Barış akademisyenlerinin davaları 5. gününde Çağlayan Adliyesi’nde devam ediyor. 5 Aralık’ta başlayan davalarda bugüne kadar 50 akademisyenin duruşması görüldü. Bugün ifade veren Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu iddianamenin hukuken sorunlu olduğuna değindi ve “10 Ekim katliamını gerçekleştirenlere terörist denemedi ama yas tutmak KHK ile engellendi” dedi.
“Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan akademisyenlerin duruşmaları Çağlayan Adliyesi’nde devam ediyor. Sabah 09.30’da başlayan duruşmalarda Galatasaray, İstanbul, Yıldız Teknik, İstanbul Teknik ve Marmara Üniversitesi’nden akademisyenler yargılanıyor.
Duruşmalara avukat sınırlaması getirilirken, avukatlar davaların birleştirilmesi ve beraat taleplerini yinelediler. Ancak mahkeme heyeti tarafından bu talepler reddedildi ve genelde TCK 301. maddesiyle ilgili verilen kararlar göz önüne alınarak İstanbul 13 ACM’deki dosyadaki belgeler getirildikten sonra karar verilmesi söylendi. Duruşmalar 5 Nisan, 24 Nisan ve 26 Nisan tarihlerine ertelendi.
Bugünkü duruşmada ifade veren anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Biz hukuk devletinin yaşatılması için öğrencilerimize karşı da sorumluyuz. Hangi Anayasa maddelerinin sürekli ihlal edildiğini de bu çerçevede anlattım, insan haklarının sert çekirdeğine vurgu yaptım” şeklinde ifade verdi.
Mahkeme başkanı Kaboğlu’nun ifadesinden önce iddianameye dair “Tek tek okumama gerek yok herhalde” derken Kaboğlu “Bu bile rencide edici” yanıtını verdi. Kaboğlu ayrıca “Muhalif tutulan tüm zihniyetler yargılamadan geçirilirse hukuk devleti ifadesi kağıt üzerinde yer almaktan başka bir anlam içermez.İfade özgürlüğü konusunda Türkiye’nin çokça mahkum edilmesi söz konusu, bunun yanında bize karşı Tahir Elçi ve Hrant Dink için kullanılan hedef gösterici dil kullanılıyor” diye konuştu.
