öfkeden neredeyse kendini açık edeceğini söylüyor.

Cihatçıların arasına sızdığında kendisini Arap kökenli zengin bir Amerikalı olarak tanıtan El-Nuri, örgüt içerisinde güven kazanmak için neler yaptığını şöyle anlatıyor: “Yarattığım hikâyelerin hiçbiri gerçekten çok uzak olmuyor. Radikalleşmiş kişilerle dolaşmanız ve onlarla günler, haftalar geçirmeniz gerekebiliyor. Ve böyle zamanlarda eğer yorgun olursanız gerçek kimliğiniz ortaya çıkabilir.”

El-Nuri’ye göre cihatçılarla çok uzun vakitler geçirip onların “sırdaşı” olmak işin en zor kısmı:

“Benim işim kötü adamlarla dost olmak. Ve tabii ki planladığımız tüm katliamlar beni tiksindiriyordu. İşimde iyi olmamın ve inandırıcılığımı sağlamamın tek yolu karşımdakilerde insanlık namına kalan nadir şeylere tutunmaktı. Annesiyle konuşması, kardeşlerine maddi yardımda bulunması gibi…”

Onun elde ettiği istihbaratlar sonucunda birçok saldırı planı hayata geçmedi, Esseghaier ve Filistin kökenli Kanadalı Raed Jaser 2013 yılında gözaltına alındı, 2015’te ise ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

El-Nuri, Müslüman bir ajan olarak cihatçılarla mücadele etmekten gurur duyduğunu söylüyor:

“Benim dinimi karalayan bu hainler, bu radikallerdir. Ben vatansever olmaktan gurur duyuyorum, teröre karşı savaşan bir Müslüman Amerikan olmaktan gurur duyuyorum.”

 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.